İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, grup toplantısında konuştu. Akşener'in ilk gündemi Antalya'nın Elmalı ilçesinde öz anne ve üvey babasıyla birlikte yaşayan 6 ve 9 yaşlarındaki iki kardeşin 2019'da cinsel istismara maruz bırakılması sonrası yürütülen dava süreci oldu. Kamuoyunda 'Elmalı Davası' olarak bilinen davaya 'Tutuklu yargılamayı olağanlaştıranlar konu 2 küçük çocuğumuza yapılanlar olunca tutuksuz yargılamayı tercih etmişler' diyerek tepki gösteren Akşener, iktidara ise şöyle seslendi: 'Milletin adalet duygularıyla oynamayın.'
AKŞENER YİNE UYARDI: BORCU MİLLETİMİZDEN DEĞİL, ERDOĞAN'DAN ALACAKSINIZ
Akşener'in ısrarla üzerinde durduğu bir diğer gündemi ise Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Kanal İstanbul'un köprüsünün temel atma töreninde muhalefete verdiği 'Söke söke alırlar' yanıtı oldu. Akşener, Erdoğan'a 'Senin görevin milletin hakkını söke söke almaktır' diye seslenirken, Kanal İstanbul projesine dahil olmak isteyenleri bir kez daha uyardı: Bu tiksindirici borcu milletimizden değil, Recep Tayyip Erdoğan'dan alacaksınız. Bizden kapik işlemez.
İSTANBUL SÖZLEŞMESİ İÇİN SON GÜN 1 TEMMUZ: 'BİZ KADINLAR KAZANACAĞIZ'
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın imzasıyla bir gece yarısı Türkiye'nin çıkmasına karar verilen İstanbul Sözleşmesi için son gün 1 Temmuz. Akşener de gündemine aldığı İstanbul Sözleşmesi'ne ilişkin şunları söyledi: Sonuna kadar 'İstanbul Sözleşmesi yaşatır' demeye devam edeceğiz. Sonunda bu çirkin zihniyet değil, biz kadınlar kazanacağız.
AKŞENER, ARTAGAN'I TANITTI
Akşener, konuşmasının sonunda İYİ Parti'nin geliştirdiği ve 'Türkiye adına büyük kaynak yaratacak' dediği Artagan'ı tanıttı. Akeşener, Artagan hakkında ise şunları söyledi:
'Artagan, devletimizin bütçesine 300 milyar liranın üzerinde bir kaynak üretecek. Finansal sistemimize de 500 milyar liranın üzerinde ek mevduat sağlayacak. Türkiye’nin 2021 yılı bütçesinin 1.1 trilyon lira gelir hedeflediğini düşündüğümüzde bu rakamların ne kadar büyük bir zenginlik anlamına geldiğini daha iyi kavrayabiliriz.'
Akşener'in açıklamalarından satır başları şöyle:
ELMALI DAVASI
'Elmalı Davası denilen hukuk rezaletinden bahsetmek istiyorum. Tutuklu yargılamayı olağanlaştıranlar konu 2 küçük çocuğumuza yapılanlar olunca tutuksuz yargılamayı tercih etmişler. Bu kararda pay sahibi olan herkesi Allah'a havale ediyorum. Faillerin aramızda geziyor olması kabul edilemez. Başta Adalet Bakanı olmak üzere iktidarı uyarıyorum. Milletin adalet duygularıyla oynamayın.
İSTANBUL SÖZLEŞMESİ
Sayın Erdoğan bir gece ansızın aklına esip İstanbul Sözleşmesi'nden çıkmak isteyince hukuk süreci başlattık. Sayın Erdoğan bu gittiğin yol yol değil. Sırf senin gönlün olacak diye Türk devletine zarar vermeye hakkın yok. Kadınların mücadelesi benim mücadelemdir. Bu mücadeleden asla vazgeçmeyeceğiz. Sonuna kadar 'İstanbul Sözleşmesi yaşatır' demeye devam edeceğiz. Sonunda bu çirkin zihniyet değil, biz kadınlar kazanacağız.
TYT-AYT
Milli Eğitim Bakanı'na sesleniyorum. Siz bu öğrencilere neden gıcık oluyorsunuz? 1,5 yıldır zorluklarla eğitimlerine devam etmeye çalışan 2,6 milyon gencin önüne konulan sınavın bu kadar zor olmasının nedeni nedir? Niye intikam alıyorsunuz, ne yaptılar size? Salgın şartlarından derinden etkilendiler.
