Kılıçdaroğlu partisinin grup toplantısında konuştu

Kılıçdaroğlu partisinin grup toplantısında konuştu

CHP lideri Kılıçdaroğlu, yeni düzenlemeyle birlikte 'yetki belgesi almadan ve bildirimde bulunmadan tütün üretimi yapılmasının yasaklanmasına dair protestolarda bazı çiftçilerin tutuklanmasına tepki gösterdi. "Tütünü tekeller

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin TBMM'deki grup toplantısında konuştu. İktidarı sert sözlerle eleştiren Kılıçdaroğlu, konuşmasında ekonomiden, gençlerin sıkıntılarına, tütün üreticilerinin tutuklanmasından cumhurbaşkanlığı adaylığına dair birçok konuda açıklamalarda bulundu.

Tarım ve Orman Bakanlığı'ndan yetki belgesi almadan ve bildirimde bulunmadan tütün üretimi yapılması 1 Temmuz itibariyle yasaklandı. Yapanlara ise 3 yıldan 6 yıla kadar hapis cezası verilmesi öngörülen 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu'nda yapılan düzenlemeye tütüncüler tepki göstermiş ve protesto etmişlerdi. Bunun ardından protestolara katılan 16 tütün üreticisi sabah saatlerinde evleri basılarak 9 Temmuz'da gözaltına alındı. Gözaltına alınanlardan 6'sı adli kontrolle serbest bırakılırken, 10 kişi ise tutuklandı.

Bu duruma tepki gösteren Kılıçdaroğlu, 'Adıyamanlı kardeşim; hak istemenin maliyetinin ne olduğunu görüyorsun değil mi? Hak istiyorsun; sabahın kötünde evin basılıyor. Gözaltına alınıyorsun. Tutuklanıyorsun' dedi.

Tütünün tekellere teslim edildiğini belirten Kılıçdaroğlu, 400 bin ailenin geçimini tütünden sağladığını aktardı ve tütün ekiminin büyük ölçüde engellenerek ithal edildiğini söyledi. '2003-2021 Mayıs dönemi itibariyle 1 milyon 275 bin ton tütün yurt dışından ithal edildi. Türkiye'de tütün üreten yok çünkü. Bunun karşılığında 6 milyar 435 milyon dolar para ödendi. Adıyamanlı kardeşlerime seslenmek isterim. Bu 6 milyar dolar size ödenseydi bütün dünyaya tütün ihraç ederdiniz. 6 milyar doları yabancılara verdiler. Ne diyorlar? Biz yerli ve milliyiz. Batsın sizin yerli ve milliliğiniz' ifadelerini kullandı.

Kılıçdaroğlu'nun konuşmasından öne çıkanlar şu şekilde:

'Kadıköy’de bir kilisenin duvarlarına çıkıp eylem yapanların provokatör olduklarını asla unutmayacağız, birilerinin maşaları onlar. İnsanlar inançlarını Allah'a dualarını nerede yapıyorlarsa tertemiz bir ortamı sağlamak bizim görevimizdir. Bu konuda belediye başkanlarına verdiğim ilk talimat bulunduğunuz bölgede ne varsa insanlar ibadet ediyorlarsa orayı pırıl pırıl yapacaksınız. Bu provokatörler var önümüzdeki süreçte de bu tarz olaylar olabilir hepimizin dikkatli olması lazım.

Son grup toplantısı dedik ama arkadaşlarımız çalışıyor.

1 Temmuz'da Samsun'a gittim görevlendirmek yaptık. Bir grup arkadaşımız Hopa'dan İskenderun'a kadar bütün limanları geziyor.

Herkes 'CHP çalışıyor mu?' diyor. CHP tarihinde ilk kez bu kadar yoğun çalışıyor.

Bunların yapamadığını yapıyoruz. Yapacağız. Çünkü biz iktidar olacağız.

'ÇÖZÜLMEYECEK HİÇBİR SORUN YOK'

Çözülmeyecek hiçbir sorun yoktur. İki milletvekili arkadaşımız Hopa'da tırların kilometrelerce beklediği yere gitti. Orada da sorun var. Bekledikleri bütün bölgelere milletvekili arkadaşlarımızı gönderdik.

Avrupa'dan geliyor başka ülkelerin tırları Sarp Sınır Kapısı'nda beklemeden geçiyor. Bizim tırlar bekliyor. Bu saray ne yapıyor acaba? Saray ve beslemelerinin bundan haberi var mı? Eminim yok.

Zonguldak emeğin başkenti denir. 5 bin kişilik söz verdiler 19 yıldır bu sözü yerine getirmediler. Türkiye Taş Kömürü'nün 5 bin işçiye ihtiyacı var.

Saray, 'Ben onlara 5 bin kişilik kadro da vermem ama onlar sandık gelince gidip AK Parti'ye oy verir' derler.

Nüfusu azalıyor Zonguldak'ın. Zonguldak çalışan işçilerin değil emeklilerin kenti oldu.

'HAK İSTEMENİN MALİYETİNİN NE OLDUĞUNU GÖRÜYOR MUSUNUZ?'

