Gelecek Partisi Genel başkan Yardımcısı Selçuk Özdağ, bugünkü köşe yazısında gündeme dair görüşlerini yazdı.
Geçtiğimiz günlerde Rize'ye giden İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’e yapılan protestoyu ve organize suç örgütü lideri Sedat Peker’in İçişleri Bakanı Soylu'ya ilişkin açıklamalarını yazan Gelecek Partisi Genel başkan yardımcısı Selçuk Özdağ, konuyla ilgili “Peker, Türk siyasetinin nasıl bir dönüşüme, ahlaki bir yenilenmeye ihtiyaç olduğunu gösterdi. Eğer bu ülkede ahlak ve hukukun zerresi kalmışsa kimse o açıklamalara kayıtsız kalamaz. Onca suçlamanın, iddianın muhatabı olan bir bakan görevde kalamaz. Kalırsa ne olur o suçlama ve iddialar onu orada tutanların da günah hanesine yazılır”dedi. Özdağ yazısının devamında, “ Kimse devletten büyük değildir. Soylu bir bakana asla yakışmayan bir dil kullanıyordu. Bakanlığı boyunca mahallenin kabadayısı gibi hareket etti. Vakur bir dil kullanmadı. Onun için de candan seveni olmadı. Devleti troller yönetmiyorsa bu iddialar karşısında hiçbir güç onu orada tutmaya yetemez.
Yıllarca toplum din üzerinden kandırıldı. Reklam Müslümanlığı ile kandırıldı. Palavralarla uyutuldu. Şimdi bıçak kemiğe dayandı, insanlar aç, işsiz, kimse yarınından umutlu değil, vatandaş çözüm istiyor. Evine, mutfağına yansıyanlara bakarak hüküm veriyor. Artık bu yalanların hiçbiri tutmuyor” ifadelerini kullandı.
İktidarın güç kaybettiğine ve halkın sorunlarına da dikkat çeken Özdağ, “İktidar gün gün eriyor. Önümüzdeki haftalarda saf değiştiren, aslında biz de muhalifiz diyen gazeteciler, yazarlar, iş adamları görürseniz şaşırmayın. AKP 2010'dan sonra halkın iktidarı değil, bir avuç müteahhidin, iş insanının hükümeti oldu. Milleti unuttu onlara çalıştı. Saray hastalığı kaynakları yedi bitirdi. Halka teması en az seviyeye indi” dedi.
Selçuk Özdağ’ın “Kopmalar Başladı” başlıklı yazısının tamamı şu şekilde:
Korkunun ecele faydası yoktur. Korku eceli çabuklaştırır, üst üste hatalar yapılmasına neden olur.
Bunun son örneği Rize'de sayın Akşener'e yönelik provokasyondur.
Kaybettiklerini gördükçe şirretleşiyorlar, şirretleştikçe daha çok kaybediyorlar.
Daha birkaç gün önce Beyaz TV'de iktidar yandaşı bir gazeteci ile eski bir milletvekili, iktidar değişirse hepimiz yargılanırız demedi mi?
Niye yargılanırsınız?
Çünkü ne yaptıklarını, hangi çirkinliklere karıştıklarını biliyorlar. O bilinçle bizi yargılarlar korkusu taşıyorlar.
Zaten uzun bir süreden beri iktidarda kalmayı bunun için istiyorlar. İktidarda kalmak bir savunma biçimi. Yargıyı öyle denetliyorlar. Suçlarını öyle örtüyorlar.
Halbuki demokrasi, adalet, doğruluk çizgisinde yürüselerdi bu korkuları da olmayacaktı. O kadar korkuyorlar ki sayın Cumhurbaşkanının paçalarına dişleri ile yapışmışlar.
Peker, Türk siyasetinin nasıl bir dönüşüme, ahlaki bir yenilenmeye ihtiyaç olduğunu gösterdi. Eğer bu ülkede ahlak ve hukukun zerresi kalmışsa kimse o açıklamalara kayıtsız kalamaz. Onca suçlamanın, iddianın muhatabı olan bir bakan görevde kalamaz. Kalırsa ne olur o suçlama ve iddialar onu orada tutanların da günah hanesine yazılır.
Kimse devletten büyük değildir. Soylu bir bakana asla yakışmayan bir dil kullanıyordu. Bakanlığı boyunca mahallenin kabadayısı gibi hareket etti. Vakur bir dil kullanmadı. Onun için de candan seveni olmadı. Devleti troller yönetmiyorsa bu iddialar karşısında hiçbir güç onu orada tutmaya yetemez.
Yıllarca toplum din üzerinden kandırıldı. Reklam Müslümanlığı ile kandırıldı. Palavralarla uyutuldu. Şimdi bıçak kemiğe dayandı, insanlar aç, işsiz, kimse yarınından umutlu değil, vatandaş çözüm istiyor. Evine, mutfağına yansıyanlara bakarak hüküm veriyor.
Artık bu yalanların hiçbiri tutmuyor. Fakirlikle küfür neredeyse bir arada yazılacaktı diyen Hz.Peygamberin bahsettiği eşikteyiz. Bırakın parti sadakatini, dini sadakati bile yiyen bitiren bir yokluğun, yoksulluğun eşiğindeyiz. Tuzu kuru yandaşlar hariç kimseyi bu söylemle kandırmak mümkün değil.
İktidar gün gün eriyor. Önümüzdeki haftalarda saf değiştiren, aslında biz de muhalifiz diyen gazeteciler, yazarlar, iş adamları görürseniz şaşırmayın. AKP 2010'dan sonra halkın iktidarı değil, bir avuç müteahhidin, iş insanının hükümeti oldu. Milleti unuttu onlara çalıştı. Saray hastalığı kaynakları yedi bitirdi. Halka teması en az seviyeye indi. Bugün bir milletvekilinin saraya ulaşması neredeyse imkansız hale geldi. Türk halkı nasıl unutulduğunu, mutlu bir azınlık için nasıl maraba haline getirildiğini görüyor. Her gece üst üste binen zamlar, toplumsal sefalete rağmen ısrarla sürdürülen adrese teslim ihaleler toplumu burnundan solar hale getirdi. Daha şimdiden muhalefete emrinizdeyiz diye mesaj yollayanlar doldu. Bir yerde sermaye rota değiştiriyorsa orada iktidar da değişiyor demektir. Bir ülkede aranan bir kişinin iktidarın pisliklerini teşhire yönelik videoları milyonlar tarafından izleniyorsa orada her şey değişiyor demektir. Peker tek başına yandaş medyanın tamamının birkaç katından daha fazla seyirci alıyor. Çünkü ötekilerin inandırıcı bir yanı kalmadı. Kullana kullana her değeri bitirdiler. Kısacası sn. Akşener'e yapılan çirkinlik bir gidişin habercisi. Herkes bu yeni Türkiye'ye hazır olmalıdır. Halkın, milletin Türkiye'sine...