23 Nisan 1920’de onurlu bir halk, Atatürk ile yan yana, bağımsızlığa ve milli egemenliğe doğru o ilk adımı attı. Millet Meclisi açıldı ve bugün, 101 yıl önceki coşkuyla, Türkiye’nin dört bir yanında 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Ç
23 Nisan ülkemiz tarihinde büyük bir gün. Tüm dünyaya kardeşlik mesajlarının verildiği ve her türlü sorunun el ele, çözülmesi gerektiğinin hatırlatılması bakımından “23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı” çok büyük önem taşımaktadır. Atatürk tarafından “Küçük hanımlar, küçük beyler! Sizler geleceğin bir gülü, yıldızı ve ikbal ışığısınız. Memleketi asıl ışığa boğacak olan sizsiniz.” sözleriyle seslendiği çocuklara armağan edilmiştir.
Atatürk'ün 19 Mayıs'ta Samsun'a çıkışıyla ilk adımı atılan kurtuluş mücadelesinin en önemli safhalarından biri olan Meclis'in açılışını, Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı'nı kutluyoruz.
İstanbul 16 Mart'ta İngilizler tarafından işgal edildi. 18 Mart 1920'de Osmanlı Mebusan Meclisi çalışmalarına ara verdi. 10 Nisan 1920'de Padişah Vahdettin meclisi kapattı. Mustafa Kemal Paşa da 19 Mart 1920'de yayınladığı genelgeyle Ankara'da, olağanüstü yetkili bir Meclis toplanacağını duyurdu. Osmanlı Mebusan Meclisi'nden kaçarak Ankara'ya gelebilenler, ilk Meclis'te yerini aldı. Mustafa Kemal, 22 Nisan 1920'de Büyük Millet Meclisi'nin açılışını duyurduğu genelgesinde ise bundan böyle ‘bütün sivil ve askeri makamların ve bütün ulusun emir alacağı en yüksek kat'ın bu Meclis olacağını kaydetti.
CUMHURİYET'İN CAN SUYU
Ve bir bahar günü, 23 Nisan'da, Hacıbayram Camii'nde cuma namazı kılınıp, kurbanlar kesildikten sonra ilk TBMM, İttihat ve Terakki Kulübü olarak yapılan binada açıldı. Ulus semtindeki bu binanın henüz kiremitleri bile yoktu. Ankaralı marangozlar toplantı salonuna kürsü yaptı. Tavana petrol lambası asıldı. Milletvekillerinin oturacakları sıralar da Ankara Muallim Mektebi'nden getirildi. O gün, bağımsız Türkiye Cumhuriyeti'ne can suyu verildi.
ŞERİF BEY AÇTI
Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti ve Meclis-i Mebusan üyelerinden oluşan 324 milletvekili ile kurulan Meclis'e 115 milletvekili katılabildi. İlk Meclis üyeleri arasında, 52 asker, 42 idareci, 39 memur, 32 din adamı, 9 müderris, 30 öğretmen, 16 doktor da vardı. Birinci Meclis 23 Nisan 1920'de başlayıp 21 Mayıs 1927'ye kadar devam etti. TBMM, 24 Nisan 1920 günü yaptığı ikinci toplantısında Mustafa Kemal'i başkanlığa seçti. Atatürk bu görevi Cumhurbaşkanı seçildiği 29 Ekim 1923'e kadar sürdürdü.
Meclis, en yaşlı üye sıfatıyla Sinop Mebusu Şerif Bey'in, konuşmasıyla açıldı. Şerif Bey, “Ulusumuzun iç ve dış tam bağımsızlık içinde sorumluluğunu doğrudan doğruya yüklenip kendisini yönetmeye başladığını bütün cihana duyuruyorum'' dedi ve şöyle devam etti:
DÜNYAYA BÖYLE DUYURULDU
“Hilafet ve hükümet merkezinin geçici kaydıyla yabancı kuvvetler tarafından işgal edildiği, bağımsızlığın her bakımdan kısıtlandığı bilinmektedir. Bu vaziyette baş eğmek, milletimizin kendisine teklif edilen yabancı esaretini kabul etmesi demektir. Ancak tam bağımsızlık ile yaşamak kararlılığında olan ezelden beri hür ve bağımsız yaşayan milletimiz bu esaretini kesin ve kararlı bir biçimde reddetmiş ve derhal vekillerini toplamaya başlayarak yüce Meclisini vücuda getirmiştir. Bu yüce Meclisin reisi sıfatıyla ve Allah'ın yardımıyla milletimizin iç ve dış tam bağımsızlığı dahilinde, geleceğini bizzat düzenleyerek ve bütün dünyaya ilan ederek Millet Meclisini açıyorum.”
Ardından Ankara mebusu Mustafa Kemal söz alarak şunları söyledi:
“Yüce Meclisiniz bildiğiniz gibi olağanüstü yetkilere sahip olarak yeniden seçilmiş saygıdeğer milletvekilleriyle, taarruz ve işgale uğramış saltanat merkezinden canlarını kurtararak buraya gelen saygıdeğer milletvekillerinden oluşmuştur. Kaçıp gelebilecek milletvekilleriyle birlikte bir yüce Meclisin meydana getirilmesi ancak yeni uygulanan seçim tarzıyla söz konusu olmuştur. Bu anda Meclisiniz yasal olarak toplanmış bulunmaktadır.”
