Tarih: 20.12.2021 13:41

Zafer Partisi Olimpiyat Boykotunda Gelecek Partisinin Yanında

Facebook Twitter Linked-in

Hasan Çalışkan: Yaşar Bey iyi çalışmalar. Kıymetli vaktinizi çok da meşgul etmeden sorularıma geçmek istiyorum.  Çin Halk Cumhuriyeti Devletinin Uygur Türkleri üzerinde uygulamakta olduğu baskıcı politika hakkında ne düşünüyorsunuz?

Yaşar Asiler:Nerde bir Türk varsa genel bir Türk politikası içerisinde Türk devletinin ve Türk Milletinin istikrarlı bir politikası olmasını gönülden arzuluyorum. Lakin gençliğimden beri göremediğimi ifade etmek istiyorum. Biz 1970'li yıllarda Ülkücü gençlik derneğinde özellikle BM evrensel beyannamesi kabulü dönemlerinde Türklerin de hakları olduğu kendi kendilerini yönetme hakları olduğunu, bunun önemli bir hak olduğunu tepkilerimizi ortaya koyardık. Ancak 1980’lerden sonra milliyetçi kesiminde iç ve dış kesimde Türk dünyası olarak Türklük değerlerini ve ilkelerini olumsuz yönde etkileyen duruşlar sergilediğini gördük. Biz ki eskiden beri köklü bir devlet anlayışı ile cumhuriyetimizi ayaklandıran bir milletiz dolayısıyla Türkiye Cumhuriyeti Devleti makro açıdan dünyanın neresi olursa olsun köklerine bağlı bir devlettir. Fakat gel gör ki Kerkük bölgesine 30 yılda  Saddam'ın yüz bin Arap yerleştirmesi ve dönemin  hükümeti müdahalesiyle birlikte Amerika'nın gerçekleştirdiği Irak yapılanmasıyla birlikte Türk bölgesine altı yüz bin Arap ve Kürt yerleştirdi bakınız beğenmediğimiz Saddam övgüler dizmek istemiyorum ama ölçü olarak belirtmek istiyorum bir taraf 30 yılda yüz bin kişi yerleştiriyor, sizin hükümet olarak desteklediğiniz rejim sonrası 4 yıl gibi bir surede altı yüz bin gayri unsur oluşum yapabiliyorsunuz.Hatay Yayladağı bölgemizde Türkmen dağı olarak adlandırdığımız kısımda 3.5 milyon Türkmen yaşıyor. Ben şahsen o bölgede 35 kişi ile görüldüğünü düşünmüyorum. Bu hükümetler konusunda Türk Milliyetçiliği konusunda ciddi dezenformasyon yapıldı bu tahribatlar neticesinde dünyadaki Türk birliği zarar gördü.Zira Doğu Türkistan da kadim Türk Devleti ve dâhi insanlığın dünyaya yayılmış merkezindeki olayları onaylamamız mümkün değildir. Orada bırakın turizm seyahat veya yatırımı asgâri yaşama şartları bile tanınmıyor.Herhangi bir özgürlük bağımsızlık hakkını canından olma nedeni sayıyor. Bugünkü demokrasi, hukuk ve insan haklarının kabul etmesi mümkün değil oradaki feryadı Türk Devletinin duyması gerekiyor.

“Olimpiyatlara katılmamak anlamında elbette ki sonuna kadar destekliyorum”

Hasan Çalışkan:Bu konuda Avrupa ve dünyanın sayılı güçleri sıralamasında olan ülkeler boykot kararı aldılar, Türkiye de ise Gelecek Partisi Çin Halk Cumhuriyetinin Doğu Türkistan politikalarına tepki göstermek amacıyla 2022 Pekin kış Olimpiyatlarını boykot etmek için bildiri yayımladı. Bu konu hakkında görüşleriniz nelerdir?

Yaşar Asiler: Protesto çağrılarını ve olimpiyatlara katılmamak anlamında elbette ki sonuna kadar destekliyorum lakin bununla kalmayıp arkasının da gelmesi gerektiğini belirtmek isterim. Mesela uluslararası girişimlerde bulunulmalıdır. BM gibi AGİT gibi oluşumlarla Türkiye Cumhuriyeti Devleti olarak bizim öncülük yaparak tüm Dünyayı tek ses olarak bu hadisenin üzerinde yoğunlaştırmamız gerektiğini düşünüyorum.

“Bunu da AKP’den beklemek tekeden süt beklemek gibi bir şeydir.”

Hasan Çalışkan:Peki şuanda hükümetin Doğu Türkistan politikaları hakkındaki düşünceleriniz nelerdir?

Yaşar Asiler:Bu sualinize hükümet yetkililerinin ve mensuplarının deyimleriyle cevap vermek isterim. “Türk Bayrağını değiştirelim”“cumhuriyetin adını değiştirelim”“Anadolu cumhuriyetleri olsun”“Türk milliyetçiliğini ayaklar altına aldım” gibi yanıtlarla hangi doğru neticeyi bekleyebilirsiniz. Hâlbuki bu konunun kaptan koltuğunda oturanın Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin hükümeti olmalıdır. Bunu da Türklüğün tarihten beri her türlü ilkeleriyle kültürel biçimde ilme bilime dayanarak yapmalıdır. Bunu da AKP’den beklemek tekeden süt beklemek gibi bir şeydir.

Hasan Çalışkan:Peki Cumhur İttifakının diğer ortağı hakkındaki yorumlarınız nelerdir?

Yaşar Asiler:AKP ile eşit değerlendiriyorum. Cumhurbaşkanının üçüncü defa aday olup olmayacağı belli değil, 2020 yılında MHP’nin genel başkanı diyor ki “Benim adayım 2023 yılında Recep Tayyip Erdoğan” bir kere üçüncü defa aday olamayacağı anayasada belli. Kendi partisinden aday çıkaramayan yetki ve irade sahibi olamayan bir parti hakkında nasıl bir yorumda bulunayım. AKP hakkında yaptığım yorum aynen geçerlidir.




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —