Tarih: 01.12.2021 09:19

Erdoğan: Enflasyonun düştüğünü hep birlikte göreceğiz

Facebook Twitter Linked-in

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, TRT ortak yayınında gündeme ilişkin soruları yanıtladı, değerlendirmelerde bulundu.

Üçüncü çeyrek büyümesinin beklentilerin üzerinde gerçekleştiği belirtilerek, 'Yıl sonu nasıl bir büyüme ile kapatmayı hedefliyor Türkiye? Özellikle de dünyadan yine pozitif ayrışmayı başarabilecek miyiz?' soruları üzerine Erdoğan, küresel salgın döneminde her şeyden önce Türkiye'nin özellikle bu üç çeyrekte de çok farklı bir ayrışma ortaya koyduğunu ve yıl sonu itibarıyla da bu pozitif ayrışmayı devam ettireceğine inandığını söyledi. Erdoğan, 'Bunu zaten sadece biz değil OECD, onlar da aynı şekilde söylüyorlar.' ifadesini kullandı.

Yılın ilk yarısında güçlü büyüme performansı sergileyen Türkiye ekonomisinin, üçüncü çeyrekte de bu görünümünü koruduğunu dile getiren Erdoğan, şöyle devam etti:

'Tabii bu beklentileri de aşarak böyle bir konuma gelmiş olması da özellikle böyle aç kurtlar gibi bekleyenleri de şaşırttı. Halbuki biz şaşırmadık. Çünkü biz, gerek ikinci çeyrekte gerekse üçüncü çeyreğin sinyalini zaten ikinci çeyrekten aldık ve sonunda da inşallah bizim beklentimiz, yani biz 10'u bulacağız, ondan şüphemiz yok. Bu konuyla ilgili olarak da şu anda performansta, özellikle üzerinde durduğum, hep söylüyorum, diyorum ki faizi düşürmek suretiyle biz yatırım, istihdam, üretim, ihracat ve büyüme ve bu dört tane ana başlık bize büyümeyi getirecek. Bizim tahminimiz, asgari 10 ama bu 10'un üzerine de çıkabilir ki bazı dostlarla yaptığımız özel görüşmelerde de onlar, 'yani bu 10'un üzerine de çıkabilir' düşüncesini bizlerle paylaşıyorlar. Ben de yadırgamıyorum. Hatta hatta yani bu yıl sonu itibarıyla enflasyonda da kendisini zaten gösterecek. Buna da inanıyorum. Hep söylüyorum ya faiz sebep enflasyon neticedir. Faizi şu anda düşürüyoruz ve enflasyonun da inşallah düştüğünü hep birlikte göreceğiz.'

Cumhurbaşkanı Erdoğan'a, AK Parti Meclis Grup Toplantısı'nda gösterilen, icraatlara ilişkin videonun ekranlara getirilmesinin ardından, salgının da etkisiyle enflasyonun küresel boyutta arttığı dile getirilerek, 'Üreten kesim açısından bu sürecin yönetilebilir kılınması için bir paketiniz, bir programınız, bir çalışmanız var mı?' sorusu yöneltildi.

'Böyle bir şeyin olmaması mümkün mü? Tabii ki var.' diyen Erdoğan, iki önemli destek paketi hazırladıklarını bildirdi. Bunlardan birinin ilave istihdama destek paketi, diğerinin imalata dayalı ithal ikamesi destek paketi olduğunu aktaran Erdoğan, şunları kaydetti:

'19 yıldır, nasıl sanayicisinden esnafına ve dar gelirlisine kadar milletimizin her kesiminin yanında durduysak, bu süreçte de hiç kimseyi yalnız bırakmadık, bırakmayacağız ve ihmal etmedik, ihmal de etmeyeceğiz. Çünkü bu millet ile biz iktidar olduk. 'AK Parti milletin partisidir' dedik ve böyle yürüdük. Tabii bizim şu anda ilave istihdama destek paketimiz nedir diye sorarsanız, küçük ve orta ölçekli işletmelerimize yönelik 50 kişinin altında çalışanı olan firmalarımıza istihdama katkıları sebebiyle her yeni istihdam için 100 bin liraya kadar kredi garanti fonu kefaletiyle krediye erişim imkanı sağlıyoruz. Bu paketten İŞKUR aracılığıyla faydalanmak isteyen işletmelerimizin Sosyal Güvenlik Kurumu işçi ve işveren payları, 12 ayın sonuna kadar kredi faizlerinden düşülecek. Böylece yeni istihdam yapacak işletmelerimize faizsiz kredi imkanı sunmuş olacağız ki amacımız kısa sürede 11 bin firmamızın toplam tutarı 10 milyar lirayı bulan bu krediden faydalanmasını sağlayarak, 50 bin yeni istihdamın önünü açmak.

