ENPOLİTİK: Hocam nasılsınız? Pandemi dönemi verimli geçti mi?
AY: Maalesef salgın eğitimi ve eğitim kurumlarını vurdu. Özellikle MEB’e bağlı okullarda çok sorun yaşandı. Günümüzde satılık-kiralık “öğrenci garantili okul ilanlarını” görünce durumun vahametini görüyoruz. Ben, dönemi boş geçirmedim. Dersler devam etti, sınavları yaptık ve dönem bitti. Özellikle öğrencilerime farklı bölümlere göre youtube’den videolar göndererek desteği artırdım. Bir eserin iyi ve kötü çalış-okuyuş örneklerini anlattım. Üşle çapında Pazar günleri olmak üzere 10 farklı çalıştay-panel yaptım. İstanbul İl MEM Müzik Akademisi tam destek verdi. 90 sanatçı-uzman-araştırmacı konuk olarak katıldı. Murat Türedi’nin sosyal medya hesaplarından takip edilebilir.
ENPOLİTİK: Müzik ve Güzel Sanatlar Üniversitesi’nin kuruluş aşamasından beri, sürekli yazıyorsunuz. Neden?
AY: Malum, kuruluşun ve rektör Prof.Parlak’ın Ekim 2021’de ilk 4 yılı (süresi) doluyor, biz olağan üstü bir gelişme olmaz ise, ikinci dönemde de göreve devam edeceğini umuyoruz..
Prof. Parlak’a, 4 yılı değerlendirmek için, “yeni röportaj sorularımızı” gönderdim, ama cevaplandırmadı. Watsaptan “Hocam, bekliyoruz” diye yazdım, yine cevap alamadım.
Şimdi, dışarıdan göründüğü kadar neler oldu?, “tarihe ışık tutması açısından” sorunuza cevap vermek istiyorum. Amacımız; müzik kurumlarımızı ve sanatçılarımızı başarılı olmaları için uyarmaktır.
Biz “müzik alanı akademisyenleri olarak” çok kalabalık değiliz, ama; “yönetmeliklere uymayan”, “yanlış yapılan” ve “basına yansıyan” konuları da yazmak durumundayız.
Gördüm ki, bu üniversitemizin kurulmasında ve ilerlemesinde en çok yazı/bilgi paylaşan “Müzik Akademisyeni” olmuşum. Yani, gizli-saklı değil, kamuoyunda paylaşmışım.
15 Mayıs 2017’de “Müzik (ve Sahne Sanatları) Üniversitesi Rektörü Hangi Özellikleri Taşımalı?!...” diye yazmışım…(Geneldi, Pprof.Parlak’la ilgisi yoktu)https://www.internethaber.com/muzik-ve-sahne-sanatlari-universitesi-rektoru-hangi-ozellikleri-tasimali-1777064y.htm
30 Temmuz 2017’de yazdığım yazı paylaşılmış; “Göktan Ay'ın tüm ilgililer ve YÖK tarafından dikkate alınması gereken yazısı... https://www.sanattanyansimalar.com/ankara-guzel-sanatlar-universitesi-kurucu-rektoru-kim-olacak/3083/ENPOLİTİK: Kurulma aşaması nasıl gelişti?
AY: 2017’de Kurucu Rektör olarak 7 aday arasından Prof.Erol Parlak –beklendiği gibi- rektörlüğe atandı. Mülakatlarda Prof. Turan Sağer ve Prof. Hasan Arapgirlioğlu arkadaşlarımız Prof. Parlak lehine çekildiklerini açıkladılar ve Rek.Yard. oldular. Kısa bir süre sonra Prof..Arapgirlioğlu görevini bırakarak, Akdeniz Üniversitesi’ne geri döndü.
“İTÜ TMDK mezunu Prof. Erol Parlak ve Rektör Yard./YTÜ Sanat ve Tasarım Fak.Dekanı Prof.Dr.Turan Sağer, nihayet çalışmalarını bitirdi ve ilk anda 10 Öğretim Üyesi alımı için ilana çıktı.” (28.02.2018/Resmi Gazete)
Ancak, 2019 sonuna doğru, Prof.Sağer ile Prof. Parlak arasında “bu kadroyu sen aldın, ben almadım” tartışması yaşandı. Ama, biliniyordu ki, “ilk kadronun çoğu” YTÜ Sanat ve Tasarım Fak. arkadaşlardı, yani Prof. Sağer’in biriminden Prof.Sağer bana “hocam öyle bir kadro kurdum ki, Malatya’dan bir hanım arkadaş var, çok iyi” deyince, “adı ne?” diye sormuş, söyleyince; “Turancım, 40 yıldır bu işin içindeyim, 25 yıldır Sempozyum düzenliyorum ve katılıyorum, bu ismi hiç duymadım. Bana methetme bari” demiştim. . Zaten. BAÜ Konservatuvarı’na da danışmanlık yapan Prof. Sağer, “Ankara kadrosunu” buraya da ücretli “Öğr.Elm.” adıyla yazdırmıştı. (ki, Bakanlık Genel Müd. Murat Salim Tokaç arkadaşımız da vardı) Kısaca bu tartışma neden oldu anlayabilmiş değilim.
ENPOLİTİK: Bu konuda, sistem açısından bir yanlışlık var mı?
AY: Ben sadece, alanlarında başarılı olan arkadaşlarımızın (ki, İTÜ TMDK’ da da var) sadece YÖK yönetmeliklerine göre uygun atanmadıklarını eleştirebilirim. Ancak, burada “onların suçu yok” elbette, Şartları arkadaşlara göre ayarlayan yönetimdekiler..
