Türkiye'nin dört bir yanından Ankara'ya gelen çiftçiler, Tarım ve Orman Bakanlığı önünden yetkililere seslendi. Tarım Kredi Kooperatifi ve bankalara borçları nedeniyle icralık olan çiftçilerden Kilisli Erkan Özmaya, arazilerine haciz gel
Amasya, İzmir, Konya, Ordu, Samsun, Kilis, Denizli gibi Türkiye’nin farklı illerinden Ankara’ya gelen çiftçiler, bugün Tarım ve Orman Bakanlığı önünde basın açıklaması yaptı. Tarım Kredi Kooperatifi ve bankalara olan borçları nedeniyle icralık olduklarını; gübre, mazot, ilaç girdilerinin altında ezildiklerini söyleyen üreticiler, üretimden teker teker çekildiklerini söyledi.
Tüm Köy Sendikası Genel Başkanı Sadık Turan, “Gayrisafi milli hasılanın yüzde 1’ini Türk emekçilerine vermek zorundasınız. Bizim borcumuz varsa o kadar da alacağımız var. Hükümet, Tarım Bakanı, Cumhurbaşkanı, Ziraat Bankası’na ve Tarım Kredi Kooperatifi’ne olan borçları silinmelidir” dedi.
Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Baki Remzi Suiçmez de “Çiftçi, Ankara’da, Tarım ve Orman Bakanlığı önünde muhatap bulamıyorsa ülkemiz tarımının en önemli sorunu tarımı yönetememe sorunudur. Eğer çiftçinin fiyatı tarlada düşükse, raflarda yüksekse siz tarımı görmezden gelirsiniz” diye konuştu.
'SATTIĞIM ARAZİLERİNİ GÖRDÜĞÜMDE BAKMIYORUM O TARAFA. GEÇEMİYORUM ORADAN”
Çiftçiler, yaşadıkları sorunları ANKA Haber Ajansı’na anlattı. İzmir Tire’den gelen Halis Önel, “Girdiler yükseldikçe biz battık. 45 dekar yerim vardı, sattım. Şimdi 18 ineğim ve buzağılarım var. Bir çuval yemi 280-300 bin liraya alıyoruz. Bir kilo sütü, 4 lira 55’e Tire Süt Kooperatifi’ne döküyoruz. Oradan hiç alacağımız çıkmıyor. Arazi marazi kalmadı. İflas ettik. Arazimi sattım, borçlarım kapattım. 380 bin borcum vardı. 680 bin liraya arazimi sattım” dedi.
Arazilerini Almanya’dan bir kişinin aldığını söyleyen Önel, “Sattığınız arazilerini gördüğünüzde üzülmüyor musun” sorusuna, “Bakmıyorum o tarafa. Geçemiyorum oradan. Ekmeyeceğim artık” diye yanıt verdi.
Çiğ süt fiyatına yapılan zammın kendilerine yansıtılmadığını söyleyen Önel, “Hangi mandıraya süt versek 2 ay bize ödeme yapmıyor. Bu ay o zammı yansıtacaklar bize ama ayda 4 defa yeme zam geldi. Zararına bir iş yapamazsın, millet göz göre göre battı. Köylünün tarlasını, arazisini, arabasını büyük holdingler topluyor” dedi.
'BAĞ-KUR ÖDEMESİ 1.600 TL OLMUŞ'
Kilis’ten gelen Erkan Özmaya ise “Çiftçinin yüzde 80’i borç batağında. Bugün bir BAĞ-KUR ödemesi aylığı bin 600 TL olmuş. Çiftçi evini geçindiremiyor. Çocuğu üniversite okuyor, ona mı para versin? ‘Bize devlet bir an önce bir yapılandırma getirsin’ diyor' dedi.
Çiftçilerin yapılandırılsa bile Tarım Kredi Kooperatifi’ne olan borçlarını ödeyemeyecek durumda olduğunu söyleyen Özmaya, arazilerine haciz gelmeye başladığını söyledi. Çiftçi Özmaya, “Benimki de şu an satışta ve içerisinde babamın mezarı var. Babamın mezarının olduğu arazi ya. Böyle bir saçmalık var mı? Herhalde ‘Mezarlığı kaldır’ diyecekler. 80 bin lira, 11 ay içerisinde 120 bin lira olmuş. Tarım Kredi hiç ilgilenmiyor. ‘Git avukatla uğraş’ diyor. Elimi kolumu bağlıyorsun, bir çuvalın içerisine koyuyorsun, ondan sonra ‘Çık bu çuvalın içerisinden’. Çıkamayız” diye konuştu.
'ARTIK EKMİYORUM. İCARA VERİYORUM'
İzmir’in Tire ilçesinden gelen Canan Asar, “Çocukluğumda Türkiye haritasında her şey yerli yerindeydi. Pamuk nerede üretiliyor? Ürünlerin nerede üretildiği belliydi. Ama şimdi Türkiye haritasına baktığınızda bütün illerin üzerinde ‘ithal’ yazıyor. O zaman Türkiye’de yaşamanın anlamı nedir? Artık ekmiyorum. İcara veriyorum” dedi.
Çocuklarının tarımla ilgilenmesini istemediğini söyleyen Asar, “Çünkü çiftçiye hiçbir konuda destek yok. Bizim çocukluğumuzda olan çiftçinin rahat durumu var mı? Yok. Zaten benim çocuklarımdan bir tanesi şu an da Almanya’ya gidiyor, çalışmak için. Küçük oğlum da diyor ki, ‘Benim de okulum bittiğinde ben Amerika’ya gideceğim’. Türkiye yaşanacak bir memleket olarak kalmış mı? Bizi kurtaracak dediğimiz çocuklar artık tamamen yabancı ülkelerde” diye konuştu.
Asar, tarımdan kazanamadığı için topraklarını kiraya verdiğini, çocukları da yurt dışına gittiğinde arazilerini tamamen satmayı düşündüğünü söyledi. Asar, “Ben de giderim. Beni bağlayan hiçbir şey yok. Kimliğimde doğum yerim ‘Türkiye-İzmir’ olarak kalır. Başka da bir şey kalmaz” dedi.
Açıklamanın ardından Tarım ve Orman Bakanlığı yetkilileriyle görüşme talep eden üreticiler içeriye alınmadı.