CHP lideri Kılıçdaroğlu, partisinin vatan ve bayrak konusunda iki kırmızı çizgisinin olduğunu belirterek "Rüşvet alan kişilerin arabalarında Türk Bayrağı taşımalarına tahammül edemiyoruz" dedi. Vatandaşlara söz verdiğini d
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin düzenlediği Gaziantep’te Belediye Başkanları Çalıştayı’nda konuşma yaptı. Kılıçdaroğlu, konuşmasında HDP'ye düzenlenen silahlı saldırı, ekonomik kriz ve eğitim ile işsizlik konu başlıklarında dikkat çeken açıklamalar yaptı.
CHP’lilerin iki temel kırmızı çizgisi olduğunu söyleyen Kılıçdaroğlu 'Bayrak ve vatan konusunda hiçbir tartışmaya yaklaşmayız, asla kabul edemeyiz. Şimdi ben AK Partiye oy veren veya MHP’ye oy veren kardeşlerime seslenmek isterim. Bayrak değerli mi, değerli. Canımızı veriyor muyuz, veriyoruz. Ay Yıldızlı Bayrağı ister arabasında, ister evinde şerefli insanlar taşır. Rüşvet alan kişilerin arabalarında Türk Bayrağı taşımalarına tahammül edemiyoruz. Benim 83 milyona sözüm var. İktidara geldiğimizde ilk bir hafta içinde rüşvetçi büyükelçileri Türkiye’ye çağıracağız' dedi.
'KİM BU SİYASETÇİ?'
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun bir canlı yayında organize suç örgütü lideri Sedat Peker'den '10 bin dolar alan siyasetçi' olduğunu açıklaması siyaset gündemini ısıtmıştı. Bu ismin kim olduğunun açıklanmaması ise muhalefet tarafından tepkiyle karşılanmış Kılıçdaroğlu Meclis Başkanı Mustafa Şentop'a seslenerek bu konuyu aydınlatın demişti. Kılıçdaroğlu bugün yaptığı konuşmada bu konuya değinerek 'Kim bu siyasetçi hala belli değil' ifadelerini kullandı.
Kılıçdaroğlu, 'Şu ülkenin geldiği hali görüyor musunuz? İktidar sahiplerine bakıyor musunuz? Kimin eli kimin cebinde belli mi?' diyerek şu ifadeleri kullandı:
'Bu ülkenin İçişleri Bakanı kalkar devletin televizyonunda ‘Bir siyasetçiye her ay 10 bin dolar para veriliyor’. Kim bu siyasetçi. Kim veriyor, yer altı dünyası, çeteler veriyor. Kim bu siyasetçi hala belli değil. Açıklamam savcıya söyleyeceğim, git savcıya. Meclis Başkanı'na söyledim. Kim bu adam çıkarın ortaya. Mektup yazmış güzel, cevap verin o zaman kim bu adam. Bir rüşvetçiyi korumak, rüşvetçiyle yan yana durmaktır.
Ben dedim ki. Atamayla gelen İçişleri Bakanını devletin bir numaralı koltuğunda oturan kişi çağırır ‘Kim bu siyasetçi?’. Sorsun. Sormuyor mu? Yer altı dünyasından, rüşvetlerden, ihalelerden beslenen bir siyaseti asla doğru bulmuyoruz. Bunun mücadelesini vereceğiz. En büyük desteği de bir dahaki seçimlerde Anteplilerden bekliyorum. Temiz, ahlaklı siyaset istiyorsan destek vereceksin.
'SİYASİ KURUMLARA YAPILAN SALDIRILARI KINAMAK HER PARTİNİN BOYNUNUN BORCUDUR'
Geçtiğimiz gün HDP İzmir İl Binası'na düzenlenen silahlı saldırıda Deniz Poyraz isimli parti çalışanı bir kadın hayatını kaybetmiş ve saldırgan Onur Gencer de tutuklanmıştı. Kılıçdaroğlu son zamanlarda siyasi kurumlara yönelik saldırılara dikkat çekerek 'Hepimiz kendi politikalarımızı anlatarak, halkın önüne çıkarız. Halk kimi iktidara taşırsa başımızın üstünde yeri vardır. Siyaset halka hizmet etme alanıdır. Bu bağlamda son zamanlarda bazı siyasi kurumlara yapılan saldırıları şiddetle kınamak her siyasi partinin boynunun borcudur' dedi.
