Prof.Ortaş; Eleştirel Düşünce ve Eleştirel Okuma Önemli Midir? (2)

Sitemiz yazarı Göktan Ay, Prof. Dr. İbrahim Ortaş (Çukurova Üniversitesi) ile yaptığı röportajın ikinci bölümünü Enpolitik okuyucuları ile paylaşıyoruz.

Ropörtaj 11.02.2022 10:08:58 0
Prof.Ortaş; Eleştirel Düşünce ve  Eleştirel Okuma Önemli Midir? (2)

AY: Eleştirel Okuma Nasıl  Olur? Normal Okumadan Farkı Var Mı?

ORTAŞ: Her şeyden önce bir metni okunurken “anlatılmak istenen nedir?” veya “Bu metnin ana fikri ne?” gibi sorular sorulduğunda, eleştirel okumaya doğru ilk adım atılmıştır demektir.

Eleştirel okuma yaparken, okuduğunuz metinle ilgili mantıklı bir argümanın oluşması gerekir. Eleştirel okuma öncelikle bir sanat ve beceri işidir. Alman dil bilimci Goethe ilerlemiş yaşında halâ bu sanatı yeterince öğrenemediğini söylediği belirtilir. Öğrencilerin erken dönemde sorgulayıcı okumayı ve okuma becerilerini öğrenmesi öğrenim hayatı boyunca ihtiyaç duyacağı bu becer sayasında eğitimini içselleştirerek öğrenmesini ve kendisini geliştirmeye ciddi katkısı olacaktır. Öğrencinin eleştirel okuma ile öğrenciye/kişiye ders dışında da öğrenmeye daha açık biri haline getirmesine olumlu katkı kazandıracaktır. Eleştirel okumada kişi okuduğunu olduğu gibi almaz; konuyu irdeleyerek ve çok yönlü incelemeyi kavraması yaralı olacaktır.

Çoğu öğrencide okuma alışkanlığı gelişmemiş, okuduklarından da öğrenmeyi nasıl gerçekleştireceklerini de bilmedikleri görülüyor. Öğrencilerin temelden çok yetersizliklere sahip oldukları görülüyor bunlardan en önemlisi de okuduğunu iyice anlama ve sorgulayarak inceleştirmektedir. Bunu niçin eleştirel ve etkili okumayı öğrenmeleri gerekir.

AY: Nasıl Okumalıyız? Veya Kritik Okuma Nasıl Yapılmalı? 

Eskiden beri bu soru sorulur. Ancak ustaların önerisi okuma bir sanattır ve çalışılarak öğrenilmelidir. Goethe ilerlemiş yaşında halâ bu okuma alışkanlığı sanatı yeterince öğrenemediğini söyler. Okuma esnasında not alma okuyucunun dikkatini yoğunlaştırması ve konuyu kavraması bakımından önemli ve işini kolaylaştırması bakımından önemli bir alışkanlıktır. Eleştirel okuyucunun not alma alışkanlığı eleştirel okumada en temel alışkanlıklarından biridir.

Normalinde herkesin bir okuma stili vardır. Ancak Atatürk gibi okumada, metin okunurken öneli kısımların altının çizilmesi, varsa önemli ekleme ve oluşan görüş metninin yanına not düşmek. Gerekiyorsa konuyu birileri ile tartışmak gerekiyorsa ilgili notu düşmek gerekir. Bu tür okuma yöntemi etkili bir eleştirel okumadır. Atatürk’ün çok dikkatli ve eleştirel bir okuyucu olduğunu, okuduğu eserlerde sayfaların kenarlarına düştüğü notlar ve yazdığı yorumları, önemli satırların altını çizdiğini okuduğu kitaplardan görüyoruz. Görüleceği gibi Atatürk’ün yaptığı gibi okuduğu kaynaklarda sayfa kenarlarına kendi cümleleri ile düştüğü notlar, işaretler, çizimler ile konuyu netleştirmeye çalışmıştır. Bu tür okuma yolu ile okunan metin veya düşünceyi daha iyi anlamamıza ve konuyu özümsememize yardımcı olabilir. Bazı kitapların kenar boşlukları geniş tutulur ve oralara not alması sağlanır. 