Kurtuluş Savaşı, ilk anayasanın kabulü, İstiklal Marşı'nın kabulü, saltanatın kaldırılması, Lozan Barış Antlaşması, Ankara'nın başkent oluşu, Cumhuriyetin ilanı ile Mustafa Kemal'in Türk devletinin Cumhurbaşkanı seçilmesi bu Meclis'te onaylanarak kabul edildi.
BAHTİYAR OLACAKLAR
19 Mayıs 1919'da Samsun'a attığı adımla kurtuluş ateşini yakıp savaş meydanlarında zafer üstüne zafer kazanan Mustafa Kemal, en büyük eseri Cumhuriyet'i şöyle anlattı:
“Cumhuriyet rejimi demek, demokrasi sistemi ile devlet şekli demektir. Çağdaş bir Cumhuriyet kurmak demek, milletin insanca yaşamasını bilmesi, insanca yaşamanın neye bağlı olduğunu öğrenmesi demektir. Benim naçiz vücudum bir gün elbet toprak olacaktır; fakat Türkiye Cumhuriyeti sonsuza dek yaşayacaktır. Türk Milleti'nin tabiat ve adetlerine en uygun olan idare,
Cumhuriyet idaresidir. Az zamanda çok büyük işler yaptık. Bu işlerin en büyüğü, temeli Türk kahramanlığı ve yüksek Türk kültürü olan Türkiye Cumhuriyeti'dir. Cumhuriyet, Türk Milleti'nin refah ve yükselmesi yolunda asırların görmediği başarılara erişti. Asla şüphe yoktur ki Cumhuriyet'in gelecek evlatları, bizden daha çok refaha kavuşmuş ve bahtiyar olacaklardır.”
ÇOCUKLARA BAYRAM
Birinci Dünya Savaşı ve Kurtuluş Savaşı'nın ardından geride çok sayıda şehit çocuğu yetim kalmıştı. Himaye-i Etfal Cemiyeti, 23 Nisan 1924'te “Bugün yavrularımızın bayramıdır” başlıklı bir duyuru yayınlandı ve yetim çocuklar için bağış kampanyası başlattı. Cemiyetin ilan ettiği çocuk bayramı, Mustafa Kemal'in himayesinde kutlandı. 23 Nisan, çocuk bayramı olarak ilk kez resmi törenlerle 1933 yılında kutlandı. Makamlara çocukların oturması uygulaması da aynı yıl başladı. 1935 yılında çıkan yasa ile de bayramın adı Milli Hakimiyet ve Çocuk Bayramı oldu. UNESCO'nun 1979 yılını Çocuk Yılı ilan etmesiyle birlikte 23 Nisan, 1980 yılındaki yasal düzenleme ile de ‘Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı' adını aldı. 101 yıl sonra bugün milyonlarca çocuk, salgın dolayısıyla bayram kutlamasını sokaklarda yapamayacak. Ancak hepsi Ata'sına minnetini kalbinde hissedecek.
23 Nisan, Türkiye milli tarihinin başlangıcı ve dönüm noktasıdır
23 Nisan günü Meclis etrafında toplanan binlerce kişi, büyük bir coşkuyla bekledi. “23 Nisan, Türkiye milli tarihinin başlangıcı ve yeni bir dönüm noktasıdır. Bütün bir düşmanlık dünyasına karşı ayağa kalkan Türkiye halkının, Büyük Millet Meclisi'ni meydana getirmek hususunda gösterdiği harikayı ifade eder” diyen bir büyük önderin, Mustafa Kemal Atatürk'ün yanında, bu büyük güne tanıklık etti.
İkinci kez Koronavirüs gölgesinde geçecek
Bu yıl da 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nda Koronavirüs salgını gölgesinde geçecek.
Sokağa çıkma yasağı uygulanan günde, Ankara’daki 23 Nisan törenleri de sınırlı katılımla yapılacak.
Ankara’daki ilk tören TBMM’de gerçekleşecek. TBMM Başkanı Mustafa Şentop başkanlığındaki heyet, Meclis’teki Atatürk Anıtı’na çelenk koyacak.
Saat 09.15’te Anıtkabir’e geçilecek, çelenk bırakacak. Anıtkabir’deki törenlere Koronavirüs tedbirleri nedeniyle sadece devlet erkanı katılacak.
Törenler fiziki mesafeye uygun şekilde, maskeli ve sınırlı katılımla yapılacak. Şentop, daha sonra Misak-ı Milli Kulesi’ne geçerek, Anıtkabir Özel Defteri’ni imzalayacak.
23 Nisan nedeniyle Ulus’taki Birinci Meclis’te de sınırlı katılımla anma töreni yapılacak.
TBMM Genel Kurulu da 23 Nisan nedeniyle özel gündemle toplanacak.
Şentop’un açılış konuşması yapacağı özel oturuma, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli katılacak. İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in ise özel oturuma katılması beklenmiyor.
Koronavirüs nedeniyle 23 Nisan Resepsiyonu yapılmayacak. Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk da, tüm çocukları temsilen bugün Anıtkabir’i ziyaret ederek Atatürk’ün mozolesine çelenk bırakacak.