'SİYASET ANLAYIŞIMIZ FİKİRLERİN YARIŞMASIDIR, KİNİN DEĞİL'
Kılıçdaroğlu, 'İzmir’de yapılan saldırı, bir kadının hayatını kaybetmesi, bu sabah haberlerde vardı. Hani’de AK Parti’nin ilçe binasına yapılan saldırı, bunları kabul etmiyoruz. Bizim siyaset anlayışımız, fikirlerin yarışmasıdır. Kin, öfke, intikam duygusu değil' ifadelerini kullandı.
'BİZİM GÖREVİMİZ ÇÖZÜM ÜRETMEK'
Türkiye nüfusunun yüzde 54'ünü CHP'li belediyelerin yönettiğini söyleyen Kılıçdaroğlu, koronavirüs döneminde kendilerine çok önemli görevler düştüğünü aktardı. 'Yaşanan bütün sorunlara çözüm üretmek zorundaydık. Konu insandı, a ve b partili değildi. O insanların tamamına hizmet götürmekti. Eğer hizmeti daha iyi götürebiliyorsan, bunun yolu yarıştır, hizmet yarışıdır. Buradan herkese rahatlıkla söyleyebilirim, bizim belediye başkanlarımız. Antep’in en küçük belediyesi Karkamış ile onların en büyük belediyesiyle yarışmaya hazırız. Her türlü engelleme yapıldı mı, yapıldı. Şikayet geldi mi, şikayet etmeyiz. Bizim görevimiz çözüm üretmek' dedi.
'TEMİZ SİYASETİ TÜRKİYE'YE GETİRMEK ZORUNDAYIZ'
Siyasetin kirlilikten arınması için Siyasi Ahlak Kanunu getireceklerini belirten Kılıçdaroğlu, 'Dostlarımızla beraber iktidar olduğumuzda ilk yapacağımız iş TBMM’ye birinci hafta içinde Siyasi Ahlak Kanunu sevk etmektir. Bu millete borcum var. 27,5 yıl devlette çalıştım. Çok sayıda başbakan ile çalıştım. Bütçe nasıl yapılır, vergi nasıl toplanır, harcamalar nasıl yapılır? Bütün bunlara 27,5 yılımı verdim. Ne zaman genel başkan oldum, müfettiş ordusu görevlendirdiler, acaba Kılıçdaroğlu’nun açığını bulabilir miyim diye. Araştırın dedim. Boğazımdan aşağı haram girmedi ki. O nedenle bir şey bulamadılar. Siyasi Ahlak Kanunu’nu neden getireceğiz, siyaset kirlilikten arınmalı. Milletin vekilinin temiz olması lazım. Ankara’ya gidip, milletvekili sıfatını taşıyıp, ihale peşinde koşan milletvekili istemiyoruz biz. Esnafın kuralları vardır, doktorları kuralları vardır. Siyasetçinin? Getireceğiz. Temiz ahlaklı siyaseti Türkiye’ye getirmek zorundayız' diye konuştu.
'BİR DÖNEM ANTEP CHP'NİN KALESİYDİ'
Kılıçdaroğlu özeleştiri yaptığını belirterek Gaziantep'te neden CHP Milletvekili sayısının artmadığına değindi ve 'Kabahat kimde, Anteplilerde mi bizde mi?' diye sordu.
Suçun kendilerinde olduğunu söyleyen Kılıçdaroğlu, 'Gazianteplilere sözümdür, sürekli birileriyle kavga eden bir örgüt istemiyorum. Kimse kusura bakmasın… Dolayısıyla gün hizmet günüdür. Gün çalışma günüdür. Nüfus artıyor, bizim milletvekilimiz yok. Bir dönem burası CHP’nin kalesiydi, Celal Doğan gibi efsane bir isim vardı. Ne oldu? Eğer bir partili arkadaşım kendisini değil partiyi düşünüyorsa, önce Antep’i düşünecek. Antep’te bir çocuk yatağa aç giriyorsa ne il başkanı ne de ilçe başkanı uyuyacak' dedi.