Adıyaman'da tütün üreticileri sabahın köründe hak isteyen işçilerin evleri basıldı. Talimatla. 16 işçiyi aldılar karakola götürdüler, mahkemeye çıkardılar. 6'sını adli kontrol şartıyla serbest bıraktılar. 10'u da hapishaneye gönderdiler. Adıyamanlı kardeşim; hak istemenin maliyetinin ne olduğunu görüyorsun değil mi?

Hak istiyorsun; sabahın kötünde evin basılıyor. Gözaltına alınıyorsun. Tutuklanıyorsun.

Tütünü tekellere teslim ettiler. 400 bin aile geçiniyordu tütünden. Tütün ekimi büyük ölçüde engellendi. Dışarıdan tütün getiriyoruz.

2003-2021 Mayıs dönemi itibariyle 1 milyon 275 bin ton tütün yurt dışından ithal edildi. Türkiye'de tütün üreten yok çünkü. Bunun karşılığında 6 milyar 435 milyon dolar para ödendi. Adıyamanlı kardeşlerime seslenmek isterim. Bu 6 milyar dolar size ödenseydi bütün dünyaya tütün ihraç ederdiniz. 6 milyar doları yabancılara verdiler. Ne diyorlar? Biz yerli ve milliyiz. Batsın sizin yerli ve milliliğiniz.

'İŞSİZLİK BÜTÜN KÖTÜLERİN ANASIDIR'

İşsizlik Türkiye'de kol geziyor. Geçici işsizlik için bile yüz binler sıraya giriyor. İntihar vakaları var. İşsizliğin en acı tarafı aile kurumunu temelden sarsıyor. Saray ve beslemeleri diyor ya 'biz aileye çok değer veriyoruz' diye. Aileyi mahvettiniz siz. Ailenin temeline dinamit koydunuz siz. Baba, anne, üniversiteyi bitiren oğul işsiz. Birbirinin yüzüne bakamıyorlar. Boşanma davalarına bakın. uyuşturucuya, kumara bakın siz. Uyuşturucu senin genel merkezine kadar girdi. İşsizlik bütün kötülüklerin anasıdır. Şimdi kalkmış gençlerle ilgili ahkam kesiyor.

'YURT DIŞINDAN BURS KAZANAN ÖĞRENCİLERE YURT DIŞI YASAĞI VERDİLER'

Bir genç Tweet atmış Erdoğan'ın konuşması üzerine. 'Ortalama bir araç nasıl 200-250 bin oluyor? Ortalama bir ev nasıl 1 milyon oluyor? Ülkenin ana gündemi bu olmalı. Çalışarak helal parayla bir ev bir araba alamıyoruz.' Alamazsın kardeşim. Öyle bir tablo yarattılar zaten.

Hayallerinizi tükettiler, acılar yaşattılar, işsiz, yoksul kaldınız biliyorum. O kadar acımasızlar ki. Melih Bulu kendisine Boğaziçi Üniversitesi'ni hapishaneye döndürdü. Etrafını çevirdi akademisyenler ve öğretmenler giremiyor. 2 öğrenciyi gözaltına aldılar. Hakim serbest bıraktı. Yurt dışına çıkış yasağı koydular. Bu 2 öğrenci yurt dışından burs kazanan öğrenciler. Şu Saray mantığına bakar mısınız? Gençlerden intikam almak istiyorlar. Sen yurt dışına gidecektin değil mi? O zaman seni göndermiyorum. Niçin? Kendi üniversitesinin haklarını aradığı için.

'TBMM'NİN 15 TEMMUZ RAPORU NEDEN YAYIMLANMIYOR?'

İki 15 Temmuz var. Biri halkın biri Saray'ın 15 Temmuz'u. Halkın 15 Temmuz'unda darbeye direnen insanlar var. Saray'ın 15 Temmuz'unda OHAL ilan edip milletin ensesinde boza pişirenler var. 251 şehidimiz var. Para topladılar, 251 şehidimizin ve gazilerimizin paralarına çöktüler. Bir şeyi hiç kimsenin unutmasını istemem 15 Temmuz sonrası büyük ısrarlarımız sonucunda 15 Temmuz darbe girişiminin sonuçlarının araştırılması istendi. Ve kabul edildi. Komisyon kuruldu. Kaç yıl geçti aradan rapor yayınlanmıyor. Niye yayınlanmıyor? 15 Temmuz darbe girişiminin nedenleri sonuçları bütün bunlar araştırıldı. Gayet güzel bir rapor çıktı ortaya. Olağanüstü bir muhalefet şerhimiz var. Ama bu raporu korkudan yayınlamıyorlar. Niçin? Vatandaşlarımızın bilmesini isterim bu rapor yayınlanmıyor.

'UÇAKLARI VALLAHİ SATACAĞIM'

Erdoğan konuşmuş. Diyor ki: 'Değerli kardeşlerim biz istikametini kaybetmiş avara kasnak gibi dolaşanlara bu memleketi teslim edemeyiz. Ya neler söylediğini görüyorsunuz. Neymiş? Gelince uçakları satacakmış.'

