Karamollaoğlu'ndan ittifak açıklaması: Herkesle masaya otururuz ama prensiplerimiz var

Karamollaoğlu'ndan ittifak açıklaması: Herkesle masaya otururuz ama prensiplerimiz var

Saadet Partisi lideri Karamollaoğlu, gündeme dair yaptığı açıklamalarda partisiyle ilgili gündeme gelen 'ittifak' tartışmalarına yanıt vererek "Erbakan'ın ortaya koyduğu prensiplerde anlaşabiliyorsak amenna. Anlaşmıyor

Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, konuğu olduğu Buket Aydın'a açıklamalarda bulundu. Açıklamalarında gündeme ve partisine dair konularda değerlendirmelerde bulunan Karamollaoğlu, İstanbul Sözleşmesi'nin iptal edilmesi sonrasında Saadet Partisi'nin bu kararı desteklemesiyle birlikte ittifak tartışmaları gündeme gelmişti.

Cumhuriyet'te yer alan habere göre; burada söz konusu tartışmaya da açıklık getiren Karamollaoğlu, 'Yok. Bir yerde isabetli bir karar vermek bizim bütün politikalarımızı yeni baştan tanzim edeceğiz manasına gelmez. Burada güvenilirlik esastır. Güvenilirlik dediğiniz zaman istikrar aranır. Bir yerde bir yanlıştan dönmek, bütün yanlışları ortadan kaldırmak manasına gelmez' dedi.

'İstanbul Sözleşmesi ile ilgili biz her zaman ihtiyatlı davrandık. İstanbul Sözleşmesi tek başına İstanbul Sözleşmesi olarak geçmiyor' diyen Karamollaoğlu, 'Kadına şiddeti önleme babında her zaman gündeme getiriliyor. Biz kadına şiddetin karşısındayız. Hangi noktada bu adımları atmak istiyorsanız kim gelirse gelsin yanındayız. Ancak kadına şiddeti önlüyoruz derken başka yerlerde kırıp dökmeye başlarsak bunu da kabul edemeyiz. Aileyi korumak mecburiyetindeyiz. Bir defa aile mefhumu ortadan kalktı mı toplum dejenere olur. Onun için biz İstanbul Sözleşmesi'ni sadece İstanbul Sözleşmesi olarak ele almadık' açıklamasında bulundu.

Karamollaoğlu'nun açıklamaları şu şekilde:

'DİĞER DÖNEMLERDEN FARKI SADECE BİR NOKTADA SIKINTI YOK'

'Diğerlerinden temel farkı, bizim neredeyse her alanda sıkıntı içerisinde olmamız. Sadece bir noktada sıkıntı yok. Bugün dış politika bir hercümerç. Dostumuz, düşmanımız, bizim politikamız karmakarışık. Ekonomide de ciddi problemlerimiz var. Çözülemiyor da. Türkiye'de adalet mumla aranıyor. İktidara sorarsanız, o nereden çıktı deniyor.

Eğitim bizim geleceğimiz. Ama ne yazık ki eğitimde bir hedef göremiyoruz. Problemleri çözmeye yönelik adımlar da göremiyoruz.

'İNSANLAR AŞIYA ULAŞAMIYOR'

Sağlıkta da 'pandemi sona eriyor' derken, birden bire bir dalga daha geldi. Hastane yatakları tamamen doldu. Aşı konusunda ciddi problemlerle karşı karşıyayız. Yetkililerin söyledikleri de birbirine tutmuyor. İnsanlar aşıya ulaşamıyor, aşı yeterince gelmedi ki... Neden kendi aşımızı üretmekte bir çaba göstermiyoruz.

İTTİFAK İDDİALARINA AÇIKLAMA

Yok. Bir yerde isabetli bir karar vermek bizim bütün politikalarımızı yeni baştan tanzim edeceğiz manasına gelmez. Burada güvenilirlik esastır. Güvenilirlik dediğiniz zaman istikrar aranır. Bir yerde bir yanlıştan dönmek, bütün yanlışları ortadan kaldırmak manasına gelmez.

İstanbul Sözleşmesi ile ilgili biz her zaman ihtiyatlı davrandık. İstanbul Sözleşmesi tek başına İstanbul Sözleşmesi olarak geçmiyor. Kadına şiddeti önleme babında her zaman gündeme getiriliyor. Biz kadına şiddetin karşısındayız. Hangi noktada bu adımları atmak istiyorsanız kim gelirse gelsin yanındayız. Ancak kadına şiddeti önlüyoruz derken başka yerlerde kırıp dökmeye başlarsak bunu da kabul edemeyiz. Aileyi korumak mecburiyetindeyiz. Bir defa aile mefhumu ortadan kalktı mı toplum dejenere olur. Onun için biz İstanbul Sözleşmesi'ni sadece İstanbul Sözleşmesi olarak ele almadık. Biz burada kadına şiddetin önlenmesi için ne yapmak gerekiyorsa yapalım. Gelin, bütün partiler bir arada, birlikte politika üretelim. Birbirimizi tenkitten çok neler yapılması icap ettiği konusunda ittifak sağlamaya çalışalım. Aileyi nasıl koruyacağımızı da konuşalım birlikte. Aile bir kadın, bir erkek ve çocuklardan meydana gelir. Siz bu mefhumu değiştirdiğiniz, tabiata karşı savaş açtığınız zaman aileyi korumak için ben bunu yapıyorum türküsünü ağzınızdan düşürmeseniz hiçbir mana ifade etmez.

