Sayıştay Başkanlığı’na MHP ve AK Parti'nin oyları ile aday gösterilen, Cumhurbaşkanlığı Personel ve Prensipler Genel Müdürü Metin Yener’e, kamuda yaşanan çifte maaş skandallarını ortaya çıkaran CHP Zonguldak Milletvekili, TBMM KİT Komisyonu Üyesi Deniz Yavuzyılmaz itiraz etti.
'AK PARTİ'NİN YOLSUZLUKLARINI TESPİT ETMESİ HAYAL OLACAKTIR'
Yener’in Cumhurbaşkanlığı’ndaki görevinin yanı sıra iki ayrı yerden de maaş aldığını vurgulayan Yavuzyılmaz, 'Partili bir Cumhurbaşkanına bağlı olarak görev yapan, çifte maaş alan bu kişinin, AK Parti’nin yolsuzluklarını, usulsüzlüklerini ve yaratılan kamu zararını tespit etmesini beklemek hayal olacaktır. Sayıştay’ın kadük duruma düşmemesi için mutlaka kendi içinden çıkan bir adayın Sayıştay Başkanı olması şarttır” dedi.
'ÇİFT MAAŞ ALAN BİRİNİN SAYIŞTAY BAŞKANI OLMASI SORUNLU'
Sayıştay Başkanlığı için en güçlü aday olarak gösterilen Metin Yener’in Cumhurbaşkanlığı Personel ve Prensipler Genel Müdürlüğü’ne, 2018 yılında Cumhurbaşkanlığı kararı ile atandığını vurgulayan Deniz Yavuzyılmaz, “Kendisi aynı zamanda Türk Telekom’a ait bir alt şirket olan TTNET’in Yönetim Kurulu Başkanı, 2022 yılına kadar da bu görevi devam edecek. Aynı zamanda Türkiye Boks Federasyonu As Başkanı, çift görev, çift maaş, çift dikiş yoluna devam ediyor. Şimdi de Sayıştay Başkanlığına aday olmuş durumda. Çift maaş alan birinin Sayıştay Başkanı olması durumu oldukça sorunlu” sözleri ile Yener’in adaylığına tepki gösterdi.
'SAYIŞTAY RAPORLARI SANSÜRLENDİ'
Partili bir Cumhurbaşkanı tarafından görevlendirilen Yener’in, Sayıştay Başkanı olması durumunda kamu zararını ve yolsuzlukları tespit etme konusunda tarafsız olamayacağını öne süren CHP Zonguldak Milletvekili Deniz Yavuzyılmaz, şunları söyledi:
“Sayıştay, Türkiye Cumhuriyeti’nde 3 bin 372 kamu idaresini denetlemekle görevli, bunların arasında bakanlıklar, belediyeler, üniversiteler, özel bütçeli kuruluşlar, Karayolları Genel Müdürlüğü gibi, denetleyici düzenleyici kurumlar Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu gibi önemli kamu idareleri Sayıştay’ın denetleyeceği kamu idareleri arasında yer alıyor. Sayıştay bu kuruluşların yılda sadece yüzde 14’ünü denetleyebiliyor yani sadece 476’sını. Zaten Sayıştay raporları sansürlenip, filtre ediliyor. 2016 yılında bir Sayıştay raporu 540 sayfa ve içinde 218 bin 700 kelime varken, 2019 yılında sayfa sayısı 114’e, kelime sayısı ise 38 bin 304 e geriledi yani yaklaşık altı kat Sayıştay raporları sansürlendi.
'TARAFSIZ OLARAK KAMU ZARARINI, YOLSUZLUKLARI TESPİT ETMESİ MÜMKÜN DEĞİL'
Sayıştay tarafsız olan bir kuruluş, kendi içinde yetişen denetçilerden Sayıştay Başkanı çıkarması gerekirken, tarafsız olmayan atama ile Cumhurbaşkanlığında görev alan birisinin tarafsız olmasını beklemek mümkün değil, çünkü Cumhurbaşkanı tarafsız değil partili. AK Partili bir Cumhurbaşkanının atadığı Cumhurbaşkanlığı Personel ve Prensipler Genel Müdürü’nün, aynı zamanda özel bir şirketin yönetim kurulu başkanı olan birisinin tarafsız bir şekilde ve Sayıştay yargısı da dahil olmak üzere, yargı sürecinin içinde olacak şekilde AK Parti’nin yolsuzluklarını, usulsüzlüklerini ve yaratılan kamu zararını tespit etmesini beklemek hayal olacaktır. Sayıştay’ın ayağa kalkması ve kadük duruma düşmemesi için mutlaka kendi içinden çıkan bir adayın Sayıştay Başkanı olması şarttır. “
ADAYLAR TBMM PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU’NDA BELİRLENMİŞTİ
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu, 12 aday arasında yapılan oylama sonucunda, 10 oy olan Cumhurbaşkanlığı Personel ve Prensipler Genel Müdürü Metin Yener ile 8 oy alan Sayıştay 6. Daire üyesi Mehmet Aksoy'u Sayıştay Başkanlığına aday olarak belirlemişti. Yener ve Aksoy'un isimleri TBMM Genel Kurulu'na bildirildikten sonra, iki adaydan biri, Genel Kurul'da yapılacak gizli oylamada Sayıştay’ın yeni başkanı seçilecek.
