Demokrasi ve Atılım (DEVA) Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, İstanbul Sancaktepe İlçe Binası açılışında konuştu. Babacan, önümüzdeki ilk seçimde iktidara ayrılan sürenin sonuna gelineceğinin altını çizdi.
'SAĞLIKÇILARIN SESİNİ KESMEK İSTİYORLAR'
Babacan'ın konuşmasından satır başları şöyle:
'Sağlık çalışanlarımızın sesini kesmek istiyorlar. İktidara soruyorum. Aile hekimi başına düşen insan sayısını azaltmak için, aile sağlığı merkezlerine yeterli kaynak ayırmak için bir planınız var mı? İşleri güçleri yasak bunların. Sizin işiniz sağlık çalışanlarının çalışma koşullarını iyileştirmek. İşinizi yapın. Siz eğer vatandaşın hakkında göz dikerseniz karşınıza ilk biz dikiliriz. Biz sağlık çalışanlarımıza minnettarız.
'NÖBETLEŞE ZORBALIĞA SON VERECEĞİZ'
Ülkemizde bir daha asla gücü ele geçirenlerin zayıfı ezdiği bir dönemi yaşamak istemiyoruz. Nasıl bir zamanlar belirli bir yaşam tarzı dayatılmak istendiyse, şimdi de kamusal alanda dinimizin kutsallarını istismar ederek bazı uygulamalara kalkıştıklarını görüyoruz. Biz bu nöbetleşe zorbalığa son vereceğiz. Türkiye'nin öfkeyle yönetildiği dönemlerin artık geride kalması gerekiyor. Haksızlık neredeyse biz mazlumun yanında duracağız. Biz mazlumun kimliğine bakmayız. Bu ülkenin her bir ferdinin onuruna sahip çıkarız.
'BİRİLERİ SÜREKLİ TOPLUMU TEK TİPLEŞTİRMEYİ DENEDİ'
Bugüne kadar birileri sürekli bu toplumu tek tipleştirmeyi denedi. Güç kimin eline geçtiyse 'herkes bana benzesin' dedi. Bu milletin özgürlüğünü ve refahını çalmadılar mı? Biz 'böyle gelmiş, böyle gider' diyecek miyiz? Diyemeyiz. Kendimizi bir an ile çaresiz hissetmeyeceğiz. Bu ülke bizim, bu ülke hepimizin. Biz bu ülkenin çok sesliliğiyle gurur duyanların partisiyiz. Bu ülkenin farklılıkları bizim zenginliğimizdir. Kimseyi ayrıştırmayan bir Türkiye'yi her birlikte inşa edeceğiz.
'İKTİDARA AYRILAN SÜRENİN SONUNA GELDİK'
Önümüzdeki ilk seçimde iktidara ayrılan sürenin sonuna geleceğiz. Ancak Türkiye asla 1990'lı yılların kodlarına asla geri dönmeyecek. Ülkemiz bir yanlıştan başka bir yanlışa gitmeyecek. Ülkemize musallat olan parti-devlet modeline son vereceğiz. Yeni bir parlamenter demokratik sisteme geçeceğiz. Meclis'in üstünde vesayet kurmak isteyenlere göz açtırmayacağız. Yargıyı yürütmenin bir parçası olmaktan çıkaracağız. Bizim korkacak bir şeyimiz yok ama korkacak çok şeyi olanlar var. Onlar kendilerini biliyor.'