Bunun yanında bir de imalata dayalı ithal ikamesi destek paketimiz var ki bu paketle de uzun vadeli kredi imkanı oluşturarak, üretime ve ihracata öncelik veren yatırımları destekliyoruz, destekleyeceğiz. Özellikle 3, 4, 5 ve 6. teşvik bölgelerinde yer alan 58 ilimiz ile ilçelerinde yatırım yaparak, istihdam oluşturacak girişimcilerimize bir müjdemiz var. Onu da bu akşam açıklayalım. Bu girişimcilerimizin hazine destekli kredi garanti fonu kefaletiyle Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımızın vereceği 7 puana kadar faiz desteğiyle yatırım yapmalarının önünü açıyoruz. Toplam tutarı 10 milyar lirayı bulan bu destekten hamle programı kapsamında diğer illerimiz de faydalanabilecektir. İşletmelerimize, girişimcilerimize bu akşam buradan hayırlı olsun diyoruz.'

'KUR, FAİZ SPEKÜLASYONU İLE KARŞI KARŞIYAYIZ'

Yeni ekonomi modeline ilişkin bir soru üzerine Erdoğan, zengini zengin yapan modelin faizcilik olduğunu belirterek, faizin zengini daha zengin, fakiri daha fakir yaptığını söyledi.

Türkiye'nin ne zaman yüksek faiz kıskancından çıkmak için adım atsa döviz kuru üzerinden manipülatif bir baskıyla karşı karşıya kaldığını hatırlatan Erdoğan, 'Ülkemizin bu yolla bir cendereye sokulmak istenmesi, bizim tarafımızdan engellenmiştir. Biz buna müsaade etmeyeceğiz. Burada ifade ettiğimiz oyun şu, bir defa kur, faiz spekülasyonu ile karşı karşıyayız dolayısıyla bu spekülasyonu ancak biz engelleriz.' diye konuştu.

Yüksek faiz kazancı için kısa vadeli olarak ülkeye giren küresel fonlar olduğunu dile getiren Erdoğan, bu sıcak paranın döviz kurunu geçici olarak düşürebileceğini, bunun ideal olan bir durum olmadığını kaydetti.

Bir süre sonra bu fonların yüksek faiz kazancını alıp düşük kurdan tekrar dövize dönerken kurun yeniden yükseleceğini aktaran Erdoğan, yükselen kuru düşürmek için her seferinde daha yüksek faiz vermek gerektiğini belirtti. Erdoğan, sürekli tekrarlanan bu sürecin, ülkenin kaynaklarını küresel sermaye aktaran ve ekonomiyi bağımlı hale getiren bir kısır döngü olduğunu, şu anda da bunun yaşandığını ifade etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu:

'Kur, faiz, enflasyon sarmalına böyle sokulduk. Biz de diyoruz ki, 'biz kur, faiz, enflasyon sarmalında yaşamayacağız ve yatırımı, üretimi engellemelerine de müsaade etmeyeceğiz.' Büyümeyi istikrarsız hale getirmelerine müsaade etmeyeceğiz ve biz bu sarmaldan çıkacağız. Bu tezgahın bozulmasını istemeyenler, kur manipülasyonu ile bizi yeniden bu oyuna çekmek istiyorlar.

Küresel finans çevreleri ve içerdeki iş birlikçileri bu kez bunu başaramayacaklar. Şimdi özellikle de maliyet enflasyonu denilen bir tez var. Sıkıntı bu değil mi? Yani sanayicinin, yatırımcının en önemli engeli nedir? Maliyet enflasyonudur. Çünkü maliyetler ne kadar yükselirse onun yatırımdaki gücü de o kadar azalır. Biz tam aksine istiyoruz ki yatırımda bunun gücünü artıralım. Ondan sonra da uluslararası ihracatta o yatırımcı ne yapsın? Yarışa çok daha güçlü bir şekilde girsin.'

