Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan, partisinin Kilis İl Başkanlığı 1. Olağan Kongresi'nde dün konuştu. Hükümetin politikalarını eleştiren Erbakan, iktidarın yoksullukla mücadelede de sınıfta kaldığını belirterek, 'Halkın yüzde 45'ini kapsayan asgari ücretliler açlık sınırı altında, emekli maaşları açlık sınırının altında, halkın yüzde 85’i yoksulluk sınırı altında yaşamak zorunda. İşte size yoksulluğun en açık şekilde ispatı' dedi.
Erbakan'ın konuşmasından öne çıkan başlıklar şöyle:
20 YIL SONUNDA ÜLKE KALKINMADI
Gelmiş olduğumuz noktada, 20 senelik Ak Parti iktidarının sonunda kalkınmış olan milletimiz ve ülkemiz değildir; kalkınmış olan imtiyazlı holdingler ve dolar milyarderleridir. Partinin ismini 'Adalet ve Kalkınma Partisi' koydular, '3Y' ile mücadele edeceğiz, yoksulluk, yolsuzluk ve yasakları ortadan kaldıracağız' dediler, gelinen noktada ne adalet kaldı ne kalkınma kaldı, '3Y' de devam ediyor, hatta artarak devam ediyor.
BU ÜLKEDE İKTİDARIN ADAMI DEĞİLSEN TORPİLİN YOKSA BİR YERE GELMEN MÜMKÜN DEĞİL
Ak Parti'nin kimseye nasip olmayacak yetki ve güçle 20 senedir tek başına iktidarda. Gelinen noktada kalkınmadan ve adaletten eser kalmamış. İşte KPSS mülakat mağdurları? KPSS’de 95 puan yüksek almış kaç tane insanımızı mülakatta 40-50 puan verip eliyorsun. Nerede kaldı bizim medeniyetimiz, nerede kaldı bizim inancımız? Bizim inancımıza göre, Milli Görüş’e göre sen bırak başka partiden olanı başka dinden olana bile haksızlık ve adaletsizlik yapamazsın. Ateistin, Yahudi’nin dahi hakkını yiyemezsin. 'Kul hakkı' demek sadece kendi partili olanın hakkını yemek değil Müslüman olsun olmasın başka insanın bile hakkına riayet etmek demektir. Bu ülkede kime sorsanız 'Ehliyete liyakate önem veriliyor mu bileğinin hakkı alnının teriyle bir yere gelmen mümkün mü?' diye sorsanız size diyecektir ki 'Ne gezer kardeşim?'. Bu ülkede istersen 3 tane üniversite diploman, yüksek lisansın, doktoran, yabancı dilin, tecrüben her şeyin olsun, iktidarın adamı değilsen torpilin yoksa bir yere gelmen mümkün değil. Ancak diğer taraftan iktidarın adamıysan, diplomaya bile gerek yok, işin hazır, hatta 3 maaşın, 5 maaşın, 7 maaşın hazır. İşte adalette gelinen nokta budur.
30 MİLYON İNSANIMIZ SOSYAL YARDIMA MUHTAÇ HALE GELMİŞ
İktidar yoksullukla mücadelede de sınıfta kaldı. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'nın verilerine göre, bir senede 7 milyon hane sosyal yardım alıyor. Bunun manası aileleriyle birlikte yaklaşık 30 milyon insanımız sosyal yardıma muhtaç hale gelmiş. Bu nüfusun neredeyse yüzde 40'ına tekabül ediyor. 'Sosyal yardımları 15 kat arttırdık' diye bir de marifetmiş gibi bununla övünüyorlar. Yine aynı bakanlığın açıkladığı rakamlara göre 1,2 milyon hane gıda yardımına muhtaç durumda. Enerji Bakanlığı'nın açıklamasına göre ise 2020 yılında 3,7 milyon abonenin elektriği kesildi faturasını ödeyemediği için. Bu istatistikler bu rakamlar Afrika ülkelerinde değil ülkemizden bahsediyoruz. Öte yandan halk ekmek kuyrukları kilometreleri buluyor, askıda ekmek uygulaması bütün fırınlara yayılmış, ayçiçek yağı zincirle bağlanmış, bebek mamalarına alarm takılmış. Halkın yüzde 45'ini kapsayan asgari ücretliler açlık sınırı altında, emekli maaşları açlık sınırının altında, halkın yüzde 85’i yoksulluk sınırı altında yaşamak zorunda. İşte size yoksulluğun en açık şekilde ispatı.
ALLAH’TAN KORKUN BİR TANE BİLE Mİ SORUŞTURMA AÇILMAZ
Eğer yolsuzluk yapılmadıysa, hükümet yolsuzluk iddialarının üzerine niye kararlılıkla ve cesaretle gitmiyor? Neden habire bu haberlerin üzeri örtülmeye çalışılıyor? Bakın Ankara Büyük Belediye Başkanı Sayın Mansur Yavaş diyor ki 'Bizden önceki AK Partili belediye yönetimine ait tam 5 milyar TL’lik yolsuzluk dosyasını teslim ettim savcıya, yahu Allah’tan korkun bir tane bile mi soruşturma açılmaz' diyor. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı yine 'Benden önceki döneme ait 2 milyarlık liralık yolsuzluk dosyası var elimde' diyor. Bu iddiaların, bu dosyaların üzerine gitmek şöyle dursun, bunların haberlerine erişim yasağı, erişim yasağı haberine de erişim yasağı geliyor. 'Olacak O Kadar' parodisi gibi dünyanın hiçbir yerinde görünmeyen sansürlemeler üzerini örtmeler...En başında söylediğimiz gibi ne adalet kaldı ne kalkınma kaldı, '3 Y' de devam ediyor, hatta artarak devam ediyor. Milletimiz artık bu gerçekleri görüyor, çok iyi biliyor, bu nedenle iktidarın oyları her geçen gün kartopu gibi eriyor. “