Devletten beklenen bu durumu tersine çevirecek düzenlemeler yapmasıdır. Siz soruların formatlarını değiştirmeyi, sınavı iyice zorlaştırarak öğrencileri adeta cezalandırmayı tercih ettiniz. Böyle vicdansızlık olur mu? Yazıklar olsun hepinize. Öğrencilerimizi adeta cezalandırmayı tercih ettiniz. Yazıklar olsun. Eğitimzede gençlerimizi yürekten kutlamak istiyorum. İktidarın onlara reva gördüğü zorluklara rağmen ellerinden geleni yaptılar.
KANAL İSTANBUL
Sayın Erdoğan, Kanal İstanbul'a karşı durduğumuz için 'Boş konuşuyorlar, tahkim yoluyla o parayı söke söke alırlar' dedi. Bunu söyleyen bu ülkenin cumhurbaşkanı. Meğerse tahkimin avukatıymış. 'Sizden' dediği kim? milletin ta kendisi. Erdoğan tarafını seç. Milletin adamı mı olacaksın yoksa lobilerin adamı mı olacaksın? Karar ver. Senin görevin milletin hakkını söke söke almaktır.
Uluslararası hukukta 'tiksindirici borç' diye bir kavram var. Bu kavram dış borç alan ve milleti için harcamak yerine kendi için kullanana liderler için kullanılır. O borç liderin kişisel harcaması olarak kabul edilerek, o kişiden tahsil edilmesini söyler. Danışmanlar ne yapacak acaba? Bir borcun tiksindirici borç olarak kabul edilmesi için 3 şart var. 1, borcu veren kişinin bilgilendirilmesi. 2, borcun halkın rızası dahilinde alınmamış olması. 3, borcun halkın menfaati için kullanılmaması.
Kanal İstanbul projesine dahil olmak isteyenleri bir kez daha uyarıyorum. Bu tiksindirici borcu milletimizden değil, Recep Tayyip Erdoğan'dan alacaksınız. Bizden kapik işlemez. Geçmişte Ekvador ve Haiti'de yaşanan benzer süreçlerin nasıl sonuçlandığını incelemenizde fayda var.
ÇALIŞAN VE EMEKLİ MAAŞLARI
Onların tek derdi koltuklarını korumak ve 5'li çetenin kasasını doldurmak. Nitekim milletimiz ağır ekonomik krizle mücadele ederken maalesef sayın Erdoğan ve arkadaşları bambaşka hesapların peşinde. Milletimizin varlıklarını yabancılara peşkeş çekmek. Haziran ayı enflasyonunun açıklanmasıyla maaş artışları belli olacak. Yılbaşında yüzde 3 artış yapılmıştı. Çalışan ve emeklilerimizin maaşları enflasyon kadar artıyor, o da TÜİK'in makyajlı rakamlarıyla yapılıyor. Emeklilerimizin sesine kulak ver, onları açlığa mahkum etme.
KISA ÇALIŞMA ÖDENEĞİ
(Kısa Çalışma Ödeneği hakkında) Bu ay sonunda bitiyor. Milyonlarca çalışanımız bu haktan yararlanıyor. Bu durum milyonlarca vatandaşımızı işsizlik tehlikesiyle karşı karşıya bırakıyor. Kısa çalışma ödeneğinin tamamı işçilerimizin hakkı olan işsizlik sigorta fonundan ödeniyor. İşçinin parasını işçiden esirgemeyin.
Sayın Erdoğan milletimiz kan ağlıyor. Türkiye'nin her köşesinden aynı şikayetler yükseliyor.
ORMAN YANGINLARI
Doğamız bizim için kutsaldır. Marmaris'teki o alanın takipçisi olacağız. Kimse boşuna heveslenmesin. Dalaman'daki yangınla ilgili soru işaretleri hala giderilmiş değil.
İstanbul, Türkiye'nin fotoğrafıdır. Onlar saraylarında sefaya daldıkları için milleti görmüyor ve duymuyorlar.
Türkiye'de seçmen uzun bir zamandır velinimet olmaktan çıktı. Bu kürsüden her zaman olduğu gibi gerçekleri dinlediniz. Gerçeğin peşinde, memleketi karış karış dolaşıyoruz. Nereye gitsek AK Parti'nin neden olduğu yıkımı görüyoruz. Bu eğri düzen böyle devam edemez.
