Hazine ve Maliye Bakanı Lütfi Elvan, Gaziantep İş Dünyası ile Buluşma Programında konuştu.
Burada önemli açıklamalarda bulunan Bakan Elvan, yılın ikinci çeyreğinde güçlü baz etkisinin etkisiyle çift haneli, yüzde 20'ler civarında bir büyüme beklediklerini açıkladı.
TÜİK verilerine göre, Türkiye ekonomisi 2021 yılının ilk çeyreğinde yüzde 7 oranında büyümüştü.
Yeni tip koronavirüsle (Kovid-19) mücadelede başta sağlık çalışanları olmak üzere, kamunun tüm birimlerinin iş birliği içinde çalıştığını aktaran Elvan, süreç boyunca salgından etkilenen tüm kesimler için tedbirler aldıklarını, ihtiyaç ve gereksinimler çerçevesinde ilave adımlar atmaya da devam edeceklerini ifade etti.
Elvan, Kovid-19 aşılamasında yaklaşık 45 milyon doz seviyelerine ulaşıldığını hatırlatarak, özellikle son haftalarda önemli bir ivmelenmenin kazanıldığını aktardı.
'YÜZDE 20'LER CİVARINDA BÜYÜME BEKLİYORUZ'
Bu durumun çok kısa süre içerisinde turizm başta olmak üzere hizmetler sektörüne canlanma getireceğini düşündüğünü ifade eden Elvan, şöyle devam etti:
'Salgınla mücadelede uyguladığımız politikalar, hem geçen seneyi hem de bu yılın ilk çeyreğini büyümeyle kapatmamızı sağladı. Yılın ikinci çeyreğinde de güçlü baz etkisinin etkisiyle çift haneli bir büyüme oranı bekliyoruz, ki yüzde 20'ler civarında bir büyüme oranı bekliyoruz ikinci çeyrek için. Yılın tamamında ise yatırımlar, sanayi üretimi ve dış talebin de etkisiyle orta vadeli programda öngördüğümüz seviyenin üzerinde bir büyüme oranıyla karşılaşmamız muhtemel. İhracat tarafı da oldukça güçlü gidiyor, bu sene ihracatta 200 milyar doların üzerinde bir performansa imza atabileceğimizi öngörüyoruz. Geçtiğimiz sene rekor düzeyde altın ithalatı söz konusuydu, bu alanda şubat ayında yaptığımız düzenlemelerin de etkisiyle altın ithalatında önemli bir yavaşlama görmeye başladık. Dolayısıyla iç talebin ılımlı ve kontrollü bir şekilde devam etmesi ve turizm gelirlerinin artması şartıyla, cari açık tarafında bu sene bir sorun görmüyoruz.'
'SORUN ENFLASYONDA VE DÖVİZ KURUNUN OYNAKLIĞINDA'
Bakan Elvan, kamu maliyesi göstergelerinin de hedeflerle gayet uyumlu bir şekilde gittiğini aktararak, konuşmasını şöyle sürdürdü:
'Bu sene için milli gelire oranla yüzde 3,5'lik bir bütçe açığı hedefi ortaya koyduk. Disiplinli politikalar sonucunda oluşturacağımız bu mali alanı, vatandaşlarımız için kullanmaktan asla çekinmeyeceğiz. Tabi bunu yaparken de orta vadeli bütçe hedeflerimizden sapmayacağız. Kısaca özetlemeye çalıştığım gibi, büyüme, ödemeler dengesi ve kamu maliyesi tarafı olumlu sinyaller veriyor. Peki sorun nerede? Sorun, enflasyonda ve döviz kurunun oynaklığında. Bu ülkenin ihtiyacı düşük enflasyon ve kur istikrarı. Fiyat istikrarı olmaksızın, sürdürülebilir bir büyüme ve refah artışından bahsedemeyiz. Refah için büyüme, büyüme için yatırım, yatırım için de daha az belirsizlik, dolayısıyla da fiyat istikrarı şart. Merkez Bankası, fiyat istikrarına odaklı kararlı duruş sergilemeli. Disiplinli ve öngörülebilir politikalar enflasyonla mücadelede başarı getirecek. Bundan kimsenin şüphesi olmasın. Enflasyonla mücadeleyi elbette sadece para politikası perspektifinden de görmüyoruz. Maliye politikalarımız ve yapısal önlemler de fiyat istikrarını destekler niteliktedir. Hatta gerekmesi durumunda, makro-ihtiyati tedbirleri almaktan da çekinmeyeceğiz. Bizim amacımız, toplumdaki her ferdin refahını artırmak. Bu amaç için, kaliteli bir büyüme patikasına ve daha adaletli gelir dağılımına ihtiyacımız var. İşte tüm bu hedeflere ulaşabilmek için, yüksek enflasyondan kurtulmamız şart. Biz üzerimize düşen tüm görevleri sizlerin de desteği ile yerine getirmekte kararlıyız.'