Tekirdağ Çerkezköy 1. Olağan ilçe kongresinde konuşan DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan pandemi döneminde esnafa ve çiftçiye verilen yardımların az olduğunu belirterek pandemi döneminde kurallara uymayanlara fazla ceza kesildiğini söyledi. Babacan kurallara uymanın önemli olduğunu vurguladığı konuşmasında 'Siz kuralları koyuyorsunuz da kendiniz bu kurallara uyuyor musunuz?' Diye sordu.
Babacan Türkiye'nin Kovid-19 risk haritasının kızardığını vurgulayarak tedbirlerin zamanında alınmadığı için pandeminin kötüye gittiğini ve test sayısı azılırken vaka sayısının arttığını dile getirdi.
Babacan'ın konuşmalarından öne çıkanlar şu şekilde:
'84 milyonun tamamının sesi olmak için aynı masanın etrafına oturduk.
Türkiye'nin dört bir yanında işsizlik bir numaralı sorun haline gelmiş durumda.
Pandemide Avrupa birincisi olduk ama vatandaşımıza sorduğumuzda en ağır sorununu işsizlik diyor.
Yakın tarihimizin en derin ekonomik krizlerinden birisini yaşıyor. Bu ülkenin ekonomisini düzeltmek önce sağlam bir adalet temeli atmakla başlar. Önce hukukun üstünlüğü ilkesini temsil edeceksiniz. Ancak o sağlam temelin üzerine ekonomiyi inşa edebilirsiniz. Sağlam ekonomiyi inşa ederken sağlam eylem planları lazım.
Bundan on gün önce Sayın Erdoğan, Merkez Bankası başkanını görevden aldı. Bunun ekonomimiz üzerinde olumsuz etkileri oldu. Dolar kuru 7,20'den 8,20'lere çıktı. Çok değil 10 gün önce oldu bu, tek bir imza yüzünden oldu.
Keyfi yanlış kararların bir ülkenin ekonomisini nasıl açmaza soktuğunu herhalde şu son 10 gün içerisinde yaşadıklarımızı dünya aleme gösterdi.
Tek yetkiyi elinde topladı ama bütün bu olanların tek sorumlusu olduğunu kabul etmiyor.'
Bütün bu olanların tek sebebi kötü yönetim.
Bunlar vatandaşına IBAN numarası verdi vatandaşından para istedi.
Vatandaşa karşılıksız destek sunacaklarına daha çok cezalandırma. Borç üzerine borç, faiz üzerine faiz.
Bürokrasi yukarıdan aşağı şekillenir. Eğer valilerde kaymakamlarda davranış bozukluğu varsa bunun asıl sebebi ülkenin tepesindeki tutumdur.
Siz Sayın Erdoğan'ın ağzından bir kere güzel bir söz, tatlı söz duydunuz mu? Göremezsiniz.
Bizim siyasi geleneğimizde önce insan vardır. İnsanı yaşat ki devlet yaşasın. Bunlar önce insan demeyi bıraktılar önce devlet demeye başladılar. Beka beka deyip duruyorlar.
Siz beka beka deyip durursanız, bu ülkenin halkı bundan istifade etmez.
Eve ekmek götüremiyorum diyene abartıyorsun al keyif çayı iç diyor. Halbuki biraz sokağa çıksalar Bu ülkenin gerçeklerini görecekler, problemleri kabul edecekler ve belki çözüm için bir şeyler yapmaya çalışacaklar. Am artık yapamıyorlar. Çünkü sokaklardaki tepki artık belli bir eşiği geçti.
Yürüyemiyoruz arkadaşlar, vatandaşlar gelip bize derdini anlatıyor. Herkes dertli.
Bu koronayla mücadeledeki zihni sinir projeleri var biliyorsunuz ve kurala uymadığını gördüğün vatandaşı vatandaşı fırçala, ceza yaz, işlem yap ve hemen dükkanını kapatmakla tehdit et. Peki siz bu kuralları koyuyorsunuz da koyduğunuz kurallara kendiniz uyuyor musunuz ya?
Şu anda Türkiye'yi yöneten zihniyetin kuralla falan alakası yok.
Bakın tedbirler zamanında alınmadığı için pandemi kötüye gidiyor. Test sayısı azılıyor vaka sayısı artıyor. Aşıyla ilgili açılamaları alt alta yazın tutarlı mı? Mayıs'ta tamamlanacağı söylenen aşılamanın şimdi Sonbahara ertelendiğini görüyoruz. Bunun sebeplerini açıklama zahmetine girmiyorlar. Hatalardan ders çıkarılmadığı için de Türkiye haritası gittikçe kızarıyor.
Harita kızarıyor ancak bakıyoruz hükümetin yüzünde hiçbir kızarma yok.
Halkımız sandık günü bunun hesabını soracaktır.
DEVA Partisi milletimizin hak ettiği birinci sınıf demokrasi, birinci sınıf refahı getirecek olan partidir. Bizler il il ilçe ilçe gezip hakikatin sesi olacağız.
DEVA Partisi eşitlik için adalet için var. Toplumu kutuplara ayırmayacağız. Biz Türkiye'nin haysiyetli insanları için buradayız. Artık Türkiye'nin DEVA'sı var.