André Maurois, “Yaşama Sanatı” adlı kitabında üç tip okuyucudan bahseder.  Ne buluşa okuyanlar, zevk için okuyanlar ve iş için okuyanlar der. Ne bulursa okuyanlar okuduklarını yorumlamaz ve okuduklarını yeterince sindirmezler. Zevk için okuyan aktif okuyucu okuduklarında rahatlığı arar. İş için okuma yapan kişiler belirli bir amaca yönelik belirli alanlardaki bilgi peşinde olan okuyucudur. Bu tür araştırıcılar mutlaka not tutmak zorundadır. Okuma eylemi zevk almak için, haber almak (veya izlenim edinmek) için ve ayrıntılı bilgi edinmek ve düşünmek için olabilir.

AY: Nasıl Okuma Yapılmalı? Sorusunun Cevabı; Okuma İhtiyacımız Var mı? Varsa Okuma İhtiyacını Nasıl Gideririm?

ORTAŞ: Okuma bir ihtiyaç hissetme ve bilinç gerektiriyor. Hayatında hiç kitap okumamış çok insan var. Çoğu insanda zorunlu mesleki ve işinin gereği kitaplar dışında ciddi bir –iki kitap okumamış çok sayıda insan bulunmaktadır. Günümüzde elbette çok sayıda kitap yayınlanıyor ve ilgi alanımıza göre veya temel kaynak olarak okunacak kitap seçiminde seçici olmamız gerekir. Okumada seçici olmakta bir bilinç ve sorumluk gerektirir. Akademik çalışma için seçicilik çok daha önemli bir zorunluluk ve zaman tasarrufu demektir. Ancak hiç kitap okumayanlar için seçiciliğinde bir anlamı yok.

Nasıl okunmalı veya etkili okuma konusunda sanırım bazı kaynaklar var. Onlardan da yararlanılabilir. Eğitim fakültelerinden bu konularda araştırma raporları mevcut. İnternetten araştırma yapılarak da önemli teknikler ve yönetmeler öğrenilebilir.

Okumadan önce ne aradığımızı bilmemiz gerekir. Ele aldığımız kaynağı, yazı ve ne tür mesaj vermek istendiğini kitabın arka sayfalarında ve kapak kısmında kısaca öğrenebiliriz. Okurken, aktif okuyucu olarak okuna kısmalardan kısa not almak, gerektiğinde soru sorarak nedenleri niçin’leri sorgulanabilir. Gerektiğinde başka kaynaklarda anında başvurulabilir. Kavramları iyi anlamak için mutlaka sözlük ve ansiklopedi kullanmak gerekir.

Eskiden izlenen filmler defalarca arkadaşlar arasında tartışılırdı. Onun benzeri okuduğunuz kitap veya makale anı kitabı okuyanlar ile tartışılabilir veya okumayana anlatarak öğrenilen bilgi kalıcı hale getirilmeye çalışılır. Buda bir etkili okuma ve anlama yöntemi olabilir.

Okuyarak çalışmak ve bir kaynaktan okuyarak öğrenmek için öncelikler istekli ve bilinçli hareket etmek gerekir.

1) Konuyla ilgili olmak gerekir. 

2) Okuma ve çalışmak için istenç (her yönüyle güçlü candan istemek) sahibi olmak gerekir. İstenmeden okuma pasif bir okuma gerçekleştirmiş olur.

3) Yöntem sahibi olmak gerekir. Neyi nasıl yapılacağını bilme yol yöntemini bilmek gerekir.

4) Eyleme Geçmek. Ders çalışmak için sınav gününü beklemeye kalmadan Harekete geçmek ve okumaya başlamak başarılı okuma için önemli bir tutum olacaktır.

Öğrencilerin bilgiyi öğrenmeleri ancak kritik okuma ve tartışarak öğrenmesi ile önem kazanmaktadır. İnsan beyninin çalışma algoritması birazda deneme –yanılma yolu ile yaparak öğrenme tekniğine daha yatkın görülüyor. Yaparak el becerisi gelişiyor, okurken aktif okuma aile metnin altını çizmek, not almak, soru sormak şeklinde öğrenmeyi daha kalıcı hale getirdiği görülmektedir.

Eleştirel okuyucu okuma esnasında kendine aşağıdaki soruları sorularak:

¦ Tartışılan konu nedir?

¦ Bu konuyla ilgili yazar ne gibi bir sonuca ulaştı?

