Partisinin Esenyurt ilçe binasının açılışında konuşan DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, asgari gelir sistemi ile adil bir yardım dağıtımı oluşturacaklarını ve ihtiyaçların belirlenebilmesi için her aileye bir sosyal destek uzma
DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, partisinin Esenyurt İlçe Başkanlığı Binası açılışında konuştu. Babacan'ın gündeminde sosyal adalet vardı.
Mevcut sosyal yardım kurumlarına ulaşmanın oldukça zor olduğunu söyleyen Babacan, aile hekimleri gibi her bir aileye sosyal destek uzmanı ataması yapacaklarını söyledi.
Sosyal yardımların artırılacağını söyleyen Babacan'ın bir diğer gündemi ise Kürtçe ve Kürt sorunu da vardı. Babacan TBMM'deki çevrimiçi dil seçeneklerinde neden Kürtçe'nin olmadığını sorguladı.
'ASGARİ GELİR DESTEĞİ SİSTEMİNİ BAŞLATACAĞIZ'
Babacan'ın konuşmasından satır başları şu şekilde:
Siz buraya sadece bina açılışına gelmemişsiniz belli. Bugün siz Esenyurt'a kocaman bir demokrasi meydanı kurmuşsunuz. inşallah tüm Türkiye demokrasiyle buluşacak.
Esenyurt'tan baktığımızda içinde bulunduğumuz karanlık tünelin ucundaki ışığı görüyoruz.
Türkiye'yi yönetenler bugün ülkemizi karanlık bir tünele soktular. Bu tünelde hukuksuzluk var. Bu tünelde adaletsizlik var. Bu tünelde yolsuzluk var. Bu tünelde yoksulluk var, işsizlik var, hayat pahalılığı var. Koskoca ülke bu kötü yönetimin elinde can çekişiyor.
Özellikle pandemi sonrasında tüm dünyada ekonomilerin hızlı bir şekilde toparlandığı dönemdeyiz. Merkez bankalarının trilyonlarca dolar ve euroyu, düğmeye basıp saçtığı dönemdeyiz. Tam bir varlık içerisinde yokluk çekiyor ülkem şu anda.
Asgari ücret açlık sınırının dahi altındayken, kamu kaynaklarından nemalananların 10-15 yerden maaş alanların bakıyoruz keyfine diyecek bir şey yok.
Halkımız her türlü zorlukla boğuşurken ülkenin cumhurbaşkanı pek oralı olmuyor. Yoksulluktan bahsedene ‘Abartma, keyif çayı iç’, hayat pahalılığına ‘Enflasyon %20’nin altında’ diyor. Artık bambaşka bir dünyada yaşıyor.
Sayın Erdoğan markete gitmiş, abur cubur doldurmuş sepete, bin liralık alışveriş etmiş. Bir de ‘Fiyatlar gayet uygun’ diyor. Taraflı cumhurbaşkanlığı sistemi yüzünden, A’dan Z’ye her şeye zam geliyor. Makarnaya yüzde 88, süte yüzde 99, doğal gaza yüzde 89, elektriğe yüzde 99 zam yapıldı. Cumhurbaşkanı’na sesleniyorum; bunları söylemem gerekiyor. Siz, her şeyin güllük gülistanlık olduğu bir hayal dünyasını insanlara anlatıyorsunuz. Sizi hakikate davet etmek istiyorum. Hakikat çarşıda, pazarda, markette.
Her aileye bir ‘sosyal destek uzmanı’ atayacağız. Aile hekimleri gibi, o aileden sorumlu bir ‘sosyal destek uzmanı’ olacak.
Asgari gelir desteği sistemini başlatacağız. Ailenin mevcut geliri ile gerçek ihtiyacı arasındaki farkı devlet olarak biz karşılayacağız.
'YARDIMLARI DAHA ADİL DAĞITACAĞIZ'
Daha çok yardımı daha adil dağıtacağız. Sosyal yardımlara ocu-bucu demeden hak eden herkes, ihtiyacı olan herkes erişebilecek.
Yoksul ailelere doğal gaz desteği, kömür yardımı gibi uygulamaları güçlendirerek devam ettireceğiz.
Sosyal yardım ve destek programları olan 43 tane kuruluş var. Bilen, ulaşan, adamı olan yardımları alıyor.
Farklı kurumlar tarafından yapılan ayni ve nakdi yardımları tek kapı sisteminde buluşturacağız. Vatandaşımızın dolaşmak zorunda kalmasına son vereceğiz.
'KÜRTÇE YAPANCI BİR DİL DEĞİL' DİYORSANIZ EYVALLAH'
TBMM’de anlık çeviri hizmetiyle ilgili haberler çıktı. Kürtçe yok. ‘Kürtçe bir yabancı dil değil, bu toprakların dili’ diyorlarsa eyvallah. Ama o zaman milletvekillerinden konuşan arkaşlarımız olduğu zaman tutanaklara niçin ‘bilinmeyen dil’ diye yazıyorsunuz?
Irkçı, ayrımcı zihniyetin mutlaka değişmesi gerektiğini söylüyoruz. Ülkenin meclisinde ülkenin en çok konuşulan ikinci diline ‘bilinmeyen dil’ muamelesi yapılıyorsa bir mesele var demektir.
Bu meselenin adı Kürt meselesidir. Kürt meselesinin çözümünün de meşru, demokratik siyasetten geçtiğini iyi biliyoruz. Ortada bir mesele varsa, ilgili herkes ile görüşülmesi gerektiğini ve görüşüleceğini de herkesin bilmesi lâzım. Bu mesele, herkesi ilgilendiren bir meseledir.