ARTAGAN
İYİ Parti iktidarında işlerin nasıl hızla düzeleceğinin formüllerinden birini anlatacağım. Biz Türkiye'ye huzur getirmeye yemin ettik. İşte bugün o yeminlerimizden birini yerine getiriyoruz. Bugün yolsuzluğu nasıl bitireceğimizi açıklıyoruz. Bugün siyasi tarihimizde Türkiye adına büyük kaynak yaratacak Artagan'ı açıklıyoruz.
Artagan, çok özel bir isim. Öz Türkçe’de, “bolluk ve bereket” anlamına geliyor. Adı gibi memleketimizi, bolluk ve berekete kavuşturma yolunda, çok önemli bir kilometre taşıdır.
Türkiye'nin çok büyük bir potansiyeli var. Asıl sorunumuz köprü yapmayı vizyon zanneden bu beceriksiz iktidardır. Asıl sorunumuz hızla gelişen dünyaya ayak uyduramayan vasat siyasettir. Artagan, nihai çözümü ortaya koyuyor. Artagan ile başka bir Türkiye mümkün.
84 milyonun refahından sorumlu olan devletimiz AK Parti iktidarının beceriksiz ellerinde inovasyon ve teknoloji alanındaki değişimlere ayak uyduramıyor. Bu yüzden de her yıl trilyonlarca liralık para kaybına uğruyoruz. Bunun sonucunda ise ekonomik değerlerimizi koruyamıyor ve kayıplar yaşıyoruz.
Artagan, devletimizin bütçesine 300 milyar liranın üzerinde bir kaynak üretecek. Finansal sistemimize de 500 milyar liranın üzerinde ek mevduat sağlayacak. Türkiye’nin 2021 yılı bütçesinin 1.1 trilyon lira gelir hedeflediğini düşündüğümüzde bu rakamların ne kadar büyük bir zenginlik anlamına geldiğini daha iyi kavrayabiliriz. Artagan, değeri 2 trilyon lirayı aşan bir büyük sorunu çözüyor. Artagan, bir mucize reçete değil. Bu zenginliği açığa çıkarmak için mucizeye ihtiyaç yok.
OECD'nin verilerine göre Türkiye kayıt dışı cenneti demek. Kayıt dışılık yüksek olduğu için ülkemizde gelir vergileri, sigorta primleri yüksek. 83 milyondan 21 milyonu sigortalı. Bizimle aynı nüfusa sahip Almanya'da bu rakam 45 milyon kişi. Türkiye'de bütün yük kayıtlı çalışanın üzerinde.
AK Parti iktidarı delikleri kapatmak yerine yurt dışından kovayla su taşıyarak havuzu dolu tutmaya çalışıyor.
İnsan eliyle düzen sağlamamın mümkün olmadığı bir çağa adım atıyoruz. Bugün dijital bankacılık toplumumuzun yüzde 50'si tarafından kullanılıyor.
Sistem o kadar bozuk ki herkesi kayıt dışına itiyor. Mali sistemimiz o kadar verimsiz ki herkes batan bir gemideki filikaya ulaşma içgüdüsüyle kendisini kurtarmaya çalışıyor.
Türkiye'nin vergi sistemi maalesef adaletsiz. 36 OECD ülkesi arasında 35'inci sıradayız. Artagan bize gelire dayalı ve adil bir vergi sistemine geçiş sunuyor. Artagan'ı bunu sağlayabilmesi için tüm para hareketlerinin dijital ortamda gerçeklemesi gerek. Nakit paranın tamamını dijital ortama aktararak ölçülebilir hale getirmek zorundayız.
Pandemi döneminde Artagan işliyor olsaydı açıklanacak destek paketleri 83 milyona adil bir şekilde dağıtılmış olacaktı. Artagan çok daha büyük ve gerçek verilerle Türkiye'nin fotoğrafını çekecek. Markete bile gidecek parası olmayanlar 'Türkiye büyüyor' fotoğrafıyla karşı karşıya kalmayacak.
Ona buna çökme devri artık sona erecek. Kimsenin aklında 'acaba birileri verilerle oynar mı' diye şüphe kalmayacak. Nakitsiz toplumun çok daha ötesinde bir değere sahip. Artagan'ın yapay zekası haricinde hiç kimse bu verilere erişemeyecek. Sayın Erdoğan ömrünü gücü kendinde toplamak için harcadı, biz ise o gücü tekrar millete teslim etmek için uğraşıyoruz.
İktidarın suyu artık ısındı. Bunu artık kendileri de kabul ediyor. O sandık elbet gelecek.'