'TÜRKİYE'NİN EKONOMİK VERİLERİ ZAYIF DEĞİL'

Türkiye'nin özellikle temel göstergelerinin ekonomide çok güçlü olduğunu vurgulayan Erdoğan, dışardan birilerinin bunu zayıf göstermenin gayreti içine girdiğini kaydetti. Erdoğan, Türkiye'nin ekonomik verilerinin zayıf olmadığını, gayet iyi durumda bulunduğunu belirterek, 'Ülkemiz, artık bu kısır döngüyü kırma noktasına gelmiştir ve buradan geriye dönüş de yoktur. Biz, buradan geriye dönmeyeceğiz. Salgın sonrası dünya ekonomisinde oluşan yeni dengeler de bu süreci hızlandırmıştır.' diye konuştu.

Bu olayın sadece Türkiye'de olmadığını, Amerika, Almanya, İngiltere ve Hollanda'da bulunduğunu aktaran Erdoğan, hepsinin bu ciddi kısır döngü içinde kıvrandığını belirtti.

Erdoğan, 'Bütün bunlardan Türkiye olarak biz büyük oranda sıyrılmış vaziyetteyiz. Türkiye'nin güçlü ekonomik dinamiklerine güvenen yabancı yatırımcılar için uzun vadeli yatırımların artık zamanıdır. Nitekim son dönemde Türkiye ekonomisinin sunduğu bu fırsatları gören önemli yabancı yatırımcıların büyük ölçekli yatırımlar için harekete geçtiğini görüyoruz. Türkiye'ye uzun vadeli yatırım yapanlar her zaman kazanmıştır. Bundan sonra da kazanacaktır.' değerlendirmesini yaptı.

Ceyhan'daki kimyevi ürünler üretme tesisinin 1 milyar 700 milyon dolarlık temelinin geçen günlerde atıldığını anımsatan Erdoğan, buranın iki buçuk yıl içinde biteceğini ve yaklaşık 5 bin civarında bir istihdam olacağını söyledi. Erdoğan, bunun aynı zamanda Türkiye'nin cari açığını da ciddi anlamda aşağı çekeceğini belirtti.

'ŞU ANDA İHRACATTA GAYET İYİ KONUMDAYIZ'

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

'Türkiye'deki sermayenin temsilcisi konumunda olan STK'nın burada kalkıp da bize cevap yetiştirmeye kalkması, bu da çok manidar. Onlara diyorum ki, 'kamu bankaları eğer kredi istiyorsanız size kredi vermeye de hazır.' Mevcut yatırımlarınızı gelin daha da güçlendirin. Sizlere krediyse kredi, vermeye de hazır. Bizim derdimiz var. Bizim derdimiz ne? Kur, faiz sarmalı değil. Tam aksine yatırım yapacak güçlü yatırımcıları biz arıyoruz. Yeter ki bize güven veren yatırımcı olsun. Bunun ismi şu olmuş bu olmuş önemli değil. Çünkü biz, yeni ekonomi modeliyle artık yüksek faiz verecek sıcak para çekme politikasını elimizin tersiyle itiyoruz. Düşük faizle yeni yatırımları, üretimi ve ihracatı destekleyeceğiz.

Onun için birinci derecede kamu bankalarının yöneticilerine hep onu söylüyorum. Bak diyorum, düşük faizle siz özel sektör bankalarıyla faiz noktasında yarışa girmeyeceksiniz. Tüm aksine düşük faizle siz yatırımcımızı teşvik edeceksiniz, onların yatırım yapmasını sağlayacaksınız, ardından bir sizden bir şey bekliyoruz istihdamı artıracaksınız.

İstihdamla beraber üretimi artıracaksınız, üretimle beraber uluslararası küresel sermaye ile ihracatta yarışa gireceksiniz. Şu anda ihracatta gayet iyi konumdayız. Çok çok iyi konumdayız. Şu anda 215-220 milyar dolarlara çıktık, yıl sonuna kadar bu 220'nin üzerine çıkacak. Bunlar Türkiye'nin ihracattaki rekoru.'

'İHRACATIMIZIN İTHALATIMIZI KARŞILAMA ORANI YÜZDE 90'LARA ULAŞTI'

'Çok zor bir model değil mi bu? Ülkeyi daha da güçlendirecek daha da kalıcı bir gelişmeye ve büyümeye götürecek bir model. Fakat aynı zamanda bir siyasetçi için de bu bir risk değil midir? Sizden önceki başbakanlara baktığımızda bu model hiç denenmedi. Ne söylersiniz?' sorusuna Erdoğan, şu yanıtı verdi:

'Her yiğidin yoğurt yiyişi farklı. Benim de yakın çevremde birçok insan bunları geçmişte de savunmadılar. Hatırlayın, 'biz 6 sıfırı atıyoruz' dediğimiz zaman 'Taksim Meydanı'nda anırırım' diyenler vardı. Bunlar işte bazı köşe yazarlarıydı. Hatta en yakınımda olanlardan bile. 'Şu anda işte o da siyasette kurmayacağım' dediği halde bir partide kurdu. 'Daha sonra, hayır 6 sıfırı atacağız' dedim. Ben başbakanım çünkü.

