Öğretmenler Mevlüt Çavuşoğlu'na sordu: Turistik eğitim versek aşı olabilir miyiz?

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun, Alman mevkidaşı Heiko Maas ile yaptığı ortak basın toplantısında yaptığı, “Turistin görebileceği herkesi mayıs sonuna kadar aşılayacağız” şeklindeki açıklama, aşıya hâlâ ulaşamayan öğretmenlerin tepkisine yol açtı.

Birgün'den Mustafa Mert Bildircin'in haberine göre; Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk’un ilk doz aşısını vurulduğu 24 Şubat’tan bugüne öğretmenlerin yalnızca çok küçük bir bölümü aşılanabildi.

Eğitim sendikalarından edinilen bilgiye göre, ortaokul ve lise öğretmenlerinin tamamına yakınına henüz Covid-19 aşısı yapılmadı. Yüz yüze eğitimin en uzun süre devam ettirildiği eğitim merkezlerinden olan Halk Eğitim Merkezleri’nde görev yapan öğretmenler de aşıya ulaşamadı. Öğrencilerinin büyük bölümü kronik hasta olan ve düzenli ilaç kullanan özel eğitim ve rehabilitasyon öğretmenleri de henüz aşı olamadı.

Aşılanan öğretmenler, ilkokul ve okulöncesinde görev yapanlar ile sınırlı kaldı. İlkokul ve okulöncesinde öğretmenleri arasında ise ikinci doza ulaşabilenlerin sayısı yok denecek kadar az.

Çok sayıda öğretmen, Bakan Çavuşoğlu’nun “Turistin görebileceği herkesi mayıs sonuna kadar aşılayacağız” açıklamasının ardından tepkilerini sosyal medyada dile getirdi. Aşıya erişimde yaşadıkları sorunları gündeme taşıyan öğretmenlerin paylaşımlarından bazıları şöyle:

•Bir öğretmenin ve öğrencinin canı turistten ve turistin getirdiği dolardan daha mı önemsiz?

•Öğretmen olmak aşı olabilme kıstası değil ama “Turistlerin görebileceği kişi” olmak öyle.

•Turistik eğitim versek ya da Finlandiya gibi eğitim turizmi organize etsek olur mu?

•Bir öğretmen olarak halen aşı sırası bekliyorum. Öncelikli olmak için turistlerin görebileceği yere mi taşınsam acaba?

CHP’li milletvekilleri de öğretmenlerin aşılanma sürecinde yaşanan aksamaları Meclis gündemine taşıdı. Yazılı açıklama yapan CHP Antep Milletvekili İrfan Kaplan, şunları kaydetti: “Pandemiyle birlikte yüz yüze eğitimin askıya alınmasıyla dijital ortama da tam anlamıyla aktarılamayan eğitimden başta öğrenciler olmak üzere öğretmenler ve ebeveynler olumsuz etkilendi. Bu yönetilemeyen sürecin etkilerinin uzun vadede daha da kötü sonuçlar doğuracağı bilinciyle bir an önce telafi etmek adına çalışmalar yapılması gerekirdi. Ancak siyasal iktidar, eğitim ve eğitimciye vermediği önemi turistlere verdiği için eğitimde telafi beklentileri de ertelendi.”

Pandemi sürecinde virüs nedeniyle en az 49 öğretmenin yaşamını yitirdiğini hatırlatan Kaplan, “Turistlerin gördüğü herkesi mayıs ayı sonuna kadar aşılayabilenler iki yıldır mağdur edilen 1 milyon 259 bin öğretmenimizi neden aşılayamadılar?” ifadelerini kullandı.

CHP İzmir Milletvekili Kani Beko da kreş öğretmenlerinin hâlâ aşı programına dahil edilmediğine dikkat çekerek, “Öğretmenlere karşı yapılan bu ayrımcılığın sebebi nedir?” diye sordu.

Türk Tabipleri Birliği, Halk Sağlığı Uzmanları Derneği, Türk Toraks Derneği, Türkiye Milli Pediatri Derneği ve Türkiye Psikiyatri Derneği, “Önlemleri alalım, çocuklar için okulları açalım” çağrısında bulundu. Sağlık örgütlerinden yapılan ortak açıklamada, “Dünyada AVM’ler, restoranlar, fabrikalar ve işyerlerini açık tutarken okulları kapatan başka bir devlet yok. Türkiye, OECD ülkeleri arasında ilkokulları açık ara ile en uzun süre kapatan ülke oldu” ifadeleri kullanıldı.

Kısmi açılmalar dışında okulların bir yıldır kapalı tutulduğuna vurgu yapılan açıklamada, “Devletin görevini yapmasını, gerekli tüm önlemleri alarak öncelikle okul öncesi eğitim kurumlarını, ilkokulları, köy ve belde okullarını ve özel eğitim merkezlerini, ikinci olarak ortaokulları, üçüncü olarak liseleri güvenli olarak açmasını ve açık tutmasını talep ediyoruz” dendi. Açıklamada okulların açılabilmesi için eğitim emekçilerinin aşılanmasının en kısa sürede tamamlanması, haftalık rutin test ile vaka taraması yapılması ve okul binalarında salgına karşı her türlü önlemin alınması talep edildi.