DEVA Partisi lideri Ali Babacan, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yurtdışından gelen vatandaşlar için, ''Eskiden arabalarının depolarını doldurup öyle sınırlarımızdan içeri girerlerdi, şimdi iş tersine döndü depoları fulleyi
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan önceki gün düzenlenen kabine toplantısının ardından yabancı vatandaşlara yönelik, ''Eskiden arabalarının depolarını doldurup öyle sınırlarımızdan içeri girerlerdi, şimdi iş tersine döndü depoları fulleyip sınır dışına çıkıyorlar'' açıklamasında bulunmuştu.
DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Sinop’ta partisinin 1. Olağan Gerze İlçe Kongresi’nde konuştu. Burada gündeme dair açıklamalarda bulunan Babacan Erdoğan'ın 'depo fulleme' çıkışına, ‘Sayın Erdoğan; 1 euro 10 lirayı geçti. Euroları bozdurup harcıyorlar, elbette depoları fulleyecekler. Yabancıları bırakın da kendi vatandaşlarımıza bakın. Yabancıların depolarını fullemeleriyle övünmek cumhurbaşkanının tespiti olamaz. Sevinecekse onlar sevinsin. Kendi vatandaşımız deposunu fulleyebiliyor mu, buzdolabını doldurabiliyor mu ona bakın.”’ diyerek tepki gösterdi.
Babacan'ın konuşmalarından öne çıkanlar şöyle:
‘AZICIK İŞLEYEN ADALETİ İKTİDAR ORTAKLARINA KURBAN EDEMEYİZ’
“Ömer Faruk Gergerlioğlu yaklaşık yüz gündür tutukluydu. Anayasa Mahkemesi hak ihlali kararı verince bu yanlış düzeltildi. Ama daha alt mahkemeye karar gitmeden küçük ortak konuşmaya başladı. Bahçeli dün Anayasa Mahkemesi’ni hedefe koydu. Kimse kusura bakmasın, bu ülkede çarpık da olsa azıcık işleyen bir adalet varsa, az da olsa işleyen bir yargı mekanizması varsa bunu bugünkü iktidara ve ortaklarına kurban edemeyiz.”
‘ANAYASADA ‘BAHÇELİ HARİÇ’ DİYE BİR HÜKÜM YOK’
“Krizlerin ortağı sayın Bahçeli’ye sesleniyorum. Güçler ayrılığını yok sayarak ihlal ettiğiniz mevcut anayasada bile ‘Anayasa Mahkemesi kararları herkes için bağlayıcıdır’ diyor. İstisnası yok, hele Anayasa’da ‘Bahçeli hariç’ diye bir hüküm hiç yok. Güç koşullarda görevini yapmaya çalışan hakimleri Meclis kürsülerinden hedef alanlara artık yeter dememiz gerekiyor. Biz haksız yere özgürlükleri kısıtlananların, tutuklananların yanında olduk, olacağız. Hak ihlali kararlarının altına imza atan cesur hakimlerin de yanında olacağız. Bu vesileyle Gergerlioğlu’na geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum.”
‘YABANCILARI BIRAKIN DA KENDİ VATANDAŞLARIMIZA BAKIN’
“Sayın Erdoğan paramızın pul olduğunun itirafını yaptı. ‘Avrupa’da benzinin en ucuz olduğu ülkeyiz. Avrupa’dan gelenler ülkemizden depolarını doldurup çıkıyorlar’ dedi. Sayın Erdoğan; 1 euro 10 lirayı geçti. Euroları bozdurup harcıyorlar, elbette depoları fulleyecekler. Yabancıları bırakın da kendi vatandaşlarımıza bakın. Yabancıların depolarını fullemeleriyle övünmek cumhurbaşkanının tespiti olamaz. Sevinecekse onlar sevinsin. Kendi vatandaşımız deposunu fulleyebiliyor mu, buzdolabını doldurabiliyor mu ona bakın.”
‘DURUM ÇİLLER DÖNEMİNDEN VE 2001 KRİZİNDEN DAHA KÖTÜ’
“Reel efektif kur endeksi, enflasyon ile döviz kurunu beraber ele alıp ölçen bir endeks. İstatistiklerin yayınlandığı ilk günden bu yana en düşük noktada; 59,77. 5 Nisan 1994 krizinde, Çiller döneminde para pul oldu. 2001 krizinde kur fırladı gitti, gecelik faizler yüzde 7500’ü buldu. Şu andaki döviz kurunun geldiği nokta hem 5 Nisan 1994 hem de 21 Şubat 2001 krizine göre çok daha kötü bir noktada.”
‘FAİZ VE ENFLASYONDA AVRUPA BİRİNCİSİYİZ’
“Sayın Erdoğan, ‘Yetkiyi verin, faizle ve enflasyonla nasıl mücadele ederim, göstereceğim’ diyordu. Hani faiz düşecekti? Bütün dünyada pandemi var. Bütün dünya pandemiden etkilenirken niçin bizim Merkez Bankası faizi Avrupa’nın en yüksek faizi? Yüzde 19, o da taban. Piyasa faizi 25, 30… ÜFE yüzde 42, enflasyon son yirmi yılın rekoru. Avrupa’nın en yüksek faizi ve enflasyonu bizde. Halkımızın hissettiği gerçekler resmî enflasyondan çok daha kötü. Ne kadar gizlemeye saklamaya da çalışsalar halkımız gerçekleri yaşıyor.”
‘SAYIN ERDOĞAN’IN KONUŞTUĞU HER BAŞARI EN AZ ALTI YIL ÖNCESİNE AİT’
“Konuştukları her başarı en az altı yıl önceye ait. Sayın Erdoğan ekonomik başarılarla övünüyor, ‘Hem büyüdük hem de enflasyonu düşürdük’ diyor. Gene yapın. Altı yıldır niye yapamıyorsunuz? Ben ve ekibim ayrıldıktan sonra durum belli. Madem ‘Ekonomistim, o dönemlerin başarısını ben yaptım’ diyorsunuz, gene yapın. Elinizi tutan mı var?”
‘HİÇBİR HEDEFİMİZ İMKÂNSIZ DEĞİL’
“Bu karanlığı yok edecek, ülkemizi huzurlu yarınlarla buluşturacak tek umut olduğumuzu bilerek çalışıyoruz. Üzerimize düşen sorumluluğun farkındayız. Sözümüz söz: Türkiye’yi zengin ve özgür bir ülke yapacağız. Bizim hiçbir hedefimiz imkânsız değil. Ülkenin demokrasiyi, adaleti ve zenginliği hak ettiğini biliyoruz.”