Şimdi de onlarla tabii övünüyor. İşte biz diyor '6 sıfır artık.' Ne sen attın? Başbakan olarak talimatı verdim ve 6 sıfırı attık. Ondan sonra da onunla övünmeye başladı. Benzer birçok ekonomik kararların altında benim imzam var.

Sen benim bir bakanımsın. Sen karar merci değilsin ki. Buna benzer bir çok şeyler yaşadım. Şimdi bir yere geldik, artık cari açık verip bu açığı dış borçla finanse eden değil, döviz kazanıp cari fazla veren bir ekonomi olma hedefiyle hareket ediyoruz ve bu hedefe de çok yakınız. Döviz kurunda kalıcı istikrar, yüksek faizle kısa vadeli ödünç döviz çekerek değil, ihracat, turizm ve diğer hizmet gelirleriyle döviz kazanarak mümkün olabilir.'

Faizleri artırmanın çözüm olmadığının defalarca görüldüğünü belirten Erdoğan, yüksek faizle sıcak para çekerek, döviz kurunu baskılayıp ithalatı ucuzlatmanın enflasyonla mücadele olmadığının altını çizdi.

Erdoğan, 'Bize dayatılan yüksek faiz politikası o da yeni bir olay da değil. Yerli üretimi yok eden, üretim maliyetlerini artırarak, yapısal enflasyonu kalıcı hale getiren bir modeldir. Bu model, sıcak para her çıktığında kur artışı ile enflasyonun yeniden tetiklendiği ve yeni faiz artırımlarının gündeme getirildiği sonu olmayan bir sarmaldır. Biz şimdi bu sarmala son veriyoruz. Bugün geldiğimiz noktada ihracatımızın, bu oran önemli, ithalatımızı karşılama oranı yüzde 90'lara ulaştı. Mesele bu.' değerlendirmesini yaptı.

Turizmde hızla toparlanma süreci içinde olunduğunu anlatan Erdoğan, bu mevsimde turizmde Rusya'dan ciddi bir turist akını yaşandığını söyledi.

Turistlerin bundan memnun olduğunu, Antalya'nın hiçbir mevsimde görülmeyen Rus turist çektiğini dile getiren Erdoğan, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile olan dayanışmanın turist akınını da sağladığını kaydetti.

Türkiye'nin aylık olarak cari işlemler fazlası vermeye başladığını, bunun da önemli olduğunu söyleyen Erdoğan, yıllık cari açığın da aydan aya hızla azaltıldığını belirtti.

Erdoğan, 'Önümüzdeki sene yıllık bazda da cari fazlaya geçeceğimiz anlaşılıyor ve buna da inanıyorum.' dedi.

3600 EK GÖSTERGE KONUSUNDA KARARLILIĞIMIZ VAR

Cumhurbaşkanı Erdoğan, '(3600 ek gösterge) Bu konuda kararlılığımız var. Bu kararlılığımızla emeklilerimiz çok huzurlu bir ortama kavuşacak.' diye konuştu.

Erdoğan, 'Sakarya Gaz Sahası'nda ilk fazda 10 kuyudan günlük 10 milyon metreküp üretim yapmayı planlıyoruz, ikinci fazın tamamlanmasıyla bu rakam 40 milyona çıkacak.' ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, '(3600 ek gösterge düzenlemesi ile) Öğretmen, polis, hemşire ve din görevlisi çalışanlarımızın ve emeklilerimizin haklarında iyileştirmeler sağlanacaktır.' dedi.

Erdoğan, '(Doğal gaz arama çalışmaları) 2023 yılı ocak ayı itibarıyla Sakarya Gaz Sahası'nda ilk gaz üretimine geçmeyi hedefliyoruz. Şu anda yol haritamız bu.' diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 'Suud ile münasebetleri daha iyi konuma getirme gayretinde olacağız. Mısır ile bakanlar seviyesinde devam ediyor, orada da çok farklı gelişmeler olabilir.' dedi.




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —