CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Ankara’da; Konut Görevlileri Sendikası’nı (KONUT-SEN) ziyaret etti.
KILIÇDAROĞLU’NA SÜPÜRGE HEDİYESİ
Ziyaretin ardından sendika binası önünde, Kılıçdaroğlu’ndan önce Konut Görevlileri Sendikası Başkanı Uğur Gözel ve konut görevlileri konuştu. Gözel, konuşmasının ardından Kılıçdaroğlu’na süpürge hediye etti. Gözel, hediyesini sunarken; “Binalarının çöpünü, temizliğini, tozunu biz bununla yapıyoruz. Siyasetin tozunu, temizliğini de Başkanım siz bununla yapın” dedi.
Kılıçdaroğlu, burada yaptığı açıklamada şunları söyledi:
“APARTMAN GÖREVLİLERİNİN ÖRGÜTLENMESİ KONUSUNDAKİ TALEBİMİZİ İLETİYORUZ
Apartman görevlileri ile yaklaşık iki buçuk yıldır ilgileniyoruz. Tıpkı taşeron işçilerle ilgilendiğimiz gibi. Onların önce dernek kurmalarını, sendika kurmalarını örgütlenmelerini çok arzu ettim. Bir sendika başkanının yanındayız. Son derece mutluyum. Çünkü sizin örgütlenmeniz bizim açımızdan çok önemli. Çünkü sizin sesinizi duyurabilmemiz için sizin derdinizi bilmemiz lazım. Sizin derdinizi anlatacak olan da ya bir dernek, ya bir sendika… Bu çerçevede elimizden gelen bütün çabaları gösterdik. 1 milyonu aşkın apartman görevlisi arkadaşıma seslenmek isterim. Moralinizi bozmayın. Türkiye güzel ve büyük bir ülke. Sizin sorunlarınızı çözmek benim boynumun borcudur, çözeceğim. Apartman sakinlerinin de elbette beklentileri var elbette sizin de apartman sakinlerinden beklentileriniz var. İki tarafın da adalet ortamında bir araya gelmesi, adil kararlar alması; sizin geleceğinizi çocuklarınızın geleceğinizi, sizin sorunlarınızı apartman sakinlerinin de düşünmesi lazım. Sendikanın yaptığı faaliyet çok önemli, bütün apartman görevlilerini örgütlemesi konusundaki talebimizi iletiyoruz. Sayın başkana büyük görev düşüyor, çalışın.
KILIÇDAROĞLU KARDEŞİNİZ YANINIZDA
Yaşadıkları yerlerin insani koşullar olmadığını ben de biliyorum. Ya bir göz odada yaşıyorlar veya zor koşullarda, güneş görmeyen yerlerde yaşıyorlar. Bütün apartmanın sorunlarını çözmeye hazır kişiler. Pandemi dönemine çok büyük sıkıntılar çektiler. Bütün apartman sakinlerinin ihtiyaçlarını karşıladılar. Ben önce maskeleri apartman görevlilerine verin, aşıları önce apartman görevlileri olsun demiştim ama bu talebimiz kabul görmedi. Örgütlenin, bir araya gelin. Bir sorunla karşılaştığınızda bilin ki Kılıçdaroğlu kardeşiniz yanında, yanınızda olmaya devam edeceğim. Fakirin fukaranın, garibin gurabanın yanında olan kişiyim. Bunun bir hak, adalet, insanlık mücadelesi olduğunu biliyorum. Bu ülkede herkesin huzur içinde yaşaması lazım. Evlatlarına huzur içinde bakması lazım. Kültürel ihtiyacını da gidermesi lazım.”
Kılıçdaroğlu konuşmasının ardından, soruları yanıtladı. Erdoğan’ın “Türkiye çift paralı bir ülke olmaktan çıkaracağız” açıklamasının sorulması üzerine Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:
“Erdoğan, Türkiye’de çift paranın kullanıldığını kabul ediyor. Memleketi bu hale kim getirdi, getiren kim? Bu şikâyeti yapan kişinin önce sesini ‘beşli çeteye’ duyurması lazım. Dolar bazında garantiler verildi, dolar bazında köprülerin, yolların bedelleri var. Aynı zamanda yüksek mevduat sahiplerine de dolar üzerinden kur garantisi verildi. Ya bir adam bir şey söylerken söylediğini bir ölçmeli, en azından birine danışmalı. Vatandaş ne olacak? Vatandaşın cebinde dolar mı var? Doları taşıyanlar belli, yanında gezenler. ‘Beşli çetenin’ kim olduğunu tüm dünya biliyor. Şimdi kalkmış çifti paradan Türkiye’yi kurtaracağız diyor. Kurtarmak istiyorsan önce ‘beşli çeteyi’ çağıracaksın, köprüleri yolları, doları bitiriyorum hepsi Türk lirası olacak, diyeceksin. Vatandaşı kandırmasınlar. Herkes gerçeği biliyor.
Apartman görevlilerin dolarları, avroları mı var? Bir de kalkmış apartman görevlilerinin arabası var diyor. İnsaf, apartman görevlisinin arabası olmasın mı? 21. yüz yılda yaşıyoruz. Apartman görevlisinin arabası olmasın mı? Murat 131’i, Serçe’si olmasın bu insanların.”
Kılıçdaroğlu, Erdoğan’ın “doğal gazda, elektrikte fiyat artışı mümkün olabilecek en alt seviyede yapıldı” sözlerini ise şu karşılığı verdi:
“Fakirden fukaradan yana, garipten gurebadan yana, hükümet hiçbir fedakârlık yapmamıştır. Hangi fedakarlığı yaptı? Eğer bir fedakârlık yaptıysa, birilerine imkân sağladıysa, gidin bakın dolarla ihale alanlar, hepsi karlı, garanti alanlar karlı. Bankada 1 milyon lira tasarrufu olanlar, kur garantisi alanlar… Fakir fukaraların ödedikleri vergilerden alıyorsun, götürüyorsun onlara kur garantisi olarak ödüyorsun. Sonra da adalet, hak, hukuk diyorsun. Dolarlarınızı Türk lirasına çevirin diyorsunuz. Kendi yakınlarının getirsin paralarını, dolarlarını getirsin Türk lirasına çevirsin. Önce bu millete örnek olsun. Erdoğan kaç milyon dolarını Türk lirasına çevirecek bir örnek olsun.”
“84 MİLYONUN AHINI ALDINIZ, GERİYE VAHI KALDI ZATEN”
Kılıçdaroğlu, TÜİK Başkanı Sait Erdal Dinçer’in 'Enflasyon hesabında ben 84 milyona karşı sorumluyum, bir yanlışa imza atarsam 84 milyonun hakkını yemiş olurum' sözlerini ise şöyle yorumladı:
“Bürokrasinin çürüdüğünü biliyorum. Saraydan alınan talimatla enflasyon rakamı açıklanıyor. Bunlar markete, pazara gitmiyorlar mı; yumurtanın, yağın fiyatını görmüyorlar mı, peynirin, sütün, zeytinin fiyatını bilmiyorlar mı? '84 milyonun ahını alamam' diyor zaten ahını aldınız geriye vahı kaldı.”
Millet İttifakı’nın Cumhurbaşkanı adayı ile ilgili soruya ise “Millet İttifakı adayımızı belirleyecek. Kimse şundan bir endişe duymasın 13. Cumhurbaşkanı Millet İttifakı’nın cumhurbaşkanı olacaktır.”
KONUT SEN BAŞKANI GÖZEL: “KANUN YOK, İŞ TANIMI YOK, STANDARDI YOK”
Kılıçdaroğlu’ndan önce Konut Görevlileri Sendikası Başkanı Uğur Gözel, “Türkiye’de görev yapan 1 milyon apartman görevlisinin sesi olabilmek adına sendikamızı kurduk. Apartman görevlileri sayıca çok, eşleri, aileleri… Kanunları yok, koruyan kollayan yasaları yok, iş tanımı yok, meslek standardı yok, her işi yapmak zorunda bırakılıyorlar. Tek başlarına çalıştıkları için seslerini duyuramıyorlardı. Bu insanların sözcüsü olmak adına sendikamızı kurduk” dedi.
Apartman görevlisi Ömer Köylü, “Bizim bir iş tanımımız yok. Elektrik, boya, badana her türlü iş bekleniyor. İş maddiyata geldiğinde haklarımızı hiçbir şekilde alamıyoruz” diye konuştu.
Başka bir apartman görevlisi de “Bugüne kadar sahibimiz yoktu CHP adımızı, sesimizi duyurdu. Bizim çok sıkıntımız var. Küflü güneş almayan yerlerde oturuyoruz. Sayın sakinlerimizle aileyiz ama onlar bizi yılda iki defa mağdur ediyorlar. Bir, asgari ücrete zam olduğu zaman, iki genel kurul olduğu zaman. Her genel kurulda arkadaşlarımızın işten çıkarılma korkusu vardır. Bütün sakinlerimiz eşlerini, annelerini babalarını emanet ederler. Genel Kurul’da konuşma zamanı yok derler” dedi.