¦ Yazar öyle inanmasına gerektiren nelerdir?

¦ Sunulan veriler istatistikler ve belgeler doğru mu?

¦ Yazar metinde olguları mı yoksa kendi görüşlerini işlemiş

¦ Olgular ispatlanabilir ancak yorumlar ispatlanamayacağı için metnin ifadelerinin olgusal olup olmadığının irdelenmesi gerekir.

¦ Yazarın kullandığı kelimelerin kullanım biçimi önemli olabilir

¦ Yazıdaki dilin doğrudan mı yoksa sanat (anlamlı kelimeler mi kullanılmış) yapıldığının bilinmesi için kelime ve cümleleri değişik yönden incelmek gerekir. Eleştirel okuma nedir?

Eleştirel okuma okuduğumuz herhangi bir cümle, paragraf, metin üzerine kendimizce sorular sorarak konuyu etraflıca anlamaya çalışmaktır. Eleştirel okumada kritik konu, okuduğumuz metin üzerinde düşünme, doğruları ve yanlışları üzerinde düşünmek ve kendi bilgi dağarcığınız üzerinde konuyu yorumlamadır. Okuma yalnızca konuyu anlamak değil aynı zamanda okurken konunun yeniden düşünülmesi, analiz edilmesi ve konunun yorumlanması ya da konuya eleştirel bir gözle bakılarak olası sonuçlar çıkarmakta gerekir. Eleştirel okuma bu bakımda zaman alan ve yavaş ilerleyen bir okumadır.

Eleştirel okuma, metnin dediklerini yeterli bulmanın ötesine geçebilip anlatılanlar üzerine düşünmeyi ve yazılanların gerçekten ne anlama geldiğini analiz etmeyi gerektirir.

Eleştirel okuma yapan biri aşağıdaki üç maddeye dikkat etmelidir: Eleştirel okumadan sonra, metinde geçen anahtar noktaları kendi kelimelerinizle not alabilmelisiniz. Metnin anlattıklarını kendi örneklerinizle yeniden ifade edip konuya elinizdeki diğer metinlerle karşılaştırabilecek kadar hâkim olmalısınız. Metni tamamen analiz edebilmeli ve okuduklarınızdan tüm metni kapsayıcı bir anlam çıkarabilmelisiniz.

AY: “Okuma Stratejisi Geliştirme” Bir Yöntem Midir? 

Öğrencilerin akademik hayatı boyunca birçok kaynaktan kitap-makale okuması, bunları değerlendirmesi ve  bunları karşılaştırıp incelemesi beklenir ve yapılması kişiye okumanın bütünlüklü olarak anlaşılmasını sağlar.

