Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk, aramızdan ayrılışının 83. yılında tüm yurtta törenlerle anılıyor.
Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucu önderi Mustafa Kemal Atatürk, aramızdan ayrılışının 83. yılında özlemle ve minnetle Türkiye genelinde anılıyor.
Türk milletinin en acı günü 10 Kasım 1938'de tüm yurtta yas ilan edilirken modern Türkiye'nin önderinin vefatı dünya genelinde de yankı buldu.
ULU ÖNDER ATATÜRK'ÜN VEFAT NEDENİ NEDİR?
Mustafa Kemal Atatürk, 1938 başlarında iştahsızlık ve halsizlik hissetmeye başladı. Vücudunun çeşitli yerlerinde kaşıntılar meydana geliyor ve burun kanamaları güçlükle önleniyordu.
Bu kaşıntıların Çankaya Köşkü'ndeki karıncalardan meydana geldiği öne sürüldü ve köşk ilaçlamaya alındı. Atatürk de özel bir kür tedavisi için Yalova Termal'e gönderildi.
Termal Otel'de, 22 Ocak 1938 günü Atatürk'ü muayene eden Dr. Nihat Reşat Belger, karaciğer rahatsızlığından kuşkulandı ve Atatürk'e siroz teşhisi koydu.
Doktor Belger'in mutlak surette perhiz yapmasını tavsiye ettiği Atatürk, Termal Otel'deki tedavisine bir süre daha devam etti, ancak doktorların bütün itirazlarına rağmen 1 Şubat 1938'de tedaviyi yarıda bırakarak Bursa'ya hareket etti.
FRANSA'DAN DOKTOR GETİRİLMESİ
Atatürk'ün sağlık durumunun ciddiyet göstermesi hükûmeti de telaşlandırdı ve Başbakan Celâl Bayar, Avrupa'dan iki hekim getirilmesini önerdi. Atatürk o günlerdeki Hatay Sorunu yüzünden hastalığının dışarıda duyulmasının iyi olmayacağını düşündüğünü belirterek bunu reddetti ancak Türk doktorların kapsamlı bir muayene yapmasını kabul etti. 6 Mart 1938 günü beş doktor Çankaya Köşkü'nde Atatürk'e bir konsültasyon yaptılar ve siroz hastalığı teşhisini yinelediler.
Atatürk'ün yoğun çalışma temposunu da biraz düşürmesini istediler. Atatürk bu önerilere olumlu yanıt verdi. Bu muayeneden bir süre sonra Başbakan Celâl Bayar'ın tavsiyesi üzerine Paris Tıp Fakültesi'nden Prof. Dr. Noel Fissenger Ankara'ya davet edildi. Fissenger Atatürk'ü muayene etti ve diğer doktorların teşhis ve tavsiyeleriyle örtüşen bir tanı-tedavi ortaya koydu.
İlk teşhisten sonra Fissinger Atatürk'e 'Efendim, büyük savaşlar kazanmış olabilirsiniz ancak bu olayda vaka sizsiniz ve ben de sizin komutanınızım, lütfen bu hususu unutmayınız' telkininde bulunmuştu. Fransız doktorun sözleri, tavsiyeleri ve tavırlarından memnun kalan Atatürk doktorun tavsiyelerini ciddi şekilde uygulamıştır.
ANKARA'DA HALKIN KARŞISINDA
Atatürk'ün rahatsızlığı ve özellikle Avrupa'dan doktor getirtilmesi, dünyada geniş yankı buldu. Ölmek üzere olduğu ve siyasi mirasını kime bırakacağı yönündeki haberler üzerine Atatürk tüm dünyaya sağlıklı olduğunu göstermek isteyerek 19 Mayıs 1938 günü Ankara Stadyumu'nda halkın karşısına çıktı. Bu, Ankaralıların karşısına son kez çıkışı oldu. Kutlamalar çok parlak geçti, o günün anısına Ankara Stadyumu'nun adı 19 Mayıs Stadyumu olarak değiştirildi.
HATAY'A GEÇİŞİ VE İSTANBUL'A DÖNÜŞÜ
Atatürk aynı gün törenden sonra, Hatay Sorunu ile ilgili olarak Mersin'e hareket etti ve daha sonra Adana'ya geçti. Yapılan askeri geçit törenleri ile ordunun başında olduğunu gösterdi. Bu törenler işe yaradı, dış basında çıkan hastalık ve 'ölüyor' tarzı haberler kesildi. Ancak bu seyahat Atatürk'ün hastalığını iyiden iyiye artırmıştı. Atatürk 26 Mayıs 1938 günü son defa Ankara'dan ayrıldı, İstanbul'a hareket etti.
İstanbul'da 1 Haziran 1938'de Savarona Yatı'na geçti ve 25 Temmuz 1938'e kadar orada kaldı. Yaz sıcakları üzerine tekrar Dolmabahçe Sarayı'na döndü.
ATATÜRK'ÜN CENAZE TÖRENİ
Atatürk'ün vefatı tüm yurdu üzüntüye boğarken, naaşı 21 Kasım 1938 günü yabancı devletlerden gelenlerin de katıldığı bir cenaze töreni ile Ankara Etnografya Müzesi'ndeki geçici kabrine (katafalka) konuldu ve orada 4 ay katafalkta kaldı.
Aynı günün akşamı Cumhurbaşkanı İsmet İnönü, Atatürk üzerine bir radyo konuşması yaptı. Atatürk'ün naaşı Etnografya Müzesi'nde 4 ay katafalkta kaldıktan sonra, 31 Mart 1939'da defnedildi.
Cenaze töreninde on binlerce kişi göz yaşları içinde Atatürk'ün naaşını takip etti.
TÜM YURTTA ANILACAK
Atatürk'ün ölüm saati olarak kayda geçen 09.05'te tüm yurtta sirenler çalacak ve Ulu Önder'in anısına saygı duruşunda bulunulacak. Valilikler de aynı saatte anma törenini başlatacak.
ANITKABİR'DE 10 KASIM TÖRENİ
Ankara Valiliği, Mustafa Kemal Atatürk'ün ebediyete intikalinin 83. yıldönümü dolayısıyla 10 Kasım'da düzenlecek anma törenlerine ilişkin bilgi paylaştı.
Yeni tip koronavirüs (COVID-19) tedbirleri nedeniyle anma töreninin kısıtlı katılımla gerçekleştirileceği duyuruldu.
Başkentteki tören Anıtkabir'de, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Aslanlı Yolun başladığı merdivenlerin önündeki alanda saat 08.45'te başlayacak.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, mozoleye çelenk bırakacak ve 'ti' borusunun çalınmasıyla iki dakikalık saygı duruşunda bulunulacak.
Saygı duruşu, askeri bandonun çalacağı İstiklal Marşının bitiminde sona erecek. İstiklal Marşı çalınırken Anıtkabir'deki bayrak yarıya indirilecek.
Misak-ı Milli Kulesi'nde Cumhurbaşkanı Erdoğan Şeref Defteri'ni imzalayacak ve Anıtkabir'deki tören sona erecek.