Terörle Mücadele Sırasında Yaralanıp Gazi Sayılmayanlar Derneği Genel Başkanı ve yönetimi Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Selçuk Özdağ’ı makamında ziyaret ederek, ‘sessiz çığlığımızı duyun’ dedi.
Terörle Mücadele Sırasında Yaralanıp Gazi Sayılmayanlar Derneği Genel Başkanı Atilla Polat, Ankara Şube Başkanı Ertuğrul Gazi Demir ve yönetim kurulu üyeleri, Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı, Sivil Toplum ve Halkla İlişkiler Başkanı Doç. Dr. Selçuk Özdağ’ı makamında ziyaret etti. Mecburi askerlik görevleri sırasında, bölücü terör örgütü ile girdikleri çatışmalarda yaralanan ancak gazi sayılmayanlarla ilgili hak arayışlarını anlatan Dernek Başkanı Atilla Polat, “Bizler mecburi askerlik görevimizi yaparken güneydoğuda terörle mücadele sırasında bölücü terör örgü ile girdiğimiz silahlı çatışmalarda yaralandık. Bir gözünü kaybeden gazi sayılmıyor, kalbinde kurşunla yaşayan gazi sayılmıyor, çatışmada 2 parmağını kaybeden gazi sayılmıyor, vücudunda 50 şarapnel parçasıyla yaşayan gazi sayılmıyor ayrıca bu parçalar riski alınamıyor çünkü alınsa sakat kama riski çok yüksek, birde bunun psikolojik boyutu var onu hiç saymıyoruz.
PKK’ya karşı mücadelede vücutlarında mermi ve şarapnel parçalarıyla yaşan bu vatan evlatlarına maalesef Türk Silahlı Kuvvetleri Sağlık Yeteneği Yönetmeliğini dayatarak % 40 altı yaralanmayı, devletimiz gazi saymadığından bizler gazi sayılamıyoruz.
Ülkemiz 40 yıldır terörle mücadele ediyor bu 40 yıllık sürede terörle mücadelede yaralanan 20 bin asker ve polis gazi sayılmıyor:Neden Devle-ti Aileye bu vatan evlatlarına sahip çıkmıyor bizler bu ülkenin vatandaşı değil miyiz? Bizler kim için vurulduk?5 Milyon Suriyeliye bakan devletimiz 20 bin gazi sayılmayan Asker ve Polise sahip çıkamıyorsa söylenecek söz bulamıyoruz.
Yıllarca mücadele verdik gerek bireysel olarak, gerekse dernek olarak ve Türkiye'nin birçok İllerinde basın açıklaması yapıp halka ve devlete gazi olduğumuzu ispat etmek için şehir şehir kapı kapı dolaştık, kamuoyu oluşturduk ayrıca mecliste bizden haberdar olmayan Milletteki, Siyasetçi, Bürokrat kalmadı hepsi de haklısınız diyorlar sizler gönlümüzün gazilerisiniz, artık bizler gönüllerin gazisi olmak istemiyoruz Devletimizin resmi gazisi sayılmak istiyoruz” dedi.
15 Temmuz Gazilerine verilen hakların kendilerine neden verilmediğini de soran Polat, “15 Temmuz’da yaralananlara, yaralanma oranına bakılmaksızın hepsi gazi sayıldılar ve gazilere verilen hakların hepsini alıyorlar. FETÖ terör örgütü de PKK terör örgütü değil mi?15 Temmuz’da kolu çizilen gazi sayılıyorsa, terörle mücadelede yaralanan Melikşah Aktaş neden gazi sayılmıyor. 15 Temmuz’da Tokat yiyen imam gazi sayılıyorsa Beşiktaş Arana stadyumunda bombalı eylemde yaralanan benim polislerim neden gazi sayılmıyor. Nedir bu ayrımcılık.
Neden 15 Temmuz öncesindeki PKK ya karşı güneydoğuda vatani görevini yaparken Terörle Mücadelede yaralanan gazi sayılmayan halen daha sağlık sorunları yaşayan bu vatan evlatlarına aynı haklar verilmiyor” şeklinde ifade etti.
Özdağ ise Güneydoğu ve Türkiye’nin her köşesinde terörle mücadelenin devam ettiğini ifade ederek, “Türkiye’nin en büyük problemlerinden bir tanesi terör faaliyetleridir. Zaman zaman egemen güçler terör örgütlerini kullanıyor, zaman zaman da Türkiye’deki sosyal, siyasi ve ekonomik buhranlardan da terör örgütleri neşet edebiliyorlar. Burada bir çifte standarttan söz ediyor derneğimiz: Güneydoğu Anadolu’da Gazi sayılabilmeniz için uzvunuzun yüzde 40’ını kaybetmiş olmanız gerekir diyorlar. Ama 15 Temmuz Hain Darbe Girişimi esnasında sokağa çıkarak mücadele veren 2 bine yakın Gazimizle ilgili de böyle bir kriterin aranmadığını söylüyorlar. Buradan hükümeti yönetenlere sesleniyoruz: Söz konusu çifte standardı ortadan kaldırın. 15 Temmuz akşamı mücadele eden herkese bir darbeyi önledikleri için Gazilik ünvanı verildiyse o gün, bu insanlar da Türkiye’de yine terör darbesini önlediler. Gaziliğin terörle ilgili, darbe ile ilgili kısmı olmaz. Burada çifte standarda gerek yoktur eşit muamele edilmelidir. Bu arkadaşlarla ilgili de kriterlerin yeniden yapılandırılması hem Türk Silahlı Kuvvetlerinin, hem Milli Savunma Bakanlığının hem hükümetin hem Cumhurbaşkanlığının bu konuyla ilgili yeniden bir değerlendirme yaparak bu insanlara girdikleri mücadelenin karşılığını maddi manevi karşılığını vermek devleti yönetenlerin görevidir. Bu haklı talebe sessiz kalmaları bir eksikliktir. Gelecek Partisi olarak bu konunun takipçisi olmaya devam edeceğiz” dedi.
haber: enpolitik