Gelecek Partisi Sözcüsü Ekonomist Serkan Özcan, gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Merkez Bankası'nın kayıp olan rezervleriyle alakalı iktidarın açıklamalarını inkar ve itiraf denklemi olarak nitelendiren Gelecek Partili Özcan, Hazine ve Maliye Bakanı Lütfi Elvan'ın 'Yöntem eleştirilebilir ama 'yolsuzluk var' ithamları doğru' değil sözlerine, ''Şeffaf olmayan her şey yolsuzluktur'' yanıtını verdi.
Özcan'ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
Bu iktidarın inkar-itiraf denklemi artık kimseyi şaşırtmıyor. Önce her kafadan bir ses, pusulası şaşmış bol inkar örnekleri arzı endam ediyor. Ardından itiraflar geliyor. İnsan haklarında itiraf, ekonomi paketinde itiraf, adalet reformunda itiraf.. Son itiraflar Bakan Elvan'dan geldi. Kendinden önceki yöntemin yanlış olduğunu itiraf etti Sayın Bakan. Merkez Bankası ve Hazine Bankası arasında imzalandığı iddia edilen protokol ile Merkez Bankası rezervlerinin hazine üzerinden satıldığını açıkça kabul etti. Merkez Bankası bunu şeffaf bir şekilde açıklaması gerektiği de başka bir inkarının itirafı oldu. İtiraf ediyorlar ama kuyruğu dik tutmayı da elden bırakmıyorlar.
'NEDEN BÖYLE BİR PROTOKOLE İHTİYAÇ DUYULDU?'
Merkez Bankası ve Hazine arasında yapıldığını iddia ettikleri protokol neden daha önce kamuoyuna açıklanmadı? Dahası neden böyle bir protokole ihtiyaç duyuldu? Madem elinizde döviz rezervlerini satacak bir protokol 2017'den beri vardı 2018 Ağustosta krizde ortalık yanarken dolar 4 liradan 7 liraya çıkarken bu protokole dayanarak neden 1 dolar bile satmadınız? O krizde 1 dolar bile satmazken dolar 6 liranın altındayken neden milyarlarca lira dolar satma ihtiyacı duydunuz? Merkez Bankasının bir protokolle bütün rezervini ve rezerv üretimini hazineye devretmek sorumsuzluğu bir yana neden bu yola tevessül edildiğini bizimle açık bir şekilde paylaşacak mısınız ? Belli ki bakanın birilerini sorumlu tutmaktan kurtarmak, kısmi itiraflarla dikkatleri başka yere çekmek.
''ŞEFFAF OLMAYAN HER ŞEY YOLSUZLUKTUR''
Bakan'ın cevabına bakılırsa 'yöntem yanlışmış ortada yolsuzluk yokmuş' siz bırakın kendi sahanızda top çevirmeyi de ciddi sorulara ciddi cevaplar verin. Kurun şu veya bu fiyattan satılması talimatını kim verdi? Madem bu işlemler gerekli ve temizdi, neden kasım ayından bu yana durdunuz? Şeffaf olmayan her yöntem yolsuzluğun bir türüdür Sayın Bakan. Bir uygulamayı kendi geleneğinden koparmanın, şeffaflıktan arındırmanın amacı nedir? Göğsünüzü siper ettiğiniz bu zihniyet en temel ilkeleri çiğnerken, sizin yapmanız gereken merak etmeyin kimsenin yüzünde kar maskesi yoktu diyerek sözde teselli cümleleri sarfetmek değildir. Türlü yalanlarla avutulmaya çalışılmadı mı vatandaşlarımız? Bu dağ gibi sorunun üzerini balçıkla sıvayamazsınız. Kamuoyumuzun soruları açık, basit ve net. Faizi düşürürken, kurlar yükselmesin diye, gizlice yapılan satışlarla rezervler düşük kurdan satıldı mı satılmadı mı? Kamu yüz milyarlarca zarara uğratıldı mı uğratılmadı mı? Damat Bakan aklınca arka kapı operasyonlarıyla piyasaları terbiye edeceğini zannetmedi mi? Pandemi ile birlikte kurduğu mekanizmanın maskesi düşmedi mi? 2020 yılında 90 milyarın üzerinde rezerv aynı mekanizmayla satılmaya devam edilmedi mi? Düşük faiz, düşük enflasyon ideolojik saplantısıyla hem dövizi hem faizi birlikte yönetebileceği iddiasıyla milleti içinde debelendiği türbülansa mahkum etmedi mi?