İslam ülkeleri Doğu Türkistan'daki zulme sessiz!

İslam ülkeleri Doğu Türkistan'daki zulme sessiz!

Çin'in Doğu Türkistan'daki Uygur Türklerine uyguladığı soykırım politikalarını hiçe sayan İslam ülkelerinden İran, Çin'in 400 milyar dolarlık yatırımı karşılığında Çin'e indirimli petrol verecek.

Doğu Türkistan'daki Uygur Türklerine uyguladığı insanlık dışı politikalarıyla bilinen Çin'in soykırımını Batı ülkeleri kabul ederken, İslam ülkeleri hala sessizliğini koruyor. 

Şimdiye kadar Çin'in Uygur Türklerine karşı olan politikalarını soykırım olarak tanıyan ülkeler ise şunlar: 'Avrupa Birliği (AB), ABD, Kanada, Hollanda, İngiltere, Belçika.'

Doğu Türkistan'da Uygur Türkleri toplama kamplarındaki zulümle mücadele ederken, Türkiye'de de yakınlarını soranlar başkonsolosluk önünde nöbetlerine devam ediyor. Fakat İslam ülkeleri Çin ile olan işbirliğini devam etmekte ısrarcı. Bu işbirliklerinden biri de Çin ve İran arasında.

ÇİN'DEN İRAN'A 400 MİLYAR DOLARLIK YATIRIM

Çin gelecek 25 yıl içerisinde İran'a 400 milyar dolar yatırım yapacak. Karşılığında ise bu ülkeden ucuz petrol alacak. Anlaşma, Çin’in Orta Doğu’daki etkisini hiç olmadığı kadar derinleştirebilir ve ABD'nin İran’ı tecrit politikalarını da baltalayabilir.

Ancak nükleer faaliyetlerinden ötürü ABD ve Batı müeyyideleri altında bulunan ve halen çözülememiş haldeki İran yaptırımları, anlaşmanın ne kadar uygulanabilir olduğu sorusunu akıllara getiriyor.

BIDEN İLK ADIMI İRAN'DAN BEKLİYOR

ABD Başkanı Joe Biden, geçtiğimiz günlerde Tahran'a müzakere masasına yeniden dönme teklifinde bulundu. Amerikalı yetkililer, Washington'ın yaptırımları kaldırdığı sırada Tahran'ın da anlaşma şartlarını uygulamasının mümkün olduğunu belirtiyor. Biden, ilk adımı İran'ın atmasını istedi.

İRAN REDDETTİ

İran ise bunu yapmayı reddetti ve Çin de bu aşamada Tahran'a destek verdi. Pekin yönetimi İran'a yönelik tüm yaptırımların 'kayıtsız şartsız' kaldırılması gerektiğini belirtti. Pekin, anlaşmanın canlandırılması için öncelikli adımı Washington'ın atması gerektiği yönünde görüş beyan etti. Çin, ABD ile birlikte 2015'te İran'la anlaşma imzalayan 5 ülkeden biriydi.

TÜRKİYE'NİN ARDINDAN İRAN ZİYARETİ

Tahran ve Pekin yönetimleri, İran'ın Çin'in başlattığı 'Kuşak ve Yol' projesine katılımını öngören 25 yıllık iş birliği anlaşmasını imzaladı. Ekonomik ve güvenlik alanlarının ön planda tutulduğu çeşitli alanlarda iş birliğini öngören anlaşmalar, Çin Dışişleri Bakanı Wang Yi'nin iki günlük Tahran ziyareti sırasında gerçekleşti.

Anlaşmalar Çin Dışişleri Bakanı Vang Yi ile İran Dışişleri Bakanı Muhammed Cevad Zarif tarafından imzalandı. İran, konuyla ilgili kamuoyuna detay vermedi.

Ancak konuya vakıf kaynaklar, geçen yıl New York Times gazetesi tarafından ele geçirilen 18 sayfalık taslak metinde fazla bir değişiklik olmadığını belirtiyor.

YATIRIMA KARŞILIK PETROL

Taslağa göre Çin, gelecek 25 yıl içinde bankacılık, telekomünikasyon, limanlar, demiryolları, sağlık hizmetleri ve bilgi teknolojisi de dahil olmak üzere onlarca alanda İran'a 400 milyar dolarlık yatırım yapacak. Buna karşın Çin, İran'dan düzenli ve büyük ölçüde indirimli olarak İran petrolü alacak.

Ayrıca anlaşma ortak eğitim ve tatbikatlar, ortak araştırma ve silah geliştirme ile istihbarat paylaşımı da dahil olmak üzere askeri işbirliğinin derinleştirilmesini öngörüyor.

İki ülke arasındaki ilişkilerin derinleştirilmesi ve İran'ın, Çin'in başlattığı 'Kuşak ve Yol' projesine katılımını öngören adım, Çin Devlet Başkanı Şi Cinping’in 2016 yılındaki Tahran ziyaretinde ilk defa gündeme gelmişti.

'İRAN ÇİN'E ÇOK FAZLA TAVİZ VERDİ' ELEŞTİRİSİ

İranlı yetkililer, söz konusu anlaşmaları atılım olarak tanımlasa da hükümet içerisindeki bazı isimler de dahil olmak üzere çok sayıda kişi, İran'ın Çin'e çok fazla taviz verdiği görüşünde.

Müzakerelerin şeffaflıktan yoksun olduğunu belirten uzmanlar anlaşmayı, Çin'in Sri Lanka gibi ülkelerle yaptığı tek taraflı anlaşmalarla karşılaştırarak İran'ın kaynaklarının 'satılması' olarak tanımlıyor.

Muhalif uzmanlar, Çin'le yapılan anlaşmaların bağlayıcı olduğunu ve geri dönüşün oldukça zor olduğunu dile getiriyor.

Hükümet yetkilileri ise Çin'le yapılan anlaşmaların, ABD'nin getirdiği 'tek taraflı' yaptırımların kaldırılması ve 'izolasyonun kırılması' adına 'başarılı bir diploması' örneği olduğunu iddia ediyor.