Gaziemir Fuar İzmir'deki açılış törenine, Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, İzmir Valisi Yavuz Selim Köşger, Katar Devleti Belediye Bakanı Abdullah bin Abdulaziz bin Turki Al-Subaie, Orion Fuarcılık Yönetim Kurulu Başkanı Fatih Tan, Ege İhracatçı Birlikleri Yönetim Kurulu Başkanı Jak Eskinazi, İZTO Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Özgener ve Köy Koop Birlik Başkanı Neptün Soyer katıldı.
“Tarım ve İklim Stratejileri” temasıyla 2-6 Şubat tarihleri arasında düzenlenecek fuarda yaklaşık 400 bin ziyaretçi bekleniyor. Bin 50 katılımcının yer aldığı fuarda yerli ve yabancı binlerce alım heyeti bir araya gelecek.
İzmir'de hayata geçirdikleri 'Başka bir tarım mümkün' vizyonu ile ilgili bilgi veren Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, şöyle konuştu:
'Türkiye'nin en büyük modern fuar alanında bu buluşmaya ev sahipliği yapmaktan gurur duyuyoruz. Geçtiğimiz yıl düzenlenen Agroexpo Fuarı, 80 ülkeden 774 marka katılımcıyı ve 126 binden fazla ziyaretçiyi misafir etmişti. Bu yıl da 17. Agroexpo'da 2 milyar dolarlık iş hacmi hedefiyle 90 ülkeden bin 50 katılımcı ve 390 binin üzerinde ziyaretçi ağırlamayı hedefliyoruz. Bu yılki Agroexpo'nun ana konusu tarım ve iklim stratejileri. İklim krizinin etkilerini derinden hissettiğimiz bu günlerde fuarın tarım sektörünü dönüştürmek için çok önemli bir fırsat yaratmasını diliyorum. Agroexpo katılımcılarının İzmir ve İzmirlilerden, üreticilerden ilham alacakları çok şey var. Biz, 'Başka bir tarım mümkün' derken tam olarak neyi değiştiriyoruz, bundan bahsetmek istiyorum. Birincisi; atalık tohumları ve yerli hayvan ırklarını desteklemek. İkincisi; küçük üreticiyi desteklemek. Dünya nüfusunu atalık tohumlar ve küçük üreticinin besleyemeyeceği yönünde çok yaygın bir görüş olduğunu biliyorum.
'TARIMDAKİ SIKINTILAR AZALACAK'
Biz, İzmir'de gördük ki atalık tohumlarla ve küçük üreticilerimizle şehirlerdeki nüfusu pek ala doyurabiliriz. Şimdikinden daha iyi, adil ve temiz bir gıda üretim zinciri kurabiliriz. Bu değişim için planlama ve örgütleme gerekiyor. Yani nerede hangi ürünün bilimsel olarak ekileceğinin planlaması. İkinci olarak da küçük üretici kooperatiflerinin ve birliklerinin desteklenmesi. Tarladan sofraya tüm satış zincirini yönetebilmek için küçük üreticiye destek verilmesi. Türkiye'de bu iki konuda düzenleyici rol oynanırsa tarım sektörünün içine düştüğü sıkıntıların azalacağını biliyoruz. Türkiye, ithalata bağlı olmaktan kurtulmaya başlayacaktır. Köylüyü göçe zorlayan yanlışları değiştirmek mümkün. Dev şirketler karşısında alın terinin karşılığını alabileceği bir sistem mümkün. İklim krizi ve yanlış politikalarla azalan su kaynaklarımızı ve çoraklaşan topraklarımızı korumak mümkün. Sağlıklı ve ucuz gıdaya ulaştırmak mümkün. Tarımı, ülkemize ve istihdama en büyük katkıyı sağlar hale getirmek mümkün. Kısacası başka bir tarım mümkün. Başka bir tarım mümkün vizyonumuz ve 6 ayaklı İzmir tarımı stratejimiz işte bu mümkünü ortaya koyuyor.'