Türkiye Sanayici ve İş Adamları Derneği (TÜSİAD) Yüksek İstişare Kurulu (YİK) toplantısında konuşan TÜSİAD YİK Başkanı Tuncay Özilhan gündeme dair değerlendirmelerde bulundu. Özilhan buradaki konuşmasında enerji piyasalarında yaşanan sorunlara, pandeminin üretim ve tedarik zincirine olumsuz etkisine, ekonomik büyümenin önemine ve son günlerde muhalefet tarafından gündeme getirilen Merkez Bankası'nın bağımsızlığı konusuna değindi.
'Büyümeli ve kişi başı gelirimizi artırmalıyız' diyen Özilhan, Merkez Bankası'nın bağımsızlığına dikkati çekti: 'Büyümek için öncelikle makro ekonomik istikrarı sağlamak ve sürdürülebilir büyüme sürecini başlatabilmek gerekiyor. Bu doğrultuda en önemli adımlar piyasa ekonomisinin, kurum ve kurallarının güçlendirmek ve başta Merkez Bankası olmak üzere düzenleyici kurumların bağımsızlığını tartışma dışı bırakacak biçimde tesis etmektir.'' açıklamasında bulundu.
Öte yandan dolar karşısında değer kaybeden Türk Lirası'na ilişkin de dikkat çeken açıklamada bulundu: Düşen sadece Türk Lirası'nın değeri değil, su rezervlerimiz, birbirimize güvenimiz, ihracatımızda yüksek teknolojili ürünlerin payı, mutluluğumuz ve huzurumuz da geriliyor.
'MERKEZ BANKASI'NIN BAĞIMSIZLIĞI TARTIŞMA DIŞI OLMALI'
Özilhan'ın konuşmalarından öne çıkan başlıklar şöyle:
'Toplumsal adaleti tesis etmemiz gerekiyor. Enerji piyasalarında yaşanmakta olan sorunlar, gelecekte iklim krizi yaşandığında olabileceklerin ön habercisidir.
Enerjiyi nasıl üretip tükettiğimizi düşünmeliyiz. Büyümeli ve kişi başı gelirimizi artırmalıyız. Büyümek için öncelikle makro ekonomik istikrarı sağlamak ve sürdürülebilir büyüme sürecini başlatabilmek gerekiyor.
Bu doğrultuda en önemli adımlar piyasa ekonomisinin, kurum ve kurallarının güçlendirmek ve başta Merkez Bankası olmak üzere düzenleyici kurumların bağımsızlığını tartışma dışı bırakacak biçimde tesis etmektir.
Ancak büyüme kadar büyümenin nasıl sağlandığı da önemlidir. Büyümenin yeşil ve adil olması gerekiyor. Ekonomik kriz, iklim krizi jeopolitik krizi ve başka mülteci krizi olmak üzere toplumsal gerilimler daha önce tek tek ele aldığımız sorunlar yumağını bir ateş topuna çevirdi.
'DÜŞEN SADECE TÜRK LİRASI'NIN DEĞERİ DEĞİL'
Bütün sorunların birbirine bağlandığı, birindeki çözümün mutlaka diğerinin dikkate alması gerektiği noktadayız. Cari açık ve bütçe açığını beceri açık bilgi açığı liyakatli kadro açığı ve yönetişim açığı da ekleniyor. Düşen sadece Türk Lirası'nın değeri değil, su rezervlerimiz, birbirimize güvenimiz, ihracatımızda yüksek teknolojili ürünlerin payı, mutluluğumuz ve huzurumuz da geriliyor.
Yüz yıl boyunca ayakta dimdik durmamızı sağlayan ilke laikliktir. Kuvvetler ayrılığını güçlendirmek için yargısal denetimin güçlendirilmesi gerekir. Hak ve özgürlüklerin genişletilmesine ihtiyaç duyuyoruz.
TÜSİAD Başkanı Simone Kaslowski'nin konuşmasından öne çıkanlar:
Meclis'te kabul edilmesini memnuniyetle karşıladığımız Paris Anlaşması kriterlerine bir an önce uyum sağlamalıyız, aksi durumda çevresel tehditlerle baş edemeyiz.
Hak ve özgürlüklerin genişletilmesine ihtiyaç duyuyoruz. Toplumların refahını belirleyen maddi olmayan kaynaklarıdır. İleri ülkelerin gerisinde kalmamak için raporumuzda ısrarla altını çizdiğimiz şu üç unsurun yer aldığı seferberlik içine girmemiz lazım.
Bu dört unsur İnsani gelişme yetkinleşme, bilim teknoloji ve inovasyon, siyasi ekonomik toplumsal kurum ve kurumlar. Bu üç unsur bir bütünlük arz eder.
Kadınların pek çok gelişmiş ülkeden daha önce siyasi haklarını elde ettiği Türkiye'de İstanbul sözleşmesinden çıkılması kabul edilebilir değil.''