'AİLE YAPISINI KORUMAYA DÜNYADA İHTİYAÇ VAR'

Biz aile yapısını koruyalım derken bunu sadece kendi ülkemiz için söylemedik. Tüm dünyada ihtiyaç var. Ancak diğer hususlara gelince İstanbul sözleşmesinin en önemli tarafı, görünmeyen arka planı bütün dünyada aile yapısını kaldırmaya müteveccihtir. Sadece Türkiye'de değil. Bu aile yapısını tahrip ederek nüfus kontrolünü sağlamak.

'İNSAN GENEL BAŞKANLIĞI BIRAKMAYI 80 YAŞINDAN SONRA DÜŞÜNMEZ Mİ?'

Elbette düşünüyorum. Ama zamanı gelince. 80 yaşına geldikten sonra insan düşünmez olur mu? Ama her şeyin bir zamanı var.

İKTİDAR SAADET'İ YENİDEN Mİ DİZAYN EDİYOR?

Eee tabi. Ak Parti'yi düşünün. Her geçen gün oy kaybediyor. Önümüzdeki seçimlerde başarı gösterme ihtimali çok düşük, hatta sıfır diyenler var. Ak Parti'nin başında bulunanlar da çare arayacaklar. Tayyip Bey'in ilk aklına gelen de eskiden beraber olduğumuz arkadaşlarımızla bir temas kuralım. Bir selamın aleyküm diyelim, bakalım neler olacak diye düşünmüştür. Ben bunu da garipsemem. Biz baştan söyledik ilkelerimiz var diye. İlkelerimizden asla vazgeçmeyiz.

'KALKINMAYI SADECE İNŞATTA GÖRÜYOR'

Birisi trafikte suç işlediğinde polis önü kesip durduruyor. Orada herhalde adalet vardır diyorum. Etkili bir adam değilse. Orada soru çıkıyor ortaya. Suçlu ama serbest bırakılıyor. Dayısı var deniyor. Orada dayısı varsa biz adalet tam işliyor diyemeyiz.

Erdoğan yola çıkarken partisinin adını bile Adalet ve Kalkınma Partisi koydu. Sonra ne oldu, adalet de gitti, kalkınma da. İkisi de yok. Kalkınmayı sadece inşaatta görüyor. Adaleti de kendi söylediklerinin kabul edilmesini istiyor. Böyle adalet olmaz.

ERDOĞAN İLE İTTİFAK MASASI KURAR MI?

Erbakan'ın ortaya koyduğu prensiplerde anlaşabiliyorsak amenna. Anlaşmıyorsak olmaz. Biz herkesle masaya otururuz ama bizim prensiplerimiz var.

İÇKİ SATIŞI YORUMU

Tayyip bey çok becerikli bir politikacı. İstediği neticeyi de aldı. Kendisini tescil ettirdi. Bizim politika anlayışımız burada tıkanıyor işte. İslam karşıtlığı duygusu... Muhalefetin belli kesimi de bu oyuna düşüyor. Tayyip beyin istediği oldu yani gerisi laf.

'ESNAFIN İHTİYACININ GİDERİLMESİ LAZIM'

Bütün dünyada benzer şeyler meydana geldi. Bu adımlar atılırken mağdur olan kesimlerin mağduriyeti giderildi. Başka ülkeler bu cevapları verdi. Esnaf, vatandaşla üretici arasındaki insandır. Piyasadaki esnafların haline bakın... Bunların ihtiyaçlarının giderilmesi lazım. Vatandaşa ulaşmanın en kısa yolu vatandaşın cebine para koymaktır. Borcun içine batmış insanlara destek versin. Fırıncı da bakkal da zora girmiş. Siz onlara destek verirseniz çark dönmeye başlar. Bu sadece bununla da hallolmaz. İnsanlar bu güne kadar sıkıntı içindeydi zaten.

Özellikle gençler yurt dışına gitmek istiyorlar, daha fazla kazanabilmek için. En belirleyici kişiler gençler. Bize oy verecek kesim onlar. Gençlere güveniyoruz, ümidimiz var.