  1. Okuma için uygun bir mekân seçmek ve konuya odaklanmak gerekir. Gürültüden uzak, sakin bir kütüphane köşesi, evde TV, Radyo ve Cep telefonundan uzak bir ortam belirlemek gerekir. Beyin çoğunlukla iki işlevi aynı derecede etkili gerçekleştirmez.
  2. Zamanı iyi değerlendirmek aynı zaman etkili okuma en az eleştirel okuma kadar önemli bir beceridir. Günümüzde zamanın her şeye okumaya imkân vermemesi nedeniyle amaca yönelik okuma ve buna uygun seçici olmak zorunluluk oluşturmaktadır.
  3. Etkili okumanın ilk adımı doğal olarak seçici davranmaktır. Eleştirel okuyucu, okuduğu metni niçin okuduğunu bilen ve amaca yönelik farkındalığı olan okuyucudur. Eleştirel okuyucu her hangi bir metinleri okurken eğer daha önce bilmediği bir metin okuyorsa daha dikkatli ve daha şüpheci yaklaşarak okumasını gerçekleştirir. Eleştirel okuma bir tür etkili anlama becerisidir. Seçici olmak içim de ne okunması gerektiği konusunda bilgi ve bilinç sahibi olmak gerekir. Öncelikle, ne aradığımızı bilmemiz gerek. Okunacak kaynak sınırları belirlenirse kitap, dergi ve makale kaynakları içindeki kısamlar ve indekslere bakarak ilgili bölüm veya makalenin okumaya değer olup olmadığı belirlenir. Aranan makale, metin metinleri belirlenip bulduktan sonra metni öncelikle hızla gözden geçirmek ön bilgi edinmek için yaralı olabilir. Hızlı okuma yolu ile ilk bilgiler elde edildikten sonra gerekirse daha kapsamlı ve eleştirel okumaya geçilebilir. Eğer aranan metin veya konu belirlenmişse gerekirse aynı paragrafı birkaç kez okunur ve analiz edilir. Hızlı okumada basitçe metinde neden bahsedildiği hakkında bir fikir edinmek için çok yaralı bir yöntemdir.
  4. Okuduğunu iyi anlamanın en etkili yolu okuduklarımızı kendi kelimelerimizle anladığımız şekli ile not almaktır. Not tutmak okuduğunu anlamanın en etkili anahtarıdır. Okuduğunu kendi anladığınız şekli ile not etmek akılda tutmayı ve öğrenmeyi etkinleştirmektedir.
  5. Anlaşılmayan kelime ve kavramlar için anında sözlük ve ansiklopedilere başvurarak cümlenin tam olarak kavramları ile anlaşılması sağlanmalıdır.
  6. Anlaşılmayan veya zaman aldığını düşündüğünüz konulardan korkmayın ve zor olandan başlamak çoğu zaman kişiyi daha çok araştırmaya ve derin öğrenmeye yönlendirebilir. Eleştirel okumada konuyu anlamak için ısrarcı olmak gerekebilir.  Anlamak içinde gerektiğinde eksik görülen bilginin tamamlanması gerekebilir. 
  7. Okuma ve alınan notların tekrarlanması ve gerekiyorsa birkaç kez tekrarlanması konunun akılda tutulması ve etkili öğrenme için motor görevi görecektir.
  8. Etkili öğrenme için mutlaka karşılaştırmalı okuma gerçekleştirmek gerekir. Özellikle olgu ve olaylara dayalı okumalarda farklı kaynaklarında aynı anda okunarak karşılaştırılmanın yapılması gerekir.

AY: Sonuç Olarak; Eleştirel Düşünme mi? Eleştirel Okuma mı?

Ayrımı şöyle yapabiliriz: Eleştirel okuma bir metindeki bilgiyi ve fikri keşfetme tekniğidir. Eleştirel düşünme ise bilgiyi ve fikri, neye inanacağımızı belirlemek için değerlendirme işidir. Eleştirel okuma dikkatli, etkin, çözümleyici ve düşünür durumda okumaya karşılık gelir. Eleştirel düşünme okuduğumuz şeyin geçerliliğini önceki bilgilerimiz ışığında sorgulamaya ve dünyayı daha iyi anlama çabasına karşılık gelir. Önce eleştirel okur ve anlarız, sonra üzerinde eleştirel düşünürüz. Evet, bunlar geniş bir kesişim kümesi olan ve birbirinden doğal olarak ayrılamayan etkinlikler.

Eleştirel düşünme bir metni okuma eyleminden bağımsız gerçekleşebilir, zihnimizin günlük olağan işleyişi içinde sorun çözmeye çalışabiliriz, verileri değerlendirip çıkarım yapabiliriz. Eleştirel okuma alışkanlığı basitçe aynı ilkeleri okuduğumuz (veya dinlediğimiz) söze yansıtır durumda olmaktır.

Eleştirel okumanın yerli yerinde yapılması ile konunun anlaşılması ve amacın gerçekleşmesi farkına varmayı da sağlanmış olur. Kültürel alt yapı zenginliği kazanılır ve karşılaşılan olay ve olgular daha iyi analiz edilir ve öğrenilir. Eleştirel okuma ile düşünce dünyamıza ters gelen konular ile yüzleşerek gerçeğe ulaşma işlevi de sağlamış olabilir. Ülkemizin sorun çözeme becerisini geliştirememesinin bir nedeni de sorunların ve konuların yetirince anlaşılmaması olduğu düşünülürse eleştirel okumanın önemi daha iyi anlaşılıyor. Bu bağlamda eleştirel okumanın, sorgulamamanın kavranması ülkemizin arzu ettiği ve hak ettiği yere ulaşması için önemli bir kazanım olabilir.

 AY: Teşekkürler..

ORTAŞ: Ben teşekkür ederim. 

 

 

 


Cuma 15.6 ° / 10 °
Cumartesi 16.1 ° / 9.6 °
Pazar 13.7 ° / 2.7 °