Derya Uğur, iş bırakma eylemi dolayısıyla bugün yaptığı açıklamada, sağlık çalışanlarının taleplerini sıraladı. Uğur, şunları söyledi:
“Sağlık emekçileri, siyasi iktidarın ‘zam yaptık, yapacağız, yapıyoruz’ söylemlerinden artık umudu kesmiştir. 20 yılın sonunda sağlık çalışanlarının geldiği nokta açlık, sefalet ve yoksulluktur.
Aralık ayında da iktidar tarafından umut balonları patlatılmış, sağlık emekçilerine 2 bin 500 TL ile 5 bin TL arası zam yapılacağı haberleri en yetkili ağızlar tarafından kameralar önünde defalarca deklare edilmiştir. Müjde manşetleriyle toplumda algı oluşturulmuş, ancak aradan 60 gün geçmesine rağmen verilen sözlere dair en ufak bir adım dahi atılmamıştır. Siyasi iktidara ve onun ‘atanmış’ Sağlık Bakanı’na soruyoruz; yapılacağını iddia ettiğiniz zamlar nerededir, ne zaman yapılacaktır?
Kamuoyunda ‘maaşlara zam’ algısını neden yarattığınızı ve kameralar önünde neden çocuk gibi azarlandığınızı, sonra da hangi odakların talimatıyla komisyonda yasa teklifinin geri çekildiğini, bu ülkenin ve toplumun değil hangi güç merkezlerinin çıkarlarına hizmet ettiğinizi biliyoruz.
“BU ÜLKENİN DEVLET GELENEĞİ, SAĞLIK BAKANI’NI VERDİĞİ SÖZÜ YERİNE GETİRMEKLE MÜKELLEF KILAR”
Türkiye Cumhuriyeti’nin Sağlık Bakanlığı makamı, vaatler verip, algı oluşturup sonra da unutturma yeri değildir. Bu ülkenin devlet geleneği, Sağlık Bakanı’nı verdiği sözü yerine getirmekle mükellef kılar. Sözünü yerine getiremeyen Sağlık Bakanı, ‘affını isteyerek değil’ derhal ‘istifa’ ederek, sermaye gruplarının değil bu ülkenin Sağlık Bakanı olduğunu tüm sağlık camiasına göstermek durumundadır. Siyasi iktidarın 20 yıldır izlediği politikaların sonucu olarak yaşadığımız ekonomik kriz, sağlık emekçisini artık yaşayamaz hale getirmiştir. İktidarın yap-boz tahtasına çevirdiği sağlık sistemi çökme noktasındadır; sağlık emekçisi geçinemez, hastalar randevu bulamaz durumdadır.
“SON 1 YILDA YAKLAŞIK 1.400 HEKİM İSTİFA ETMİŞTİR”
Son bir yılda, yaklaşık bin 400 hekim, yurt dışında daha cazip imkânlarla çalışmak için istifa etmiştir. Ülkemizde hekimlik yapmak yerine yurt dışında garsonluk yapmayı tercih eden doktor haberleri medyada her geçen gün giderek artan bir şekilde geniş yer bulmaktadır. Kamu hastanelerinde ilaç ve sarf malzeme eksikliği yaşanmakta, hastaların ihtiyacı olan tıbbi malzemeler bazı kurumlarda hasta yakınlarınca temin edilmeye çalışılmaktadır. Ağız ve diş sağlığı merkezlerinde, malzeme eksikliği nedeniyle tedaviler yapılamamaktadır. Bu gidişat, kaçınılmaz sona doğru yaklaştığımızın göstergesidir. Muayene olacak hekim, hasta takibi yapacak hemşire bulamayacağımız günler çok yakındır.
“SİYASİ İKTİDAR SAĞLIK EMEKÇİSİNİN FERYADINA KULAK VERMELİ”
Siyasi iktidar, derhal bu kötü gidişata, sermaye gruplarının değil ülkenin ve toplumun ihtiyaçlarını karşılayacak bir çözüm bulmalı; pandemi ve ekonomik krizle ezilen sağlık emekçisinin feryadına kulak vermelidir. Geldiğimiz noktada taleplerimizin karşılanması, halkımızın sağlığı için artık ertelenemez bir ihtiyaç olmuştur.
“İNSAN ONURUNA YARAŞIR TEK KALEM MAAŞ”
Uzman hekim ve pratisyen hekimler için vaat edilen ekonomik artışlar hızlıca hayata geçirilmelidir. Ek ödeme ve performans aldatmacasına derhal son verilmeli, tüm sağlık emekçileri için yoksulluk sınırı üzerinde insan onuruna yaraşır tek kalem maaş düzenlemesi gerçekleştirilmelidir. Geçmişe etkili olmak koşuluyla yılda 90 gün yıpranma payı derhal kanunlaşmalıdır. Seçim meydanlarında onlarca kez vaat edilen 3600 ek gösterge artışı için gün saymaktan vaz geçilmeli, lisans mezunlarına 3600 ve hekimlere de 7200 olmak üzere kademeli ek gösterge artışının gereği acilen yapılmalıdır. Genel Sağlık-İş olarak TBMM ye sunduğumuz sağlıkta şiddetle etkin mücadele yasa tasarısı kabul edilerek sağlıkta şiddetle mücadele samimiyetle yürütülmelidir.
“EŞİT, ÜCRETSİZ, NİTELİKLİ VE ULAŞILABİLİR SAĞLIK HİZMETİNİN MÜCADELESİNİ VERİYORUZ”
Sağlık emekçileri için artık bıçak kemiği geçmiş, iliğe dayanmış vaziyettedir. Gün, birlik olma, birlikte mücadele etme günüdür. Mücadelemiz, haklarımızı alana kadar kararlılıkla sürecektir. Bu bağlamda, bugün acil sağlık hizmetlerini aksatmamak üzere iş bırakıyoruz. Amacımız, halkımızın sağlık hizmetini sekteye uğratmak değil, değersizleştirilen, yok edilmeye çalışılan sağlık sistemimizin, halkımızın parasız sağlık hizmeti alabilmesinin mücadelesidir. Biliyoruz ki halkımız bizim yanımızdadır, biliyoruz ki taleplerimiz tüm toplumun talepleridir. Taleplerimizle eşit, ücretsiz, nitelikli ve ulaşılabilir sağlık hizmetinin mücadelesini veriyoruz. Taleplerimizle sağlık çalışanlarının biraz olsun nefes alabilmesinin mücadelesini veriyoruz. Sağlık hizmeti verenlerin nefes alamadığı çalışma koşullarında halkımızın yaşam hakkının giderek zorlaşacağını gücümüz yettiğince paylaşmaya ve iktidara duyurmaya çalışıyoruz.”