Orman-İş Başkanı Durmuş, bir arazözde en az altı kişi bulunması gerektiğini, müdahaleye dört kişi gidildiğini, Erdal Tovka ve Yaşar Cinbaş’ın kurumun eksikliğinden dolayı yaşamını yitirdiğini söyledi.
Antalya’nın Manavgat ilçesinde yangın söndürme çalışmalarına katılan Erdal Tovka ve Yaşar Cinbaş’ın yaşamlarını yitirmesine ilişkin ayrıntılar ortaya çıktı.
Tarım Orman-İş Genel Başkanı Şükrü Durmuş, bir arazözde en az 6 kişi bulunması ve şoförün araçtan inmemesi, sürekli hareket halinde olması gerektiğini, ancak Tovka ve Cinbaş’ın yangına müdahale etmeye toplam 4 kişi gittiğini açıkladı. Durmuş, “İki emekçi de kurumun eksikliğinden dolayı yaşamını yitirdi. Yangın sardı, araca bile yetişemediler” dedi.
Antalya’nın Manavgat ilçesi Gebece Mahallesi Güğlendibi Beloluk mevkiinde yangına müdahalede bulunan bir arazözde görevli orman işçileri Erdal Tokva ve Yaşar Cinbaş, yangınların bir anda etraflarını sarması sonucu yaşamını yitirmişti. Tokva ve Cinbaş’ın cansız bedenlerine, gece boyu süren aramanın ardından 31 Temmuz’da ulaşılabilmişti.
Yaralı olarak kurtulan 2 kişiden biri olan arazöz şoförü Niyazı Iskarca, yangına müdahale ettikleri sırada alevler tarafından sarıldıklarını, araca ulaşmaya çalıştığını ancak ulaşamadığını söylemişti. Tokva ve Cinbaş’ın yaşamının yitirmesinin arkasından ihmal çıktı.
Cumhuriyet’ten Sefa Uyar'a konuşan Tarım Orman-İş Genel Başkanı Durmuş, bir arazözde en az 6 kişinin görev yapması gerektiğini söyledi. “Bir arazözde en az 6 kişi olacak çünkü 2-3 tane hortum takılıyor. Vananın başında bir kişi oluyor, sevk ve idare ediyor. Şoförün direksiyondan inmemesi gerekiyor çünkü hareket halinde olması, yeri geldiğinde yangınla baş edilemiyorsa ekibi toplayıp kaçması gerekiyor” diyen Durmuş, arazözlerin yangınla mücadeleye özel araçlar olduğuna, kendini soğutabildiğine ve lastiklerinin dahi yanmadığına, böylece alevlerin içinden çıkabileceğine işaret etti.
Tokva ve Cinbaş’ın yaşamını yitirdiği arazözde toplam 4 kişinin görev yaptığını, şoförün de yanına müdahale etmek için araçtan indiğini kaydeden Durmuş, “Bu yanlış, arazöz şoförünün yerinden kalkmaması gerekiyor. İki emekçi de kurumun eksikliğinden dolayı yaşamını yitirdi. Hortum tutuyorlardı, yangın sardı, araca bile yetişemediler. Aracın içinde olsalar, yangından çıkabilirlerdi” ifadelerini kullandı.
‘ORMAN YANARKEN, İŞÇİ ALINIYOR’Öte yandan, Orman Genel Müdürlüğü’nün, yangınla mücadelede görev alacak işçiler için yaklaşık 2 hafta önce alıma çıktığını, yakın zamanda da bu işçiler için mülakatların başladığını aktaran Durmuş, “Çok önce alınması lazımdı. Yılbaşından önce alınıp, eğitime tabi tutulması gerek. Ormanlar yanarken, bugün aldığımız işçiyi yarın işe mi göndereceğiz?” tepkisini gösterdi.
ESKİ PİLOTLAR GÖNÜLLÜ OLDUTarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli’nin, THK uçaklarına ilişkin “Teşkilatım bu uçakları emniyetli bulmadı” açıklamasına eski THK pilot ve teknisyenlerinden yanıt geldi. Cumhuriyet’e konuşan eski THK Yönetim Kurulu üyesi Vasıf Yüceliş, Pakdemirli’nin açıklamasından sonra, THK’deki kayyum yönetiminin işten çıkardıklarının da aralarında bulunduğu çok sayıda eski THK pilotundan kendisine mesaj geldiğini açıkladı. “Sadece pilotlardan değil, bütün bakım ekibinden, teknisyenlerden, başka bir işe girenler dahil işten ayrılan bütün personelden ‘İşimizi, gücümüzü bırakmaya ve bu seferberliğe katılmaya hazırız’ diye yüzlerce mesaj alıyorum. Havacılık okumuş ama şu anda başka sektörde olan ve ‘Uçakların yıkanması gerekirse yıkarım” diyen gençler dahi var” dedi.
Yüceliş, “Bu uçurulmayan uçaklar, halkın uçaklarıdır, halkın öz malıdır. Bunun altını vurguluyorum çünkü bu uçaklar fitre, zekât ve kurban derisi ile alınmış uçaklardır” diye konuştu.