Şöyle ki; Akademide her kadro için “lisans alanı mezuniyeti” çok önemlidir ve bunu Y.lisans ve Dr. eğitimi, karşılayamaz. Dolayısı ile her kadroda; alanda lisans, Y.lisans, dr. mezuniyeti, alanda Doç.lik, alanda Prof.luk şarttır. Sadece Y.lisans ve Dr.’da yakın ilimlerden olabilir. Yönetmelik ve mahkeme kararları; lisans eğitimin çok önemli olduğunu, lisansüstü/Dr./Sy. eğitimi yapmakla kişilerin “lisans alanı mezunu sayılamayacaklarını” ve o alanda kadroya geçirilmelerinin doğru olmadığını ve alan “lisans mezunlarının önünü” tıkadığını söylemektedir.
14.09.2018’de yazmışım; “Doçentliğe geçişte; “lisans eğitimi” önemsense, kalite artmaz mı?..(6)”
https://www.internethaber.com/docentlige-geciste-lisans-egitimi-onemsense-kalite-artmaz-mi6-1903078y.htm
Danıştay Sekizinci Dairesi, Öğr. Gör. kadrosu için yapılan bir başvuruda; “alanda lisans ve Y.lisans mezunu olmak, ve belgelendirmek kaydıyla alanında en az iki yıl tecrübeli olmak şartı” nı doğru bulmuştur. Arş.Gör kadrosunda da; “alanda lisans mezunu olmak,alanında Y.lisans veya Dr. yapıyor olmak” şartı getirilmiştir.
01.01.2019’da yazmışım; “Bir el değdi! Akademik ilanlarda, lisans mezuniyeti/lisansında Y.L./Dr. /Doç?lik öncelenmeye başlandı! Neden?”
https://www.enpolitik.com/bir-el-degdi-akademik-ilanlarda-lisans-mezuniyetilisansinda-yldr-doclik-oncelenmeye-baslandi-neden-makale,2743.html
16 Nisan 2018’de yazmışım; “Ankara Müzik ve GS Üniversitesi, terminoloji hatalarıyla işe başladı!..” https://www.internethaber.com/ankara-muzik-ve-gs-universitesi-terminoloji-hatalariyla-ise-basladi-1863750y.htm ENPOLİTİK: İlk çalıştaylardan birine davet edilmiş ve katılmıştınız. Alınan kararlar hayata geçti mi? AY: 21 Eylül 2018’de ki çalıştaya çağrıldım/katıldım ve yazdım. “Ankara Müzik ve GS Üniversitesi Çalıştayı yararlı oldu mu?” https://www.internethaber.com/ankara-muzik-ve-gs-universitesi-calistayi-yararli-oldu-mu-1906196y.htmDoç.Dr. Okan Murat Öztürk çalıştayda şöyle söylemişti;
Bu üniversitede;
1/TSM ve THM ayrımı olmayacak,
2/İki çalgı (tanbur ve bağlama) ana çalgı olarak zorunlu olacak,
3/ Perde adlarına göre söylem olacak(sib2-Segah,fa#3 - Eviç v.b.),
4/ Makam içinde perdelerde özgürlük olacak,
5/ “Süpürde ahengi” temel alınacak.(la=Dügah, La=440)
Kısa süre sonra Prof. Sağer’de görevi bıraktı ve uzun süre Rek.Yard. boş kaldı. Sonra Okan Murat Öztürk atandı, o da kısa süre sonra bıraktı.
Bu arada 5 Fakülte’den 4’ünün Dekanlığını Prof. Parlak’ın uhdesinde gözüküyordu.
Külliyede basında yer alan bir etkinlik ile ilgili yazmışım (15.10.2019); “Külliye’deki Neşet Ertaş etkinliğinde, 'sahne sanatı' kuralları uygulandı mı?”
https://www.tyb.org.tr/goktan-ay-kulliyedeki-neset-ertas-etkinliginde-sahne-sanati-kurallari-uygulandi-mi-40292h.htm
Bu yazım üzerine arayan Prof.Parlak; “Hocam, çok eleştirmişsiniz. Biz de biliyoruz, yanlışları, kimlerin çağrılıp çağrılmayacağını, ama çok karışan var, sıkıntılıyız v.b.” söyleyince, ben “Sevgili Erol, bu yazıları al, sana baskı yapanlara/karışanlara göster, çok tepki var, etik olmuyor v.b. de, kaynak göster” demiştim. Bu arada Prof.Sağer, orkestra şefi olarak görev almıştı ve bana; “Hocam, güzel yazmışsın, ben de Ankara’ya gidince gördüm kimlerin katılacağını” demişti. Elbette, siyasetin etkisi Ankara’da çok fazla, ama yine de “müziğin bir sanat olduğu, THM’nin özel seslerle yorumlanması gerektiğini anlatmak gerek!..
22 Kasım 2019’da ikinci röportajı yayınladım. “Göktan Ay sordu, Prof. Dr. Erol Parlak 'Ankara Müzik ve Güzel Sanatlar Üniversitesini' anlattı...”
https://www.enpolitik.com/roportaj/goktan-ay-sordu-prof-dr-erol-parlak-ankara-muzik-ve-guzel-sanatlar-universitesi-ni-anlatti-h317725.html
Cuma günü devam edeceğiz….