Tarih: 30.09.2021 17:30

Karamollaoğlu'ndan Akşener'e tebrik: Adaylıktan feragat etmesi önemli bir adımdı

Facebook Twitter Linked-in

Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'i İYİ Parti Genel Merkezi'nde ziyaret etti. İki lider, parlamenter sistem çalışmaları ile son dönemdeki güncel konuları görüştü.

Akşener, 'Memleketin önemli meselelerini istişare etme fırsatı bulduk. Ziyaretleri için teşekkür ediyorum. Bu istişarelerimiz elbette devam edecek' dedi. Karamollaoğlu ise, 'Özellikle son dönemde takındığı tavır, ortaya koyduğu fikirler itibariyle tebrik etme ihtiyacı da duydum. Kendisinin Cumhurbaşkanlığı adaylığından feragat etmesi kanaatime göre önemli bir adımdı' diye konuştu.

Karamollaoğlu şöyle devam etti:

'Ülkemizin problemleri çok ve bu problemler her geçen gün artıyor. Bu problemlerin çözümü sağlam politikalarla gerçekleştirir. Burada da seçimler önemli ve bir vesile. Seçimlere normal şartlarda 1.5 yıldan fazla zaman var ama öyle gözüküyor ki Sayın Cumhurbaşkanı Meclis açıldıktan sonra Meclis'te seçim kanunlarıyla ilgili birtakım değişikliğe gidecekler. Bunları kısa vadeli menfaatlerini geliştirmek için yaptıkları açık. Ama kamuoyunda son zamanlarda oluşan hava, ne olursa olsun problemler çözülmediği sürece vatandaşın rahat etmesi mümkün değil. İnsanlar söze doydular, icraat bekliyorlar. Bundan dolayı önümüzdeki seçimler önemli bu konuda da dirsek temasına ihtiyaç var.'

ERDOĞAN-PUTİN GÖRÜŞMESİ

Akşener: Sayın Erdoğan'ın son dönemlerde bir alışkanlığı var. Biden'a da aynı tür bir görüşme yaptı. Kimsenin, devlet görevlisinin, uzmanın olmadığı görüşmeler. Aynı şeyi Putin'le gerçekleştirdi. Ne konuşuldu, ne oldu bu ülkede kimse bilmiyor sadece Sayın Erdoğan biliyor. Soçi dönüşünde verdiği bir beyanatı var sayın Erdoğan'ın parlamenter sisteme dair bir bakış açısı var. Partili Cumhurbaşkanlığı savunmuş sayın Erdoğan ancak bizler Soçi'deki ya da Biden ile yapılan özel görüşme gibi istişarelerden uzak davranış biçiminin aslında tek adam sisteminin oluşturduğu, bir kişinin kaderinin ülke kaderi haline geldiğini biliyoruz. Biz bu tür görüşmelerin tek adam sisteminin, şahsım devletinin göstergesi olduğuna inanıyoruz. Doğru olmadığına da kesinlikle inanıyoruz.

Karamollaoğlu: Esas mesele ister tek adam sistemi, ister parlamenter sistem, ister padişahlık deyin, ister krallık deyin... Esas mesela insanların dertlerini çözecek politikalar üretmek. Bizim şu anda en büyük sıkıntımız Sayın Erdoğan'ın bütün şikayetleri politik tepki olarak algılayıp reddetmesi. Hiçbir şekilde ilgilenme ihtiyacı duymuyor. Bambaşka bir tavır sergiliyor. Öğrenciye dizinize, gözünüze dursun diyor, bakkalı, manavı suçlamaktan çekinmiyor, şimdi zincir marketleri yerden yere vuruyor. Hiçbir gerçeği görmeme diye bir yaklaşımı var bu da tek adam sisteminden kaynaklanıyor. İkazlar onu ilgilendirmiyor. Ben ya çevresindekilerin iletmediğini ya da bu gerçekler iletiliyorsa onlara itibar edilmediğini görüyorum.

Mutlaka denetlenebilir yönetime ihtiyaç var. Sayın Cumhurbaşkanı 5 yılda bir yapılan seçimi denetleme olarak görüyor, öyle değil. Bir ülkede her hakim, her savcı, her emniyet müdürü yanlış yapar diye bir şey yok. Yanlışlar önlenmezse sorun çıkar tehlike burada. Başkanlık sisteminin getirdiği problem de buradan kaynaklanıyor. İtirazlara itibar edilmiyor. Ama sonunda Sayın Cumhurbaşkanı'nın dediği gibi belki de seçimlere gidilecek ve seçmenimiz son noktayı koyacak.

