Bugün Dünya Basın Özgürlüğü Günü. Her yıl 3 Mayıs’ta kutlanan Dünya Basın Özgürlüğü Günü’nde Türkiye’deki basın özgürlüğü tartışılırken, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) ve Basın Konseyi de '3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Günü' öncesinde yazılı bir açıklama yaparak 'Binlerce dava açıldığı, 43 gazetecinin hapishanede olduğu Türkiye'de özgür bir basından söz edemiyoruz.' sözleriyle Türk basınının içinde bulunduğu duruma dikkat çekti.
Sınır Tanımayan Gazeteciler'in (RSF) yayınladığı yıllık dünya basın özgürlüğü raporunda, salgın sırasında 180 ülkenin neredeyse dörtte üçünde gazetecilik 'tamamen veya kısmen engelleniyor'. Türkiye listede 153. sırada yer aldı.
Yıllık dünya basın özgürlüğü endeksine göre 180 ülkenin 73'ünün gazeteciliği 'tamamen engellediği veya ciddi şekilde engellediği' tespit edildi. Ayrıca 59 ülkede ise hükümetlerin basın çalışanları üzerindeki 'baskıyı artırmak için salgını kullandığı' ifade edildi.
Dünya Basın Özgürlüğü Endeksi Haritası
'Covid-19 salgını hükümetler için basın özgürlüğünü kısıtlamak adına bir fırsat'Covid-19 salgının 'hükümetler için basın özgürlüğünü kısıtlamak adına bir fırsat biçimi' olduğunu söyleyen RSF Genel Sekreteri Christophe Deloire yaptığı açıklamada,'Ne yazık ki, üretimi ve dağıtımı çoğu zaman politik, ekonomik, teknolojik ve hatta bazen kültürel faktörler tarafından engelleniyor' ifadelerini kullandı.
Türkiye Bangladeş'in ardından 153. sıradaTürkiye listede Bangladeş, Rusya ve Demokratik Kongo Cumhuriyeti gibi ülkelerin ardından 153. sırada yer aldı.
RSF, küresel medya özgürlüğünün geçen yıl genel olarak büyük ölçüde sabit kaldığını, ancak rakamların sıralamanın 2013'te ilk kez başlatılmasından bu yana yüzde 12 gerilediğini kaydetti.
Ortadoğu ve Kuzey Afrika bölgesi gazeteciler için en baskıcı bölgeEritre, Kuzey Kore, Türkmenistan, Çin ve Cibuti bu yılki RSF sıralamasında genel olarak en kötü performansı gösterdi.
Norveç, Finlandiya, İsveç, Danimarka ve Kosta Rika ise en üst sırada yer aldı. Ayrıca 180 ülkeden sadece 12'si diğerlerine kıyasla 'iyi durumda' olarak nitelendirildi.
Rapora göre Ortadoğu ve Kuzey Afrika bölgesi gazeteciler için en baskıcı bölge olmaya devam ederken, listede 170. sırada yer alan Suudi Arabistan, Mısır ve Suriye'de de durumun 'daha da kötüleştiğine' vurgu yapıldı.
Sahte haber ve dezenformasyonRaporda, 11. sıradaki Brezilya'da Cumhurbaşkanı Jair Bolsonaro ve 148. sıradaki Venezuela lideri Nicolas Maduro'nun 'etkinliği tıp dünyası tarafından asla kanıtlanmamış ilaçları tanıttığı' belirtildi.
174. sıradaki İran'da ise yetkililerin, 'Covid-19'a bağlı ölümlerin sayısını azaltmak için gazetecilerin mahkumiyet sayısını artırdığı' söylendi.
166. sıradaki Mısır, 'Sağlık Bakanlığı dışındaki salgınla ilgili rakamların yayınlanmasını' yasakladı.
Malezya, kısmen hükümetin kendi hakikat versiyonunu empoze etmesine izin veren yeni bir 'sahte haber karşıtı' yasası nedeniyle sıralamada 18 sıra düşerek 119'a düştü.
Malezya'da ise kısmen hükümetin kendi hakikat versiyonunu empoze etmesine izin veren yeni bir 'sahte haber karşıtı kararname' kabul edildi. Böylece ülke sıralamada 18 sıra düşerek 119'a indi.
Avrupa'da durumÖte yandan listede 13. sırada yer alan Almanya'da onlarca gazetecinin 'kısıtlama karşıtı mitingler sırasında göstericiler tarafından' saldırıya uğradığı kaydedildi.
Aynı zamanda özellikle Fransa'da (34) İtalya (41) Polonya (64) Yunanistan (70) Sırbistan (93) ve Bulgaristan'da (112) gazetecilere yönelik saldırıların ve taciz edici tutuklamaların arttığına dikkat çekildi.
Afrika 'en tehlikeli' kıtaSon olarak Afrika'nın, Burundi, Sierra Leone ve Mali'de görülen olumlu gelişmelere rağmen gazeteciler için 'en şiddetli' kıta olmaya devam ettiği ifade edildi.
Dünya Basın Özgürlüğü Endeksi, dünyanın her yerinden uzmanlara gönderilen anketlere dayanmakta. Çoğulculuk, medya bağımsızlığı, otosansür ve diğer faktörleri içeren bir resim oluşturmak için gazetecilere yönelik taciz ve şiddet eylemlerine ilişkin verilerle birleştiriliyor.