CHP'nin "128 milyar dolar nerede?" afişleriyle gündemden düşmeyen rezerv tartışmalarına, olayı ilk kez kamuoyuna duyuran Gelecek Partili Kerim Rota da katıldı. Rota rezervin nasıl satıldığını ortaya koyduğu makalesinde, Mer
Tam tutarı aslında 126,3 Milyar dolar olan kamuoyunda ise “128 Milyar dolar” olarak bilinen meseleyi ortaya çıkaran Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Kerim Rota, paranın nasıl yok edildiğini yazdı. Aslında Türkiye Merkez Bankası rezervlerinin satıldığını ve bu satışın boyutunun zaman içinde 128 milyar dolara yaklaştığını ilk olarak eski bankacı Kerim Rota’dan öğrendi.
Rota, 2018’den beri yazılarıyla bu konuyu ayrıntılarıyla inceledi ve anlaşılır bir dille anlattı. Bugün Gelecek Partisi’nde siyasete atılan Rota, dün tartışmaların büyümesi ve 128 milyar doların yeniden gündeme gelmesi üzerine hayli ayrıntılı bir yazı daha yazdı, yazıda konuyu anlatmakla kalmadı, meselenin tarihçesini de özetledi.
'HATA HATAYI DOĞURDU'
'Dünyada pandeminin 'P'si yokken 2019 yılı toplamında 33 milyar doların satıldığını not edelim' diyen Rota, yazısının devamında şu ifadelere yer verdi:
'Aslında bu konu bugünkü kadar ilgi görmezken bile, TCMB’nin 2019 yılında yurtdışı ve yurtiçinden birçok soruyla karşı karşıya kaldığını görebilirsiniz. Dolayısıyla TCMB ve hükümetin bu hatadan dönme şansı aslında hep vardı, ancak yapmadılar. Ekonomi yönetimi piyasalara karşı açtığı savaşta mevzi kaybettikçe hırsının kurbanı oldu. Hata hatayı doğurdu. Tıpkı kaybettikçe rulet masasından kalkmak istemeyen bir kumarbazın psikolojisi gibi.'
Haluk Bürümcekçi 2020 Temmuz ve Ağustos’da Hazinenin YP bakiyesini kamu bankalarına kaydırması nedeniyle gerçek müdahale tutarını “en az 126,3 Milyar dolar” olarak hesaplamaktadır
'FAİZLERE SUNİ BASKI DÖVİZE TALEBİ ARTIRDI'
'TCMB'nin kapı arkasından döviz sattıkça, faizleri suni olarak baskıladıkça dövize olan talep arttı' diyen Rota, durumun böyle olacağını tahmin etmenin bir banka hazinesinde 3-5 ay çalışan biri için dahi kolay olduğunu belirtti ve 'Koskoca devlet mekanizmasında bir kişi bile çıkıp bu deliliği durduramadı. TCMB başkanı, yardımcıları, PPK üyeleri, danışmanlar, Finansal istikrar komitesi üyeleri gibi koskoca unvanlar taşıyan kişiler ya cehaletlerinden sustular, ya da birilerinin hışmından korkup mezarlıkta ıslık çaldılar. Satılan rezervlerin çok büyük kısmı daha önce Türk Lirasına güvenen, ancak bu işlere girişen yeni ekonomi yönetimine güveni kaybolan yurtiçi yerleşiklere ve yurtdışı portföy yatırımcılarına gitti' dedi.
'2020'DE TOPLAM 93,3 MİLYAR DOLAR SATILDI'
Yazısının 'Pandemi ile şaşan 'seçime kadar götürür' hesapları' başlıklı bölümünde pandeminin Türkiye'de de başlamasının ardından ekonomi yönetiminin dövize olan talebi, rezervlerini daha yoğun satarak baskılamaya çalıştığını söyleyerek eleştirdi ve şu ifadeleri kullandı:
'Pandemi Türkiye’ye gelince aslen 2023 seçimlerine kadar idare edebilecek olan 'Con Ahmet’in devri daim makinesi' 6 ay içinde çatladı. Hükümet pandemi nedeniyle düzgün bir sosyal destek program uygulamak yerine, tek bildiği iş olan faizleri suni olarak düşürüp, yeni bir kredi balonu şişirmeye başladı. Desteğe ihtiyacı olan mecburi kredi kullandı, krediye ihtiyacı olmayanlar da düşük faizlerden faydalanmak için kredi kullandı.
Hatta kredi kullanıp döviz ve altın almasınlar diye bankalar bir işe yaramayacağını bile bile müşterilerine taahhütname imzalattılar. Ekonomi yönetimi dövize olan talebi, rezervlerini daha yoğun satarak baskılamaya çalıştı. 2020’de toplamda 93,3 Milyar dolar satıldı.'
'DOĞRUDAN DÖVİZ MÜDAHALESİNİ ARTIK AÇIKLAMIYOR'
Rota, 'Türkiye'nin en büyük finansal skandalı' başlıklı bölümünde TCMB'nin doğrudan yaptığı döviz müdahalelerini günlük olarak açıkladığını hatırlatarak TCMB resmi sitesinde son doğrudan döviz müdahalesinin tarihinin 23 Ocak 2014 olarak göründüğünü belirtti. TCMB'nin bu tarihten sonra piyasaya doğrudan bir döviz satışı yapmadığı iddiasında olduğunu söyleyen Rota, sözlerine şöyle devam etti:
'Biliyoruz ki 2019 başından 2020 Kasım ayına kadar 126,3 Milyar dolar satıldı.
Bu işin karar vericisi olmadığını bilmemize rağmen hukuki sorumlusu TCMB. Eski üç başkan bu konudaki sorulara hep kaçamak cevaplar vermişti. Yeni başkanın da öyle devam etmesi muhtemel. Dolayısıyla TCMB kurumsal bir duruş ve açıklama getirmediği sürece bu konu siyasetin gündeminden çıkmayacak ve TCMB’nin saygınlığını zedelemeye devam edecek.
Benim 'Türkiye’nin en büyük finansal skandalı' olarak adlandırdığım bu rezerv meselesi ileride kötü yönetim örneği olarak makalelere ve kitaplara bile konu olacak.'