Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) İklim Araştırma Komisyonu, iklim değişikliği ile mücadelede günlük hayatımızı da kapsayan tavsiyelerde bulundu.
Milliyet gazetesinden Önder Yılmaz'ın haberine göre TBMM İklim Araştırma Komisyonu'nun tamamladığı rapordaki tespit, tavsiye ve öneriler özetle şöyle:
Evsel kullanımda su tüketimini azaltıcı tedbirler sosyal sorumluluk projeleri kapsamında değerlendirilmeli. Tasarruflu su tüketimi konusunda eğitim verilmeli. Eller sabunladıktan sonra musluğun kapalı tutulmalı. Dişler fırçalanırken, tıraş olurken musluğun kapalı tutulmasına azami özen gösterilmeli.
Çamaşır ve bulaşık makineleri dolu ya da doluya yakın çalıştırılarak da önemli miktarda su tasarrufu sağlanabilir.
Klozetler su tasarrufu açısından çift su hazneli olarak tasarlanmalı.
YAĞMUR SUYU KLOZETE
Yerleşim yerlerinde yağmur sularından ve gri su kullanımından istifade edilmemektedir. Yeşil alanlar içme suyu ile sulanmaktadır. Yeşil alanların sulanması için, evlerin çatılarından ve satıhtan gelen yağış suları sarnıçlarda toplanarak kullanıma sunulmalı. Yeni yapılacak binaların mimari projelerinde, özellikle villa ve/veya az katlı bahçeli konutların çatı ve teraslarına düşecek yağmur sularını dairelerin tuvalet sifonlarına aktaracak biriktirme tankları tasarlanmalı. Bu tankların imalatından sonra konutlarda şebeke (içme-kullanma) suyundan tasarrufa gidilebilir.
ÖĞRENCİLER TEKLİF ETMELİ
Coğrafya, biyoloji, çevre gibi derslerde küresel iklim değişikliğine bağımsız ünite/tema olarak yer verilmeli. Öğretim programları kazanımlarında iklim değişikliğinin küresel iklim değişikliği ile mücadele, azaltma ve uyum sağlama stratejileri vurgulanmalı.
Küresel iklim değişikliğinin ders kitaplarında teorik olarak değil bilgi ve kavram yükleme odaklı ele alınması gereklidir. Küresel iklim değişikliği ile mücadelede çözümler hazır kalıp olarak değil öğrenciler tarafından teklif edilmelidir.
Okullar çevre dostu, sürdürülebilirlik kriterlerine uygun olarak tasarlanabilir. Okullarda, “Okul Tabanlı Küresel İklim Değişikliği ile Mücadele” seferberliği/yarışması gibi somut ve ses getirecek adımların atılması sağlanabilir. Geliştirilecek olan projelerde öğrencilerin aktif rol alması sağlanmalı,teşvik, ödüllendirme ve denetleme araçları etkinleştirilmeli. Okulların bu konudaki performansları ölçülmeli.
İCAT YARIŞMASI
Öğrencilere, ders dışı ve ders içi faaliyetlerle iklim değişikliğinin etkilerine dair farkındalığın bir kazanım olarak verilmesinde ve sürdürülebilirlik kavramının somut olarak aktif katılım yöntemi ile öğretilmesinde eksiklikler olduğu görülmektedir. “Küresel iklim krizi” ve “Sürdürülebilirlik” kavramları ile ilgili farkındalık oluşturulmalı.
Ülkemizin etik değerleri bağlamında toplumsal bir norm olarak özellikle “israf” kavramı çerçevesinde kaynakların makul düzeyde kullanımına yönelik öğretim yöntemlerinden yararlanılmalı.
Öğrencilerin yapay zekâ ve yazılım gibi teknolojik imkânları kullanarak iklim değişikliğinin olumsuz etkilerine karşı sunacakları katkıların üzerinde çalışılmalı.
Millet bahçeleri tesis edilirken bölgeye özgü bitki florasından oluşan botanik bahçeleri inşa edilerek bölgede yaşayan öğrencilerin bu florayı yerinde ve somut bir şekilde öğrenmesi sağlanabilir.
Uluslararası alanda yenilikçi ve etkili çözümler üretebilecek (emisyon cihazı vb.) icat yarışmaları düzenlenip teşvik edilebilir.
Uygulamalı bir eğitim sistemi olan Ziraat Meslek Liseleri tekrar hayata geçirilmeli. Ziraat Meslek Liselerinden mezun olan teknisyenler geçmiş yıllarda olduğu gibi bölge çiftçisine yerinde ve her daim zirai üretim konusunda destek ve örnek olmalı, “Köy Grup Teknisyeni” olarak görevlendirilmeli.
TEK KULLANIM YASAKLANSIN
Zirai ilaç bayileri tarafından çiftçilere satılan her türlü ilaç ve gübre ambalajının çevreye atılmasını ve bu yolla sürdürülebilir tarım için gerekli olan toprak-su-çevre kirliliğini önlemek maksadıyla depozit uygulamasına geçilmeli (kutu ya da paket başına yüzde 10-20 oranı).
Türkiye’de endüstriyel simbiyoz yani sanayiler arasında birinin atığının diğerinin hammaddesi olarak kullanılmasının araştırılmalı, alternatif yakıtlar ve ikincil hammadde kullanımı gibi döngüsel iş modellerini geliştirecek AR-GE faaliyetlerinin desteklenmeli.
Tek kullanımlık ürünlerin kullanımının mümkün olan yerlerde aşamalı olarak yasaklanması ve yerlerini çoklu kullanıma uygun dayanıklı ürünlerin alması için çalışmalar yapılmalı. Atıkların önlenmesi ve azaltılması, geri dönüşüm miktarının artırılması için kurumlar arası iş birliği artırılmalı.