Montrö’nün tartışmaya açılmasına ve “cüppeli amiral” hakkında açıklama yaptıkları gerekçesiyle gözaltına alınan emekli amirallerden Türker Ertürk’ün avukatları, gözaltı süresinin uzatılmasına itiraz etti.
Cumhuriyet gazetesinden Sefa Uyar'ın haberine göre; el koyulan dijital materyallerin imajlarının alınmaması nedeniyle delil niteliğini kaybettiği belirtildi.
Materyaller üzerindeki incelemenin tamamlanmaması ve gözaltı süresinin uzatılmasının hukuksuz olduğu vurgulanan itiraz dilekçesinde, “Bu açık bir kumpastır. Savcılık tarafından asıl araştırılması gereken de bu kumpasın kimler tarafından, kimlerin bilgisi ve onayı ile hazırlandığı ve yapıldığıdır” denildi.
Ertürk’ün avukatları, gözaltı süresinin uzatılmasına itiraz ederek, Ertürk’ün serbest bırakılmasını talep etti. Edinilen bilgiye göre, dilekçede şunlar kaydedildi:
-Emekli amiraller yayımlamadı:Gözaltına alınmasına neden olarak, duyurunun “gece yarısı yayımlanmış olması” gösterilmektedir. Gözaltından sonra yaşanan gelişmeler, duyurunun emekli amiraller tarafından gece yarısı yayımlanmadığını ortaya çıkartmıştır. Avaztürk Genel Yayın Yönetmeni Zihni Çakır, bu duyuru metninin bu metne katılmayan bir emekli amiral tarafından, 3 Nisan 2021 günü, saat 23.10’da kendisine gönderildiğini, metnin AKP’li bir bakana da gönderildiğini söylediğini, kendisinin de Cumhurbaşkanlığı’na yakın birilerini arayıp, konuyu aktardığını açıklamıştır. Bu bakımdan “Emekli amiraller gece yarısı bildiri yayımladılar” iddiası gerçek dışı bir iddia olarak ortada kalmıştır. Bu, açık bir kumpastır. Savcılık tarafından asıl araştırılması gereken de bu kumpasın kimler tarafından, kimlerin bilgisi ve onayı ile hazırlandığı ve yapıldığıdır.
-Suç unsuru bulunmuyorEmekli amiraller tarafından WhatsApp grubunda paylaşılan taslak duyuru metninin içeriğinde suç unsuru bulunmamaktadır. Birçok emekli amiral gibi Türker Ertürk de WhatsApp grubunda, “Tamam, katılıyorum” diyerek, bu taslak duyuru metnine katıldığını ifade etmiştir. Emekli Amiral Semih Çetin, kendisine Whatsapp’tan gönderilen taslak duyuru metninde “Yüce Türk milletine” ibaresinin olmadığını, altında 4 Nisan 2021 değil, 6 Nisan 2021 tarihinin yazılı olduğunu ifade etmiştir. Bu ifadelerden de anlaşıldığı üzere duyuru metni henüz üzerinde konuşulan taslak metindir ve zaman zaman değişikliğe uğramaktadır.
-‘Bir şey bulur muyuz’ umudu: Her halükârda bu taslak duyuru metni içeriğinde bir suç unsuru olmadığı, “Yüce Türk milletine” ifadesinin yer alıyor olmasının suç unsuru olamayacağı, bu ifadenin “gece yarısı basına bildirildiği” isnadı ile desteklenmeye çalışılmasının beyhude bir uğraş olduğu da ortaya çıkmıştır. Usulsüz el konulan djital materyaller üzerinde didik didik inceleme yaparak, “Acaba bir şey bulur muyuz” umuduyla gözaltı süresini uzatmanın, usul ve yasaya aykırı olduğu gibi toplum vicdanını kanatan ve yargının bağımsızlığının sorgulanmasına neden olan bir uygulama olacağı da aşikârdır. Savcılığın gözaltı süresinin uzatılmasına karar verilmesi isteminin sulh ceza hâkimliğinde görüşülmesi için açılan duruşmaya, şüpheli avukatlarının, müvekkillerinin yanında hazır bulunmak istemlerinin mahkemece kabul edilmemesi da usul ve yasaya aykırı olmuştur.
GÖZALTI KOŞULLARI SAĞLIKSIZNezarethanedeki hijyen ve salgın koşullarına dikkat çeken emekli amirallerin gözaltı süresinin uzatılması sırasındaki beyanları şöyle:
Nadir Hakan Eraydın: Yaklaşık 1 ay önce kalp ameliyatı geçirdim. Gözaltında kaldığım süre boyunca hayatım risk altındadır. Kullandığım ilaçlarda aksama olmuştur. Gözaltındayken sağlık koşullarım sebebiyle hastaneye kaldırıldım.
Alaettin Sevim: Böbrek yetmezliğim, yüzde 50’den fazla fonksiyon kaybım var. Raporlarımı avukatım vasıtasıyla teslim ettim. İstenildiği takdirde gelip, ifade veririm.
Ali Sadi Ünsal: Balyoz davasında da haksız şekilde hürriyetimden yoksun bırakıldım. Adaletli hâkimlerimiz kürsüde bulunsun diye bedel ödedim. 2010-2011 yıllarında kanser tedavisi gördüm. Yutkunma zorluğu başladı. Gözaltı sürecinde zorlanmaktayım.
Atilla Kezek: 65 yaşındayım. Yaşım gereği diyabet ve tansiyon rahatsızlığım var. Pandemi koşulları nedeniyle sağlığımızın risk altında bulunduğunu düşünüyorum.
Bülent Olcay: Nezarethane koşulları sağlık koşullarına uygun değil. Sağlık sorunlarım var.
Ergun Mengi: Nezarethane koşulları, sağlık durumu için uygun değil.
Kadir Sağdıç: 69 yaşındayım. Gözaltı koşullarının oluşmadığını düşünmekteyim. Kaçma durumum yok. Tansiyonum yüksek. Bu konuda raporum var.
‘KAÇMAK YAKIŞMAZ’Cem Gürdeniz: Balyoz’dan ilk tutuklanan amiral benim. “Mavi Vatan” kavramı bana aittir. Çok uğraşılan bir amiralim. Kaçmak benim gibi birisine zaten yakışmaz. Gözaltı süresi sırasında tarafıma hiçbir belge verilmedi. Gözaltında Covid olma ihtimalimiz çok yüksek.
Turgay Erdağ: Balyoz kumpasında 3.5 yıl yatarak bedel ödemiş bir insanım. Nezarethane koşulları çok kötü.
Türker Ertürk: 63 yaşındayım. Uzatmanın gayri hukuki olduğunu söylemek istiyorum. Kaçma, delil karartma şüphem yok. Nezarethane koşulları hijyen değil. Covid olma ihtimalimiz çok yüksek.
Öte yandan, hâkimlik, gözaltı süresinin uzatılma gerekçesinde “açıklamanın yayımlanma saatine” işaret etti. Kararda, bildiride yer alan “aksi halde, tarihte örnekleri olan” gibi ifadelerin “düşünce ve ifade özgürlüğü sınırlarını aştığı” ileri sürüldü. Kararda emekli amirallerin aynı kuvvet komutanlığındaki gibi belli bir kademe düzeyinde çalıştığı vurgulandı. Kararda şüphelilerin sağlık sorunlarına ilişkin raporların ise sunulmadığı kaydedildi.
Bu arada gözaltındaki amirallerin ifade işlemlerinin dün akşam itibarıyla başladığı öğrenildi. İfade işlemlerinin bugün de devam etmesi bekleniyor.