Tarih: 14.06.2021 08:43

Hilafeti ilan edeceğiz sözü ifade özgürlüğü sayıldı

Facebook Twitter Linked-in

Karara tepki gösteren Halkın Kurtuluş Partis (HKP) Genel Sekreter Yardımcısı avukat Tacettin Çolak, “Savcılığın verdiği takipsizlik kararı, yürürlükte olan yasalara uygun olmadığı gibi hukukun genel ilkelerini de ayaklar altına alan keyfi bir karardır. Bunlar, cumhuriyeti ortadan kaldırıp hilafeti getirmenin başlangıç adımlarıdır. Kendilerine cumhuriyeti koruma, kollama görevi verilen cumhuriyet savcıları da bunu hoşgörü ile karşılamaktadır. Savcı, bu kararı ile suç işlemiştir. İtiraz dilekçemizde savcının görev suçlarına da değineceğiz” ifadelerini kullandı.

Cumhuriyet’ten Sefa Uyar’ın haberine göre, Tunç, hilafetin kaldırılışının yıldönümü olan 3 Mart’ta, sosyal medya hesabından, “Sanıyor musunuz ki hilafet yeniden bu topraklara hâkim olmasın. Ömrünü Rızayı İlahiye adamış bir İslam halifesinin gölgesinde, Şeriatı Garrai Muhammediyye’yi ilan edeceğimiz günler yakındır. Çünkü Allah nurunu tamam edecek. Cenk, Cihad, Şehadet” paylaşımında bulundu.

Başka bir gençlik kolları yöneticisi Ömer Seven ise bu paylaşıma “Allah bizlere o günleri görmeyi nasip etsin inşaallah” yorumunu yaptı.

Parti, Tunç’un disipline sevk edildiğini duyurmuştu

Yeniden Refat Partisi’nden tepkilerin ardından yapılan açıklamada, Tunç’un paylaşımını “tasvip etmenin mümkün olmadığı” belirtilirken, bu görüşün, partinin resmi görüşü olmadığı kaydedildi ve Tunç’un üyelikten çıkartılma talebi ile disipline sevk edildiği bildirildi.

HKP'den suç duyurusu

HKP ise Tunç ve Seven’in paylaşımları sonrası “devlete karşı savaşa tahrik”, “anayasayı ihlal”, “suçu ve suçluyu övme”, “halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama”, “kanunlara uymamaya tahrik” ve “inanç, düşünce ve kanaat hürriyetinin kullanılmasını engelleme” suçları gerekçesiyle suç duyurusunda bulundu.

Savcı, ifade özgürlüğüne ilişkin bazı kararlara atıf yaptı

Savcılık, 6 Haziran’da, “kovuşturmaya yer olmadığı” kararı verdi. İfade özgürlüğüne ilişkin bazı kararlara atıf yapan savcı, paylaşımın “kin ve nefret duygularının oluşumuna veya mevcut duyguların pekişmesine etkide bulunmadığını, kamu güvenliği açısından açık veya yakın bir tehlike oluşturabilecek nitelikte olmadığını ve paylaşımlarda yer alan düşünce açıklamalarının anayasa tarafından teminat altına alınmış olan ifade özgürlüğü kapsamında olduğunu” savundu.




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —