Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, 2016 yılında Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi teklifi geldiğinde Erdoğan’a 'Bu sistemi sizin için getirmiyorlar, bir dönem sizi yapacaklar ama daha sonra 28 Şubatçı bir zihniyeti getirecekler, bu gücü onlara kullandıracaklar, yapmayın” diye uyarıda bulunduğunu söyledi.
Bakanların yanına komiserler konulduğunu belirten Davutoğlu, bakan yardımcılarının bakana karşı Cumhurbaşkanı'nın komiseri gibi davrandığını ifade etti.
Davutoğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun koltuğunda kalmasını Bahçeli ve Perinçek’in dikte ettiğini de söyledi.
Kanal 42'de Gündem Özel Programı’na konuk olan Davutoğlu’nun, açıklamalarından öne çıkanlar şu şekilde:
'BAKANLARIN YANINA KOMİSERLER KONUYOR'
Bugün Bakanların yanına komiserler konuyor. Cumhurbaşkanı zaten kendi seçtiği Bakana yeterince görev vermiyor, bir de yanına koyduğu Bakan yardımcıları da bir sonraki Bakan olma ümidiyle var olan Bakana karşı Cumhurbaşkanı'nın komiseri gibi davranıyor.
Birçok Bakan şu anda kendi yardımcılarına karşı arkalarını kollamakla meşgul. Birçok Bakan yardımcısı da Cumhurbaşkanı'na Bakanlıkla ilgili bilgi vererek göze girmeye çalışıyor.
'SOYLU'NUN KOLTUĞUNDA KALMASINI CUMHURBAŞKANI'NA DİKTE ETTİLER'
Sayın Bahçeli ve Perinçek, Soylu'nun koltuğunda kalmasını Cumhurbaşkanı'na dikte ettiler. 28 Şubat'ın ideoloğu Perinçek ve 28 Şubat'ın başörtü yasağını Meclis'te meşrulaştıran Bahçeli... Eski Türkiye dediğiniz aktörler bunlar. Bunlarla ayakta duruyor Soylu.
Ruhsar Pekcan örneği, dezenfektan sattı kendi bakanlığına. Gerçek bir demokratik bir ülkede bunu yapsanız çok ağır bir cezası olur. Cumhurbaşkanı buna teşekkür etti ya Meclis'te. 'Hizmetlerine teşekkür ediyorum' dedi.
Sağlık Bakanı'nın hastanesi var, Bakanlık yapıyor. Sağlık Bakan yardımcısı, bir önceki dönem Medipol Üniversitesi'nin rektörü. Sağlık Bakanı'nın üniversitesi bu. Bakan Yardımcısı olup eşinin kurduğu, oğlunun çalıştığı şirkete 20 ihale vermiş. Allah'tan korkun ya!
Kültür Turizm Bakanı, Muğla'ya kongreye gitti. Bütün o Ege sahillerinde Kültür Turizm Bakanı'nın tahsis ettiği, tahsis edilmesine aracılık ettiği ya da kendi şirketine aldığı orman arazilerinden bahsediyor halk. Kediye ciğer teslim edilir mi?
Gelecek seçimlerde 'Bu iktidar yanlış da olsa ne yapalım alternatifi yok' diyenlerin önüne bir alternatif koyduk. Şimdi vebal altındalar. Bütün bu yanlışlıkları görüp hala sandığın başına gidip bunlara oy verirlerse başlarına geleceklerden şikayet etmesinler.
Biz o alternatifi oluşturduk. Emin adımlarla geliyoruz.
Türkiye'de sistem değişecek. Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem önerimizi geçen Kasım ayında Kongre'den sonra açıkladık.
'ERDOĞAN'I CUMHURBAŞKANLIĞI HÜKÜMET SİSTEMİ KONUSUNDA UYARDIM'
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi teklifi geldiğinde Aralık 2016'da Sayın Erdoğan'a giderek 'Bu sistemi sizin için getirmiyorlar, bir dönem sizi yapacaklar ama daha sonra 28 Şubatçı bir zihniyeti getirecekler, bu gücü onlara kullandıracaklar, yapmayın' dedim.
Siz nasıl bütün gücü elinizde topluyorsunuz ve bir dönem sonra bu gücü 28 Şubatçı bir zihniyet aldığında nasıl bir yıkım yapacak göremiyor musunuz?' dedim. Ama meğer o zaten perde gerisinden 28 Şubatçılarla anlaşmış. Şimdi fark ediyorum.
Meğer Perinçek'le anlaşmış, meğer Bahçeli'nin bütün diktelerini kabul etmiş. Meğer Mehmet Ağar'la, eski Türkiye'nin aktörleriyle yeni ilişkilere girmiş ve kulvarı değiştirmiş. Biz yolumuzu değiştirmedik, Sayın Erdoğan değiştirdi yolunu.
'SİYASETE OYUNU BOZMAK İÇİN GİRDİM'
Şu anda siyasete tekrar girdiysem bu oyunu bozmak için girdim. Erdoğan'ı kullanarak Türkiye'yi tekrar bir dikta ve 28 Şubatçı zihniyete teslim etmemeleri için girdim. Bir alternatif olsun ve siyasi denklem değişsin diye girdim.
Erdoğan bir altın tepsi içinde 28 Şubat'çılara, 28 Şubat'ta yapamadıkları her şeyi yapabilmeleri için bir sistem sunuyor.
'CUMHURBAŞKANLIĞI HÜKÜMET SİSTEMİ BİR TUZAK'
'Nedir bu Perinçek sevdanız?' diye bir sorsunlar Erdoğan'a. Beştepe içinde kaç tane TKP mensubu, Perinçekçi unsur olduğunu biliyor musunuz? Danışmanların bir listesini çıkarın bakalım. Bu danışmanlar arasında seçim yapılsa AK Parti'ye yüzde 20 oy çıkmaz.
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi böyle bir şey. Demokrasiye tuzak, millete tuzak. Bunu anlatamadık Sayın Erdoğan'a.