Abdulhamit Gül’ün Adalet Bakanlığı’ndan istifa etmesinin ardından başlayan tartışmalarda; AKP içindeki 4 farklı gruba dikkat çekilmişti. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Erdoğan’ın damadı Berat Albayrak, Bilal Erdoğan ve HAS Parti’den AKP’ye daha sonra katılan Numan Kurtulmuş ile Abdülhamit Gül’ün oluşturduğu grupların AKP içinde bir çekişme halinde oldukları belirtilmişti. İsmail Saymaz’a konuşan AKP’li bir kaynak, bu çekişmenin iktidarın kaybettiği İBB seçimleri ile başladığını ve son olarak İmamoğlu’nun MOBESE’lerle izlenmesiyle patlak verdiğini söyledi. MOBESE’yle izleme süreci, Soylu ve Gül’ü bir kez daha karşı karşıya getirdi ve Abdulhamit Gül’ün istifasına neden olduğu belirtildi.
İstifaya ilişkin Abdulhamit Gül ile aynı grupta yer aldığı belirtilen AKP Genel Başkan Vekili Numan Kurtulmuş, Hürriyet'ten Hande Fırat'a konuştu.
Abdulhamit Gül’ün neden görevden istifa ettiğini ve bu durumun Numan Kurtulmuş’a yönelik olduğu yönündeki iddiaları yanıtlayan AKP Genel Başkan Vekili, şu yanıtı verdi:
“Son derece haksız, yanlış, art niyetli bir yorum. Katılmam mümkün değil. Sürece nasıl gelindi, bilmiyorum. Bakanların kimler olacağı konusu Cumhurbaşkanı’nın takdiridir. Abdulhamit Gül uzun yıllar siyaset yaptığım çok değerli bir arkadaşım. 15 Temmuz sonrası süreçte yargıdaki yanlışlarla ilgili ciddi mücadele yürüttü. Ayrıca insan hakları eylem planı, yeni anayasa çalışmaları ve demokratik adımlar konusunda da ciddi çalışmaları oldu.
Abdulhamit Gül nasıl bir istikamette idiyse, Bekir Bozdağ da aynı istikamet ve fikriyatta olduğuna güvendiğim değerli bir arkadaşımdır.”
GÜL’ÜN FETÖ ÇIKIŞI
Numan Kurtulmuş, Abdulhamit Gül’ün bakan olarak yaptığı son konuşmada söylediği, “Hukuk devletinde haysiyet cellatlığı, itibar suikastı olmaz. FETÖ’vari anlayış ve uygulamaların gerçekleştirilmemesi yönünde tedbir alınması en esaslı görevlerden biridir” sözleri hakkında da konuştu. Kurtulmuş, “Abdulhamit Gül bu sözleri hangi kontekste söyledi bilmiyorum. Ancak söylediği sözler hukuk devletinin temel prensiplerindendir” yorumunu yaptı.
'SANSÜR DEĞİL ÇERÇEVE'
Kurtulmuş, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, “Toplumun temel değerlerine aykırı programlar konusunda gereği yapılacak” şeklindeki genelgesine yönelik “sansür” eleştirilerine de yanıt verdi:
“Sansür olarak değerlendirilmesi mümkün değil. Aile, gençler ve çocukların kişisel gelişimi ve karakter gelişimindeki olumsuzlukları ortadan kaldırmak, azaltmak için çizilmiş bir çerçevedir. Aile ve çocukların korunması anayasal olarak hükümete verilmiş bir görevdir.”