Yüksek Öğretim Kurumları Sınavı (YKS) yerleştirme sonuçları dün açıklandı. ÖSYM ayrıca yerleştirme sonuçlarına ilişkin sayısal bilgileri de kamuya ilan etti.
Birgün'den Mustafa Kömüş'ün haberine göre, sonuçlar AKP iktidarının ‘her kente üniversite’ politikasının çöktüğünü bir kez daha gösterdi. Hem kamu üniversitesinde hem vakıf üniversitelerinde birçok bölüm boş kaldı. Bin 300’e yakın bölüme yerleşen kişi sayısı 10’un altında kaldı.
Ayrıca tam 169 bölüm kimse tarafından tercih edilmedi. Özellikle son yıllarda olduğu gibi mühendislik bölümlerinde boş kalan bölümler oldukça fazla. Bununla beraber mimarlık bölümü de az tercih edilen ya da tercih edilmeyen bölümler arasında yer aldı.
Yine fen-edebiyat fakültelerindeki bölümler de bu durumdan nasibini aldı. En çok göze çarpan ise hiç kimsenin tercih etmediği bölümler arasında moleküler biyoloji ve genetik dahi var. Özellikle felsefe bölümü hiç kimsenin yerleşmediği bölümler arasında dikkat çekti.
Öte yandan dikkat çekici diğer bir nokta ise bu bölümlerin büyük bir çoğunluğunun ikinci öğretim (İÖ) bölümlerinden olması. Ayrıca küçük sayılabilecek birçok kentteki üniversiteler de tercih edilmedi. Örneğin Adıyaman, Amasya, Iğdır, Ardahan gibi illerde üniversitelerde oldukça fazla bölüm boş kaldı.
Toplamda ise boş kalan kontenjan sayısı ise 195 bin 304. Bu kontenjanın 120 bin 167'sini 4 yıllık lisans programları, 75 bin 137'sini ise 2 yıllık önlisans programları oluşturdu.
Ülke genelinde toplam bin 280 bölüme 10 kişinin altında öğrenci yerleşti. 5 kişi veya altında öğrencinin yerleştiği bölüm sayısı ise 988. 169 bölüme ise hiç kimse yerleşemedi. Hiç kimsenin yerleşemediği bu bölümlerin bazılarının kontenjanları ve üniversiteleri şöyle:
• Afyon Kocatepe Üniversitesi, lojistik yönetimi, 40 kontenjan
• Afyonkarahisar Sağlık Bilimleri Üniversitesi, sağlık yönetimi (İÖ), 70 kontenjan
• Amasya Üniversitesi, şehir ve bölge planlama, 50 kontenjan
• Artvin Çoruh Üniversitesi, işletme, 25 kontenjan
• Artvin Çoruh Üniversitesi, peyzaj mimarlığı, 40 kontenjan
• Atatürk Üniversitesi, işletme, 40 kontenjan
• Aydın Adnan Menderes Üniversitesi, iktisat (İÖ), 40 kontenjan
• Balıkesir Üniversitesi, turizm işletmeciliği, 40 kontenjan
• Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi, uluslararası ilişkiler, 40 kontenjan
• Bartın Üniversitesi, rekreasyon (İÖ), 40 kontenjan
• Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi, maliye (İÖ), 50 kontenjan
• Bursa Uludağ Üniversitesi, ekonometri (İÖ), 100 kontenjan
• Çankırı Karatekin Üniversitesi, iktisat, 50 kontenjan
• Erzurum Teknik Üniversitesi, felsefe, 25 kontenjan
• Gaziantep Üniversitesi, iktisat, 40 kontenjan
• Giresun Üniversitesi, gıda teknolojisi, 45 kontenjan
• Hitit Üniversitesi, Antropoloji, 20 kontenjan
• İnönü Üniversitesi, maden mühendisliği, 30 kontenjan
• İzmir Katip Çelebi Üniversitesi, Türk-İslam arkeolojisi, 30 kontenjan
• Karamanoğlu Mehmet Bey Üniversitesi, siyaset bilimi ve uluslararası ilişkiler, 40 kontenjan
• Kütahya Dumlupınar Üniversitesi, sosyoloji (İÖ), 40 kontenjan
• Munzur Üniversitesi, mimarlık, 40 kontenjan
• Muş Alparslan Üniversitesi, moleküler biyoloji ve genetik, 20 kontenjan
• Ondokuz Mayıs Üniversitesi, tarımsal biyoteknoloji, 30 kontenjan
• Sakarya Üniversitesi, çalışma ekonomisi ve endüstri ilişkileri (İÖ), 60 kontenjan
• Sivas Cumhuriyet Üniversitesi, kimya mühendisliği, 20 kontenjan
• Trakya Üniversitesi, arkeoloji, 30 kontenjan
• Uşak Üniversitesi, rekreasyon, 30 kontenjan
• Yozgat Bozok Üniversitesi, sosyoloji, 70 kontenjan
Ayrıca bazı üniversitelerde birden fazla bölüm boş kaldı. O üniversitelerden bazıları ve 10 kişinin altında öğrencinin tercih ettiği bölüm sayıları şöyle:
• Adıyaman Üniversitesi: 8
• Afyon Kocatepe Üniversitesi: 19
• Aksaray Üniversitesi: 10
• Iğdır Üniversitesi: 17
• Rize Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi: 17
• Ardahan Üniversitesi: 8
• Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi: 19
• Munzur Üniversitesi: 13
BOĞAZİÇİ DOLDU
AKP’nin hedefi haline gelen Boğaziçi Üniversitesi’nin bütün kontenjanları doldu. İlk tercih olmasına rağmen üniversitenin kontenjanlarında yer kalmadı. Boğaziçi Üniversitesi’nin yanı sıra Orta Doğu Teknik Üniversitesi, İstanbul Üniversitesi, Hacettepe Üniversitesi gibi köklü üniversiteler de kontenjanlarını büyük oranda doldurdu.
