Muğla’da, Pınar Gültekin’in Cemal Metin Avcı tarafından öldürülmesi ile ilgili yargılamanın dokuzuncu duruşması bugün Muğla 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Tutuklu sanık Cemal Metin Avcı, duruşmaya; tutuklu olduğu cezaevinden Ses ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığı ile katıldı. Tutuksuz sanıklar Mertcan Avcı, Selim Avcı, eski eşi Eda Karagün ve iş ortakları Şükrü Gökhan Orhan da duruşma salonundaydı.
Adli Tıp Kurumu Üst Kurulu raporunun, duruşma öncesinde yargılama dosyasına girdiği öğrenildi. Raporda, “Mevcut verilerle kişinin hayatta iken yangına maruz kaldığının kabulü gerektiği oy birliği ile ek mütalaa olunur' tespitinin yer aldığı belirtildi. Raporun okunmasının ardından Avcı’nın avukatı Sercan Avcı, raporun incelenmesi için ek süre istemişti. Ek süre talebi kabul edilmiş ve saat 17.00’ye kadar ara verilmişti. Avukat Avcı, “Raporun uzman bir hekimden veya üniversite hastanelerinden tekrar alınmasını talep ediyoruz” dedi.
Sanık Cemal Merin Avcı ise duruşmadaki savunmasında şöyle konuştu:
“Adli tıptan gelen raporu kabul etmiyorum. Adli Tıp Kurumu'ndan gelen rapor benim yargılanmamı değiştirecek. Öldüğünden emin olduktan sonra onları yaptım. İlk yardım belgem de var. Neden yalan söyleyeyim ki? Asla canlı değildi. Ölmeseydi ambulansı arardım. Biz yazışmaları ve galerileri istedik. Bizim istediğimiz belgeler gelmedi, sadece mailler vardır. Basına yanlış bilgiler verildi. Herkesin gerçeği bilmesini istiyorum. Ben hiçbir şekilde yalan söylemedim. Benden zorla alınan paralar 300 binden fazla. Pınar'ın kardeşi de Pınar'ın benden para aldığını söylemişti. Olmayan şeylerle ailemi yargılayıp suçladılar. Keşifte de her şey ortaya çıktı. Çok pişmanım. Keşke bunlar olmasaydı da ben müşteki karşı taraf sanık olarak burada olsaydı. Söyledim her şeyi dikkate alınmasını, adil olarak yargılanmak istiyorum.”
Mahkeme, Cemal Metin Avcı’yı tahliye etmedi. Sanıklara savunmaları hazırlamaları için süre verdi. Avukat Avcı’nın yeni bir rapor talebini reddetti. Cemal Metin Avcı’nın annesi sanık Ayten Avcı'nın bir sonraki duruşmaya katılmasına karar veren mahkeme, duruşmayı, 14 Şubat’a erteledi.
AVUKAT EPÖZDEMİR: CANAVARCA HİSLE KATLEDİLMİŞTİR
Hava muhalefetinden dolayı duruşmaya katılamayan Gültekin ailesinin avukatı Rezan Epözdemir duruşma sonrası yaptığı yazılı açıklamada, şu değerlendirmeleri yaptı:
'Bugün dosyaya gelen adli tıp raporu ile de sabit olduğu üzere, müvekkillerin biricik kızları Pınar Gültekin, Canavarca hisle ve eziyet çektirerek katledilmiş, henüz yaşarken hunharca ve vahşice diri diri yakılmıştır. Nitelik başsavcılık da esas hakkındaki mütalaasında TCK 82/1 a/b uyarınca nitelikli kasten öldürme suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verilmesini talep etmiştir.
Öncesinde kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilip, yoğun hukuki çabalarımızla haklarında dava açılan Ayten Avcı, Selim Avcı, Eda Avcı ve Şükrü Gökhan Orhan hakkında TCK 281 uyarınca suç delillerini gizleme, yok etme ve değiştirme, yine sanık Mertcan Avcı hakkında da TCK 281 uyarınca suç delillerini gizleme, yok etme ve değiştirme suçlarından cezalandırılması talep edilmiştir.
Mütalaa, yaklaşık 1 buçuk yılı aşkın süredir, bütün zorluklara rağmen sürdürdüğümüz hukuki mücadelemizde, sürecinden beri ileri sürdüğümüz, bu hunharca cinayetin tek başına işlenemeyeceğine dair iddialarımızı tevsik eder mahiyettedir. Bu nedenle son derece olumludur. Şayet biz olağanüstü kanun yoluna başvurmasaydık ve kanun yararına bozma istemeseydik, diğer failler yargılanmayacak belki de eylemleri cezasız kalacaktı, bu elim olayın üstü bu surette kapatılacaktı.
“BU SAVUNMA FİZİK KURALLARINA AYKIRIDIR”
Mütalaada katılmadığımız tek husus, sanık Mertcan Avcı’nın da yardım eden veya müşterek fail sıfatıyla bu cinayete iştirak ettiğini düşünüyor olmamızdır, nitekim maktule Pınar Gültekin henüz yaşarken yakılmış ve sanık Mertcan Avcı bu esnada cinayetin vuku bulduğu bağ evinde bulunmakta ve kendi ifadesiyle, abisi Cemal Metin Avcı’nın bozulmuş kokoreçleri yaktığını düşünmektedir. Bu savunma mantık ve fizik kurallarına aykırıdır.
“MÜCADELEMİZ SÜRECEK”
Biz bu sanığında, hunharca ve vahşice islenen bu cinayete yardım etme veya müşterek fail olarak cezalandırılması istemiyle Muğla Cumhuriyet Başsavcılığı’na başvuracağız. Mütalaanın bunun dışındaki kısımları iddialarımızı tevsik eder mahiyettedir. 14 Şubat’ta mahkemece karar verilecek, kararında adalet ve hakkaniyeti tesis edecek, bu yönüyle kamu vicdanini tatmin edecek bir karar olmasını temenni ediyorum. Adaletin tecelli etmesi için mücadelemiz bundan sonra da sonuna kadar devam edecek.”