Doğu Türkistan’da yaşayan Uygur Türklerine yönelik baskı ve zulüm ile Çin’deki toplama kamplarıyla ilgili çarpıcı bilgi ve ifşaatları ile tanınan Dr.Adrian Zenz 'çok gizli' ibareli yeni belgeler hakkında önemli açıklamalarda bulund
Dr.Adrian Zenz, Londra’da devam eden Bağımsız Uygur Mahkemesi'nin 27 Kasım’daki 3. Duruşmasında 317 sayfalık “Yeni gizli Sincan Belgeleri” hakkında hazırladığı raporu sundu. Bu gizli belgeleri bu yılın eylül ayında kimliğinin açıklanmasını istemeyen bir kişi tarafından Uygur Mahkemesine iletilmişti.
Mahkeme Jürisi bu belgelerin doğruluk ve güvenilirliğinin araştırılması için konunun uzmanları olan tanınmış araştırmacılar Dr. Adrian Zenz, James Milward ve David Tobin’e gönderdi.
Söz konusu belgelerin bir kısmının kopyaları 2019 yılında kimliği belirsiz bir Çin hükümet yetkilisi tarafından New York Times’a gönderilmiş ve bu belgelerin bir bölümü gazetede yayınlanmıştı. New York Times daha önce bu belgelerden bir bölümünü yayınlamış ancak orijinali ile tam İçeriği neşredilmemişti.
Londra’da devam eden Bağımsız Uygur Mahkemesi, 3. duruşmasında bu belgelerin Çin’in 'çok gizli' hükümet belgelerinin bir parçası olduğuna dikkat çekti.
BELGELERİN İÇERİĞİ
Dr. Adrian Zenz incelemesinden sonra mahkemeye sunduğu raporda bu belgelerin Çin Lideri Şi Cinping ve diğer merkezi hükümet liderlerinin bir dizi açılışlarda ve toplantılarda yaptıkları konuşmaları içerdiğini belirtti. Zenz dosyaların, Pekin’in Urumçi’ye atadığı Bölgesel Çin Komünist Partisi (ÇKP) Genel Sekreteri Chen Quanguo ve Uygur bölgesel hükümetinin talimatları ile merkezi hükümetin ülkede tarih, din ve kültür birliğinin gelişimi ve yeniden oluşturulması hakkındaki yazılı talimatlarını içeren 3 belge içerdiğini bildirdi.
Özgür Asya radyosu Uygurca bölümünün internet sitesi, 2014 yılına it olduğu bildirilen ilgili belgelerden birinin, genellikle Çin’in devlet düzeyindeki yetkililere ait ve “En yüksek gizlilik Derecesi ” taşıdığı ve bu belgelerin açığa çıkması veya ifşa edilmesi halinde “ulusal güvenlik ve ülke çıkarların son derece zarar göreceği ” hususunun özellikle belirtildiği bilgisini paylaştı.
Dr.Zenz, mahkemenin kendisine ilettiği bu gizli belgelerin ÇKP’nin en üst düzey Çinli yetkililerinin ” Çok Gizli” dereceli açıklamalarını içerdiğini ve bu konuda kamuoyuna sızdırılan ilk belge örneği olduğunu da belirtti.
Dr. Adrian Zenz, ayrıca, bu belgelerin Şi Cinping’in talimat ve emirlerini de içerdiğini ve kendisi ile diğer hükümet yetkilileri ve Uygur bölgesindeki yerel politikacılar arasında yakın bağlantıları içerdiğini ve bu belgeleri aynı zamanda çok dikkate değer ve önemli bulduğunu da açıkladı.
Dr.Zenz açıklamalarında şunları da ifade etti :
'Araştırmamızda , üst düzey hükümet yetkililerinin talimatları ile Uygurlara yönelik birbirlerini takip eden politikalar arasındaki bağlantının daha önce bildiğimizden çok daha geniş, daha ayrıntılı ve çok daha önemli olduğunu göstermiştir. Bu çok gizli belgeler Uygur bölgesindeki azınlık olarak tanımlanan Uygurlar ve diğer Türk kökenli halklara yönelik Çin yönetiminin baskı ve zulmü hakkında temel ve esas kaynak belge niteliğindedir. Ayrıca, belgeler Pekin’deki merkezi hükümetin daha 2014 yılında bölgede yaşayan halka karşı yürütülecek baskı ve zulüm politikaları hakkındaki talimatlarını, yönergelerini ve taleplerini açık ve net olarak ortaya koymaktadır.