Tabii Soçi'den çok büyük açıklamalar ben beklemiyordum. Çünkü kimsenin katılmadığı oturumlar yapılıyor bunu anlamak mümkün değil. Politikalar ekiplerle görüşülür, ne konuştuklarını bilmiyoruz ki. Belki de hiç kimsenin hoşuna gitmeyecek konuları görüştüler. Böyle olmasa neden devlet yetkilileri böyle bir toplantıya katılmasın? Bunu anlamak mümkün değil. İşte bu başkanlık sisteminin oluşturduğu bir hava. Onun için de başımız sıkıntıdan kurtulmuyor.

AKŞENER'İN 'BAŞBAKANLIĞA ADAYIM' AÇIKLAMASI

Akşener: Ne söylediğimi çok açık ifade ettim. Dolayısıyla bir sistemin tartışılması gerektiğini... Gelecek seçimlerde Erdoğan ve karşıtları değil, tek adam rejimi mi yoksa hukukun, adaletin tesis edildiği, demokrasinin tam olarak uygulandığı ve parlamenter demokrasiye geçisin bir seçimi mi olacağı bir tema olacak. Cumhur İttifakı, Millet İttifakı'nın adayını çok merak ediyor. Daha önceden 'alsınlar seçim kararını Millet İttifakı'nın adayını öğrensinler. 13. Cumhurbaşkanı, Millet İttifakı'nın adayı olacak' diye ifade etmiştim. Benimle ilgili zaman zaman ortaya konan iddialarla ilgili de net bir şekilde cevap verdim. O gün seçilen Millet İttifakı'nın Cumhurbaşkanı adayı, çok hızlı bir biçimde parlamenter sisteme geçiren, Erdoğan'ın tek adamlık sisteminde mutlu mutlu kullandığı o yetkileri kullanmayacak, seçildikten sonra parlamenter sisteme geçilmesiyle beraber Almanya Cumhurbaşkanı gibi bir Cumhurbaşkanı olmaya devam edecek ve mutlaka kazacak bir arkadaşımız olacak. Bu nedenle de ben Cumhurbaşkanı adayı değil, partimin 1. parti olacağı ona göre yönelik çalışacağımız parlamenter sistemin başbakanlığına talibim dedim.

MUHALEFETTEN DEKLARASYON

Akşener: Millet İttifakı'nın bileşenlerinin Genel Başkan Yardımcıları kendi aralarında görüşüyorlar. İYİ Parti olarak, 'iyileştirilmiş, güçlendirilmiş parlamenter sistem adı altında ana ilkelerini, devlet tasarımını, sistem tasarımı öne koyduğumuz bir açıklama yaptık. Diğer siyasi partilerinde bu konuda görüşleri var. Bu unsurların ortaklaşmasına dair bir çalışma var. Daha sonra bir araya gelip, hepimizin imzasını atacağı bir çerçeve oluşacak. Bu aynı zamanda seçimlerde milletimize atacağımız adımların da yer alacağı bir mutabakat, milletimize söz verdiğimiz bir metin olacak.

DÖVİZ KURLARINDAKİ YÜKSELİŞ

Akşener: Erdoğan talimatı verdi, özerk olduğu iddia edilen Merkez Bankası başkanı talimatı yerine getirdi. Erdoğan'ın müthiş ekonomistliği ve Nobel'e aday olması gereken bir ekonomist bakış açısı var 'faiz sebep enflasyon sonuç' diye. Bu tezinin ispatı için kendini yerden yere atan bir bürokrasi anlayışıyla karşı karşıyayız. Ekonomi için de, kanun, hukuk, adalet, demokrasi gerekiyormuş. Ekonominin patronu güvendir. Türkiye'de maalesef demokrasinin tek adam sistemi içine hapsedilmesi neticesiyle 'tak diye söylüyorum, şak diye yapıyorum, işte tak diye söyledi şak diye yapıldı, 8.89'a çıkmış bir dolar var. Kişi başına kaybı hesaplayın, Türkiye'nin dolar borçları üzerinden de kaybını ayrıca hesaplayın ama Erdoğan'ın gönlü hoş oldu.

Karamollaoğlu: Siz işi ehline vermezseniz problemi çözemezsiniz. Problemi çözmüyorum değil anlamıyorum diyor Merkez Bankası Başkanı. Bir Merkez Bankası Başkanı dolar yükselirken neden yükseldiğini fark edemiyorsa çözüm üretmesi mümkün değil.




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —