Tüketici Hakları Derneği'nin yayımladığı raporda milyonlarca vatandaşın pandemi sürecinde açlık ve yoksullukla baş başa bırakıldığı belirtildi. 2 bin 825 lira olan asgari ücret ile 2 bin 736 lira olan açlık sınırının arasın
Salgın yarattığı ekonomik tahribatı ortaya koyan Tüketici Hakları Derneği, “Covid-19 Pandemisinde Yoksulların Temel Gıdalara Erişimi” adlı bir rapor yayımladı.
Raporda ülkedeki ekonomik krizin yanı sıra pandeminin getirdiği yeni ve zor koşullar nedeniyle geçinmekte güçlük yaşayan milyonların açlık ve yoksullukla baş başa bırakıldığına dikkat çekildi.
Bu süreçte geliri azalan yurttaşlar temel tüketim harcamalarına yönelik tercihlerini değiştirmek zorunda kaldı.
Birgün'de yer alan habere göre; Hane halkı gelirleri azalırken diğer taraftan temel gıda ürünlerinin fiyatları pandemi süresince sürekli arttı.
Geçen yılın Türkiye’de gerçekleşen gıda fiyatlarındaki artış oranı Türkiye’yi takip eden Şili, İrlanda ve Kıbrıs’ın toplamına eşit hale geldi. Aralık ayında gıda enflasyonunda OECD ülkelerinin genel ortalaması yüzde 3,3 iken, Türkiye’de bu oran yüzde 20,6’ya ulaştı. Tüketici Hakları Derneği’nin raporuna göre 4 kişilik bir ailede, aile fertlerinin hepsi en az asgari ücret düzeyinde bir işte çalışırlarsa yoksulluk sınırına ulaşabiliyor ve barınma, giyim, sağlık gibi ihtiyaçlarını karşılayabiliyor.
ALIM GÜCÜ AZALDIÖte yandan 2020 yılı ocak ayında asgari ücretle 46 kg kırmızı et alınabilirken bu miktar 2021 yılı Ocak ayında 40 kg’a düştü. Araştırmaya katılan katılımcıların yüzde 16,8’i pandemi öncesinde aylık olarak düzenli et tüketmediklerini belirtirken, bu oran pandemi sürecinde yaklaşık 2 kata çıkarak yüzde 31,2’ye yükseldiğini söyledi.
Bu yıl fiyatı en çok artan gıda ürünlerinin başında Ayçiçek yağı ve yumurta geliyor. Pandemi öncesinde yumurtayı günlük tüketenlerin oranı 67,6 iken bu oran pandemi sürecinde yüzde 43,9’a düştü. Aylık olarak 0,5 kg’dan az ayçiçek yağı kullandıklarını veya hiç kullanmadıklarını belirtenlerin oranı ise pandemi öncesinde yüzde 27,2 iken, pandemi sürecinde yüzde 39,3’e çıktı. Yapılan araştırmada pandemi sürecinde diğer kahvaltılık besinlerin hepsinde, günlük tüketim oranı pandemi öncesine göre azalırken tüketmeyenlerin oranı ise artmış durumda.
Öte yandan haftalık meyve tüketenlerin oranı pandemi öncesinde yüzde 55,7’den pandemi sürecinde yüzde 33’e düştü.
Pandeminin başında Erdoğan tarafından “Ekonomik Kalkan Paketi” adıyla açıklanan 240 milyar lira tutarında destek kaynağı oluşturuldu. Ancak bu kaynağın sadece 8,4 milyar lirası Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Fonu’ndan ve yardım kampanyalarından toplanarak halka dağıtıldı. Geri kalan tutarın bir kısmı ise İşsizlik Sigortası Fonu’ndan Kısa Çalışma Ödeneği (KÇÖ), İşsizlik Ödeneği ve Nakdi Ücret Desteği olarak ödendi. Açıklanan desteğin sadece yüzde 3,5’i halka ya da yoksullara destek olarak ödendi.
AÇLIK SINIRI ASGARİ ÜCRETLE YARIŞIYORTürk-İş’in araştırmasına göre, mart ayında dört kişilik ailenin açlık sınırı 2 bin 736, yoksulluk sınırı 8 bin 912 lira oldu. Türk-İş’in çalışanların geçim koşullarını ortaya koymak ve temel ihtiyaç maddelerindeki fiyat değişikliğinin aile bütçesine yansımalarını belirlemek amacıyla her ay yaptığı ‘Açlık ve Yoksulluk Sınırı Araştırması’nın mart ayı sonuçları açıklandı. Sebze-meyve fiyatları, mevsim geçişiyle birlikte bazı ürünlerin pazar tezgahlarında yerini alması veya kaybetmesiyle değişiklik gösterdi.
Sebze-meyvede 28 üründe fiyat değişimi izlendi. Yaş sebze-meyve ortalama kilogram fiyatı, bu ay 7,25 liradan 7,48 liraya çıktı. Ortalama sebze kilogram fiyatı bu ay 7,38 lira olurken, ortalama meyve fiyatı 7,75 lira olarak hesaplandı.