HDP muhalefet parti ziyaretleri kapsamında Saadet Partisi'ne yaptığı ziyaretin ardından bugün de Gelecek Partisi ile bir araya geldi. Davutoğlu'nu partisinin genel merkezinde ziyaret eden HDP heyeti, 2 saat süren bir görüşme gerçekleştirdi.
Türkiye'nin içerisinde bulunduğu mevcut durumu, Türkiye toplumunun kendilerinden beklentilerini konuştuklarını dile getiren Buldan, HDP'nin erken seçim talebini, bugün Gelecek Partisi ile de paylaştıklarını anlattı.
Erken seçimin olacağı tarihe kadar da bir geçiş dönemine ihtiyaç bulunduğunu öne süren Buldan, 'AK Parti-MHP hükümeti her ne kadar bir erken seçimi gündemlerine almasalar bile, ekonomik krizi gündem yapmaktan çıkarsalar bile Türkiye toplumunun erken seçime ihtiyacı var.' dedi.
HDP Eş Genel Başkanı Sancar ise Türkiye'nin ihtiyacının diyalog olduğunu, toplumun bütün kesimleriyle diyaloğu esas aldıklarını belirtti.
'İktidarın şu an kendini sürdürme stratejisinin temelinde toplumu ayrıştırmak, kutuplaştırmak ve bu gerilimlerden kendine fayda sağlamak var' iddiasında bulunan Sancar, muhalefetin, toplumsal barışa birlikte katkı sunabileceğini, toplumsal barışı inşa imkanlarının mevcut olduğunu göstermesi gerektiğini vurguladı.
Gelecek Partisi Genel Başkanı Davutoğlu da ziyaretleri için Buldan ve Sancar'a teşekkür ederek, 'Demokrasiler, farklı görüşlere, vizyonlara sahip partilerin diyalog kurabilmesi, karşılıklı olarak görüşlerini tartışabilmesi açısından bir özgürlükler rejimidir. Meşru siyaset zemini içinde olan bütün partiler, Meclis’te temsil edilsinler, edilmesinler bu müzakerelerde bulundukça ülke huzura kavuşur.' diye konuştu.
Son dönemde vatandaşların yoğun bir ekonomik kriz sürecinden geçtiğini, bir belirsizlik psikolojisinin toplumun her kesimine sirayet ettiğini savunan Davutoğlu, şunları kaydetti:
'Bu belirsizliği ortadan kaldıracak en temel faktörlerden birisi temel ilkeler, temel vizyon etrafında siyasi partilerin görüş alışverişinde olmalarıdır. Türkiye'nin ve halkın ortak refahı, ülke bütünlüğü içinde demokratik hak ve özgürlüklerin yaşanır kılınması yönünde ve gittikçe artan otoriterleşme eğilimi karşısında demokratikleşme sürecinin desteklenmesi yönünde bir ilkesel zemin oluşması önemli.'