Bu gizli belgelerden birinde, 2014 yılında Çin Lideri Şi Cinping’in Urumçi’deki bir Xinjiang Hizmet Toplantısı'ndaki konuşmaları yer alıyor. Belgede ÇKP Lideri Şi'nin Uygur bölgesel hükümetine dini aşırılık ve şiddet konusunu ele almak için bölgede uygulanması için özel yasalar çıkarma yetkisi verdiği ve bunun sonucunda 1 Nisan Kanunları olarak tanımlanan 'Aşırılık ve Teröristlerle Savaş” yasasının Özerk Bölge Halk Kurultayı tarafından 17 bölüm ve 50 madde halinde 26 Mart 2017’de kabul edildiği ve 1 Nisan 2017’den itibaren uygulanmaya başlandığı bilgisi yer alıyor. Zenz ayrıca, bölge genelinde Eğitim Merkezleri adı verilen Çin tipi toplama kampları uygulamasının bu yasanın yürürlüğe girmesinden sonra başladığına da dikkati çekti .
'TUTUKLAMAYI HAK EDENLER YAKALANMALI'
Dr.Adrian Zenz, bu gizli belgelerin bir kısmını haber yapan ve yayınlayan New York Times, Uygur Bölgesi ÇKP Sekreteri Chen Chuanguo’nun “Tutuklanmayı hak edenler mutlaka yakalanmalıdır ” talimatını verdiğini , aynı belgede Şi Cinping’in Uygur bölgesinin istikrarı için “Cezayı hak edenler cezalandırılmalıdır” ifadesini kullandığı iddiasını yazdı. Dr. Zenz, mahkemeye sunduğu gizli belgeler ile ilgili raporunda New York Times’ın Çin’deki muhabirinin güvenliği konusunda endişeli olduğunu da bildirdi.
Dr. Adrian Zenz, gizli belgelerin 2017 tarihli bir nüshasında Çin Lideri Şi Cinping’in dini aşırılığı “normal bir insanı en güçlü şekilde sarhoş eden bir ilaca” benzettiğini ve “aşırılık fikri ortadan kaldırılmazsa, terör faaliyetlerinin kanser hücreleri gibi yayılarak artacağını” söylediğini ve Uygur bölgesindeki toplama kamplarının bunda sonra kurulmaya başlandığına dikkati çekti.
'UYGUR NÜFUSU TEKELİNE SON VERİLECEK'
Belgelerden birinde, Şi Cinping’in Uygurların doğum oranının yasaklanmasına ilişkin doğrudan öğretiler yer alıyor ve Şi Cinping'in gizli bir konuşmasında “Bölgedeki nüfus ve nüfus güvenliğinin uzun vadeli barış ve istikrar için önemli bir temel olduğunu” belirttiği bilgisi bulunuyor. Belgede, Şi Cinping'in Uygur Özerk Bölgesi’ndeki etnik Han Çinlisi nüfusunun çok az olduğunu, Uygur nüfusunun şiddetli tekeline son verilmesi ve nüfusun dengelenmesi gerektiğini ayrıca bunun için önlemler alınmasını gerektiğini söylediğini iddia ediyor.
Adrian Zenz Uygur Mahkemesi'ndeki ifadesinde, yeniden eğitim kampları, Uygur emek gücünün Çin anakarasına taşınması, Uygurlara zorla Çince eğitimi verilmesi ve Uygur çocuklarının birer Çinli olarak yetiştirilmesi için yatılı okulların teşviği hakkında da bilgiler vererek 'Ulaştığımız bu yeni belgeler ve kanıtlar bize Çin hükümetinin hedefleri hakkında önemli bilgiler sağlıyor. Çin hükümetinin Uygurlara karşı acımasız vahşetini soykırım amacından sonuç alana sürdüreceğini, çünkü Pekin Uygurların toptan yok edilmesinin 'Çin Rüyası – Bir Kuşak-Bir Yol' projeleri için önemli bir ön şart ve güçlü bir devlet olma hayalinin garantisi olarak görüyor” dedi.