Vallahi de satacağım. Billahi de satacağım. Söke söke alacağım ve satacağım. Erdoğan duysun sadece uçakları değil o garaja koyduğu her birisi milyon dolar olan o pahalı arabaların tamamını satacağım.

Benden öncekiler ne söyledi ben bilmem. Benim söylediğimi önemseyeceksin kardeşim. Ben söylersem gelirim ve yaparım. Hiçbir güç engel olamaz. Sen dahil.

'3-5 MAAŞ ALANLARI DA BİTİRECEĞİM'

Vallahi senin gibi devlet yönetmeden benim haberim yok doğru. Ama devlet yönetmenin şu olduğunu çok iyi bilirim. Vatandaştan alınan her kuruşun hesabını vatandaşa vermenin devlet görevi olduğunu bilirim. Saray ve beslemelerinin tamamının işine son vereceğim. Öyle bir yerden 3 maaş 5 maaş bunları da bitireceğim. Erdoğan duy. Bunları da bitireceğim.

Milletin sırtına kene gibi çöreklenecekler milletin kanını emecekler. Bunun adına da devlet yönetimi diyecekler. Batsın sizin anlayışınız.

'DEVLETİN BÜTÜN SIRLARINI KATAR'A TESLİM ETTİN'

Sen bu güzel memleketi kimlere teslim ettin? Sayacağım; bu memleketin şanlı bayrağını rüşvet almış kişilerin eline teslim ettin sen! Önce büyükelçi tayin etti. Hangi devlet rüşvet alan bir kişiyi büyükelçi yapar? Böyle bir aymazlığı bana dünyada göstersin. İki; bu memleketin tank palet fabrikasını Katar ordusuna teslim ettin sen! Bu memlekette tank üretilmesin diye koskoca fabrikayı birilerine peşkeş çekti.

Katar ordusuna devletin bütün sırlarını teslim ettin sen.

'DEVLETİN EN BÜYÜK İHALELERİNİ BEŞLİ ÇETEYE VERDİN'

Üç; Sen bu memleketin ekonomisini Londra'daki bir avuç tefeciye teslim ettin sen ya. Dört; sen Süleyman Şah Türbesi'nin bayrağını indirerek kendi topraklarından kaçtın. Ne yerlisiniz ne millisiniz siz ahlaksızsınız! Devletin en büyük ihalelerini beşli çeteye verdin, devletin bütçesini bu beşli çeteye teslim ettin. Rüşvet alanları, yolsuzluk yapanları, uyuşturucu baronlarını kolladın, korudun ve adaleti onlara teslim ettin. Sen devlette liyakati bitirdin. Devletin bürokrasisini saray beslemelerine teslim ettin. Daha acı olanı sen sahip olduğun o haram mal dolayısıyla tehdit edildin ve kendini Trump'a teslim ettin. Bir telefonda Papaz'ı serbest bırakıldın. Sırf Trump kendisini desteklesin diye son dört yılda 30 milyon 500 bin dolar lobilere para ödediler.

'MEMLEKETİ BİZE SEN DEĞİL MİLLET TESLİM EDECEK'

Erdoğan dönemi bitmiştir. Erdoğan dönemi ciddi hasarlar vermiştir ve vermeye de devam etmektedir. ama biz bu ülkeyi seven bireyler olarak hiçbir ayrım yapmadan birlikte hareket etmek zorundayız. Erdoğan diyor ki, 'Memleketi size teslim etmeyeceğiz.' Memleketi sen bize teslim etmeyeceksin memleketi millet teslim edecek bize. Bu millet millet ittifakına memleketi teslim edecektir. Daha güzel bir Türkiye'yi birlikte inşa edeceğiz.

'NASIL BİR CUMHURBAŞKANI?' SORUSUNU YANITLADI

(Cumhurbaşkanlığı) Sordular bana nasıl bir cumhurbaşkanı 83 milyonu kucaklayan bir cumhurbaşkanı ayrımsız. Kendisini ve ailesinin yaşamıyla topluma örnek olan bir cumhurbaşkanı. Harcanan her kuruşun hesabını milletine evren bir cumhurbaşkanı. Eğer bir yerde bir sorun varsa soruna insanca eğilen, kaynakların sağlıklı kullanılıp kullanılmadığına bakan, saygın bir cumhurbaşkanı .Mal varlığı dolayısıyla tehdit edilmeyen onurlu ve dik duran bir cumhurbaşkanı .En önemlisi güç eline geçtiği zaman yozlaşmayan bir cumhurbaşkanı .Gücü parlamentoya rahatlıkla veren başbakana bütün yetkileri veren bir cumhurbaşkanı. Artık ben güçlendim istediğimi yaparım anlayışından uzak bir cumhurbaşkanı. Gücü akılcı kontrol eden bir cumhurbaşkanı. Kendi egosunu yenen bir cumhurbaşkanı. İstediğimiz cumhurbaşkanı budur.

Bütün vatandaşlarımdan istediğim sandığa gittiğiniz zaman elinizi vicdanınıza koyun. Eğer bu ülkede nüfusun yüzde 17'si işler iyiye gidiyor diyor diyorsa sakın umutsuzluğa kapılmayın. Taşı sıksa suyunu çıkaracak gençlerimiz var.