Katıldığı canlı yayında gündeme dair değerlendirmelerde bulunan Kılıçdaroğlu, 1 Mayıs'ı kutlamak isteyenlerin gözaltına alınmasına ilişkin yaptığı konuşmada kutlamaya izin verilmemesine tepki gösterdi ve iktidarın sokağa ç?
Canlı yayında soruları yanıtlayan Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, ülke gündemine dair değerlendirmelerde bulundu.
KRT TV'de açıklamalarda bulunan Kılıçdaroğlu, 1 Mayıs ve Emek Dayanışma Günü'nü kutladı ve 1 Mayıs'ın emeğin, çalışanların bayramı olduğunu söyleyerek Türkiye'de 10 milyonu aşkın işsizin bulunduğunu, çok sayıda çalışanın sendikalı olmadığını vurguladı ve hak talebinde bulunanların cezalandırıldığı bir sürecin yaşandığını belirtti.
'İSTİYORLAR Kİ SOKAĞA ÇIKALIM'
1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü'nü kutlamak isteyenlere polis tarafından müdahale edildiğini anımsatan Kılıçdaroğlu, Taksim'de 1 Mayıs'ı kutlamanın bir anayasal hak olduğunu vurguladı.
Kalabalık olmayan bir grubun bu kutlamayı yapmak istediğini belirten Kılıçdaroğlu, 'Niye izin vermiyorsun? İktidarın, sarayın saldırısına uğruyorlar bunlar. İstiyor ki sokağa çıkalım, kitleleri harekete geçirelim' açıklamasında bulundu.
Kılıçdaroğlu, 'Kitlelerin sokağa çıkma gibi bir talebi olursa ne diyeceksiniz?' sorusu üzerine, 'Kimin böyle bir talebi var bilmiyorum. Böyle bir talebi herkes kafasından silsin. Sandık gelecek, demokratik yollarla bir otoriter rejimi yolcu edeceğiz. Bu işin kuralı budur, acıya tahammülümüz yok' ifadelerini kullandı.
'BÖYLE BİR GENELGE VAR'
'Gazetecilerin eylemlerde görüntü almasının bir genelgeyle yasaklandığı' yönündeki iddiaların aktarılması üzerine Kılıçdaroğlu, bu yönde bir genelge olduğunu, bunun da kamu görevlilerine duyurulduğunu belirtti ve söz konusu genelgenin, 'Türkiye'de demokrasinin, anayasanın, hak ve özgürlüklerin askıya alındığı, bunu da bütün dünya duysun' amacını taşıdığını söyledi.
'İÇKİ YASAĞI DEĞİL ESNAF AÇISINDAN GÖRÜYORUM'
Gündemde alkol satışının yasaklandığına çıkan tartışmalar hakkında sorulan bir soruya yanıt veren Kılıçdaroğlu, 'Ben işi 'içki yasağı' veya başka bir yasaktan değil ben işi doğrudan doğruya esnaf açısından görüyorum. Bu esnafın yetkisi var mı, dükkanını açıyor mu, açacak. Bu esnaf satış yapacak mı, yapacak. Bu satıştan gelir elde edecek, çoluk çocuğunun nafakasını sağlayacak. 'Dükkanı kapat' peki adam nasıl geçinecek? Benim üzerinde durduğum konu bu. 'Dükkanı kapat' diyorsanız ki haklılar pandemi döneminde kapanması lazım o zaman sosyal devletin devreye girip, 'Kardeşim sen dükkanını kapat, evinde otur dedim ama sen ve ailen, çocukların asla aç ve açıkta kalmayacaksınız. Senin güvencen sosyal devlettir' demesi lazım' dedi.
'DERİN YOKSULLUK VAR'
Kılıçdaroğlu, özel hayatın gizliliğinin esas olduğuna yönelik anayasada temel kuralın yer aldığını, bunun sadece içki olayıyla ilgili olmadığını ifade etti. Partisinin çalışmalarını anlatan Kılıçdaroğlu, Türkiye'nin sorunlu bir süreçten geçtiğini ifade ederek Türkiye'nin 19 yıl sonunda açmazlar ülkesi haline dönüştürüldüğünü söyledi ve 'Türkiye coğrafyasında açlık, yoksulluk, işsizlik var. Hatta sıradan değil derin yoksulluk var. Bu ülkede on binlerce çocuk yatağa aç giriyorsa, o sorun hepimizin sorunu olmak zorundadır. Böyle bakmak durumundayız' açıklamasında bulundu.
'SOKAĞA ÇIKMA YASAĞI YAPTIKLARI KONGRELER NEDENİYLE'
Kovid-19 salgını sürecini hatırlatan Kılıçdaroğlu, insanların hayatının tehlikeye atıldığını, AK Parti'nin kongreler yaptığını, çifte standart uygulayan bir devlet yapısının ortaya çıkarıldığını söyledi ve vatandaşa maske takmadığı veya kuralına göre maske takmadığı için ceza yazıldığını belirterek 'Kendileri maskesiz kongreler yaptılar, 'lebalep' onların deyimiyle doldurdular. Binlerce insan hayatını kaybetti. Orada hiçbir ceza bile yok, sorumluluk bile duymadılar.