VAKIFLAR BOŞ
Öte yandan birçok vakıf üniversitesinde de kontenjanlar boş kaldı. Kontenjanları yüzde 50’nin altında kalan vakıf üniversiteleri ve oranları şöyle:
• Beykoz Üniversitesi: Yüzde 48,73
• İstanbul Gelişim Üniversitesi: Yüzde 48,68
• Antalya Akev Üniversitesi: Yüzde 48,18
• İstanbul Arel Üniversitesi: Yüzde 45,34
• Kapadokya Üniversitesi: Yüzde 45,25
• İstanbul Rumeli Üniversitesi: Yüzde 45,01
• İstanbul Kent Üniversitesi: Yüzde 34,56
• İstanbul Esenyurt Üniversitesi: Yüzde 32,34
• Avrasya Üniversitesi: Yüzde 30,78
GELECEK KARANLIK
Ortaya çıkan bu tabloyu eğitim uzmanları değerlendirdi. 2002’den bu yana üniversite sayısında ciddi bir artış olduğunu ancak nitelikli ve donanımlı öğrenci yetiştiren kurumların azaldığını belirten Eğitim Uzmanı Ali Taştan şunları aktardı: “Şu an üniversite sayısı 207’ye ulaşmış durumda. Ama bu artış nitelikli bir eğitim verildiğine işaret etmiyor. 90’lı ve 2000’li yıllardan önce öğrenciler soruların neredeyse yüzde 30-40’ını yapamadığında 4 yıllık bölümlere yerleşemiyordu. Ancak günümüzde toplam soruların yüzde 10’unu yapan öğrenciler 4 yıllık bölümlere yerleşebiliyorlar. Her geçen yıl daha az soru yapan çocuklar 4 yıllık fakültelere giriyor. Bu gittikçe daha da aşağı iniyor ve nitelik düşüyor. Bu açıdan bakıldığında Türkiye’nin yüksek eğitim geleceğinin parlak olmadığı görüyorum. Gelecek açısından bir ışık görülmediğini vurgulamak gerekli” ifadelerini kullandı.
Baraj puanının düşürülme sebebinin kontenjanların dolmayacağı endişesi olduğunu hatırlatan Taştan, şöyle konuştu: “Görüyoruz ki AKP’nin her şehirde bir üniversite politikası çökmüş oldu. AKP iktidarı sadece tabela üniversitesi açıyor. Öğrencilerimizin tam donanımlı mezun olmaması sebebiyle, işsizliğin artışını da gözlemliyoruz. Tam donanımlı birey yetiştiren kurumlara ihtiyaç var ancak apartman dairelerinde, kampüsü olmayan, kadrolu öğretim görevlisi olmayan ve kütüphanesinde öğrenci başına bir kitap düşmeyen üniversitelerimiz var.”
Avrupa ve Türkiye üniversitelerinin bütçelerini karşılaştıran Taştan, sözlerini şöyle noktaladı: “Avrupa’daki büyük üniversitelerden bir tanesinin bütçesi, bizim tüm ülkedeki 207 üniversiteye verdiğimiz bütçeden daha fazla. Durum böyleyken Avrupa’daki gelişmiş ülkelerde mi bilim ilerler, yoksa bizim gibi üniversitelerine nitelik katamayan gelişmekte olan ülkelerde mi bilim gelişir, aşıyı kim bulur?”
ÖSYM HAZIRLIK YAPMADI
Eğitim Uzmanı Salim Ünsal ise, YÖK ve ÖSYM’nin pandemi koşullarına uygun hazırlık yapmadığına değinerek şunları iletti: “Üniversite sınav sistemini kurgulayan YÖK ve ÖSYM’nin, bu sonucu öngöremeyip, uygun sınav hazırlayamaması ile ilgili bir durum. Özellikle sınavın matematik ağırlıklı bir sınav olmasının da çok büyük bir payı var.
Ülkede matematik başarı düzeyi düşük olduğu için, az aday barajı geçti. Az aday barajı geçince de kontenjanlar yeterli ölçüde dolmadı. Pandemi koşullarının da bu durumda elbette etkisi var. Yüz yüze eğitimin sekteye uğrayınca, performans da düşer” ifadelerini kullandı. Sınavın diğer yıllarla karşılaştırıldığında nispeten daha zor olmasının da etkili olduğunu belirten Özkan şöyle konuştu: “ÖSYM ve YÖK’ün bunun tedbirini alarak pandemi gibi kritik zamanlarda bu tip sınavları öğrencilerin performanslarına daha yakın düzeyde organize etmeliydi. Önceki yıllarda yaptıkları sınavlar incelenip bir simülasyon çalışması yapsalardı bu yıl sınavın nasıl yapılması gerektiği konusunda bir fikirleri olurdu. Elbette kolay bir sınav hazırlasınlar diye düşünmüyorum ancak bu kadar zaman alıcı ve zorlayıcı sınav hazırlanması kontenjanların boş kalmasına yol açtı. Zaten buna istinaden bizim itirazlarımız ve bu konuda değerlendirmelerimiz kamuoyunda ses getirince ikinci ek yerleştirmeyi tekrar gündeme aldılar.”
Özellikle 4 yıllık bölümleri tercih eden aday sayılarının azalmış olmasına değinen Özkan, sözlerini şöyle sonlandırdı: “Genelde 4 yıllıkbölümlerde 30-40 bin boş kalırken bu yıl tam olarak 120 bin 167 boşluk kalmış. Bunlar tamamen 4 yıllık hukuku seçecek aday sayısının azalmasıyla alakalı…”