G-7'den Uygurları zorla çalıştıran Çin'e ayar

G-7

G7 ülkelerinin ticaret bakanları, Çin'in Uygurları zorla çalıştırma uygulamasını ortadan kaldırma kararı aldı ve azınlık halkın üzerindeki 'devlet desteğiyle baskı ve şiddet' ile ilgili endişelerini paylaştı.

G-7 ülkelerinin ticaret bakanları, Çin hükümetinin Uygurlara yönelik uzun süredir devam eden kötü muamelesinin bir parçası olan zorla çalıştırma meselesiyle ilgili ortak bir açıklama yaptı. Bakanlar, sanal toplantılarının ardından Cuma günü yaptıkları ortak açıklamada, 'Kurallara dayalı çok taraflı ticaret sisteminde zorla çalıştırmaya yer olmadığını teyit ediyoruz.' ifadelerini kullandı.

'ZORLA ÇALIŞTIRMAYI HEP BERABER ORTADAN KALDIRACAĞIZ'

Ticaret bakanları ayrıca, azınlıklara uygulanan devlet destekli baskı konusunda da endişelerini 'Her gün dünya çapında yaklaşık 25 milyon insanın zorunlu çalışmaya maruz kaldığını biliyor ve tüm ülkeleri, çok taraflı kurumları ve işletmeleri, zorla çalıştırılmadan kurtulanlar da dahil olmak üzere birlikte çalışmaya, küresel tedarik zincirlerinden zorla çalıştırmayı ortadan kaldırmak için birlikte hareket etmeye çağırıyoruz.' diyerek dile getirdi.

Bakanlar ayrıca, Uluslararası Çalışma Örgütü (IOL), Ekonomik İş Birliği ve Kalkınma Örgütü (OECD), Uluslararası Göç Organizasyonu (IOM) ve UNICEF tarafından küresel tedarik zincirlerinde çocuk işçiliği ve insan kaçakçılığının sona erdirilmesine ilişkin 2021 G7 Mayıs Ticaret Tebliği ve 2019 Raporunu da hatırlattı.

BÜYÜK MARKALARDAN BOYKOT

Kısaca Çin, Sincan'daki Uygurlara yönelik toplu gözaltı kamplarına yollama, dini ibadetlerine karışma ve zorla çalıştırma da dahil olmak üzere her türlü istismara maruz bırakma uygulamaları nedeniyle küresel çapta tepki aldı.

H&M, Nike ve Ralph Lauren de dahil olmak üzere birçok uluslararası büyük marka, son olaylardan sonra ürünlerinde artık Çin pamuğu kullanmayacaklarını belirtti.

Diğer yandan Çin hükümeti, gazetecilerin 'devlet desteğiyle Uygurlara yönelik her türlü baskı ve şiddet' haberlerine ve ortaya çıkan tutuklulara rağmen ısrarla ortada insan haklarına aykırı bir şey olmadığını iddia ediyor.