İnsanların hayatını tehlikeye attılar. Bugün eğer yeniden sokağa çıkma yasağı geldiyse yaptıkları kongreler nedeniyledir. Yazık günah değil mi bu ülkenin insanlarına? Bunlarda vicdan, ahlak var mı? İnsanın hayatını tehlikeye atıyorsun, o insanı yok sayıyorsun, 'Sen ölebilirsin' diyorsun. Yeter ki kongrede gel beni alkışla, benim gururumu okşa, kibrimi okşa, insan ölebilir, yok olabilir. Böyle bir devlet yönetimi olur mu? Vatandaşına 'sokağa çıkma' diyorsun, kongrelerinde diyorsun 'hep beraber gelebilirsiniz' dedi.
Sandığın her zaman gelebileceğini savunan Kılıçdaroğlu, açıklamasında şu ifadeleri kullandı:
'Devleti yönetemiyorlar. Artık sokaktaki vatandaş da bunların devleti yönetemediğini gördü. Çekle ilgili yasal düzenleme yaptılar, devleti kilitlediler. Kanuna aykırı genelge çıkarıyorlar da hiç değilse yaptıkları hatayı gidermek istiyorlar. Akılla, mantıkla bir devletin yönetilmesi gerektiğini bilmiyorlar. Çünkü devletteki bütün liyakatli kadroları yok ettiler. Hangi aklı başında, ahlaklı, inançlı bir yönetim rüşvet alan kişiyi büyükelçi tayin eder? Bayrağını taşıyacak o adam arabasında. Akıl, mantık alacak şey mi? Bir devlet böyle yönetilir mi? Koskoca Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin büyükelçisi Amerika'ya atandı, ortalıkta gariban, yetim gibi geziyor. Güven mektubunu veremiyor. Kabul etmiyorlar. Bu mudur onurlu Türkiye Cumhuriyeti Devleti?'
'SABIRLA BEKLEYECEĞİZ'
Ülkeyi adaletle yönetmek istediklerini, bir kişinin iradesine teslim etmeyeceklerini söyleyerek 'Recep Tayyip Erdoğan, artık Türkiye için temel bir milli güvenlik sorunudur' dedi ve sözlerini şu şekilde sürdürdü:
'AK Parti'ye geçmişte oy veren vatandaş da bunun farkında. 'Eğer bu yüzükten başka bir şey bulursanız, bilin ki Recep Tayyip Erdoğan hırsızlık yapmıştır' diyordu ya. Hangi yüzükten bahsediyoruz beyefendi. 50 bin avroluk çanta taşınıyor şu anda. Bunların hepsini vatandaş biliyor, bir tarafa yazıyor. Bu yüzden öyle çok büyük eylemler, şunlar, bunlar değil. Hep beraber sabırla bekleyeceğiz. Sandık gelecek, oyumuzu kullanacağız. Dünya siyaset tarihine güzel bir armağan bırakacağız. Bu armağanı bırakacak olanlar da bu ülkenin gençleri. İlk kez oy kullanacak 6 milyon 300 bin genç. O gençler, otoriter rejime son verip demokrasiyi getirecekler ülkeye.'
'GÜÇLENDİRİLMİŞ PARLAMENTER SİSTEMİ SAVUNANLAR DOSTUMUZDUR'
'Dostlarımızla iktidar olacağız' sözü hatırlatılan Kılıçdaroğlu, ''Dostlarımız' derken, siyaseten dostlarımız. Güçlendirilmiş parlamenter sistemi kim savunuyorsa onların tamamını dostlarımız sayıyoruz. Sadece siyaseten mi? Hayır. Sosyal kimlik üzerinden de dostlarımızı tanımlıyoruz. Apartman görevlisi, emeklisi, EYT'lisi, düğün salonu çalıştıranları, işsizler ordusu, bütün bunlar bizim dostlarımızdır' ifadelerini kullandı.
'DEVLETİ YÖNETTİĞİNİ SANIYOR'
ABD Başkanı Joe Biden'ın 'soykırım' iddiasına da değinen Kılıçdaroğlu, 'En son Biden açıklama yaptı. Bütün AK Parti'liler ne bekliyordu? Erdoğan, salı günü kürsüye çıkacak, 'Ey Biden ne yaptın?' diyecek, yerle yeksan edecek. Onu beklemiyor muydu? Aslan gibi kükreyecekti sözde. Kedi gibi bile miyavlamadı. Görkemli tarihi olan Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni maalesef yönetiyor, yönettiğini sanıyor' dedi.