CHP Ankara Milletvekili Gamze Taşcıer, ilaç fiyatlandırmasında euro kurunun 6,29’a yükseltilmesinin ilaçta yaşanan tedarik sorununu kısa bir süre için çözeceğini belirterek, 'İlaç Fiyat Kararnamesi'nin güncellenmesi ve kur güncellemesi
Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu (TİTCK), ilaç fiyatlandırmasındaki euro kurunu dün güncelledi. TİTCK, 2022 yılı için euro kurunu 6,29'a yükseltti.
Gamze Taşcıer, bugün yaptığı yazılı açıklamada, TİTCK’nın bu kararını değerlendirdi. Kurda yapılan güncellemenin ilaçta yaşanan tedarik sorununu kısa süreliğine çözeceğini savunan Taşcıer, açıklamasında şunları kaydetti:
'BU ÇÖZÜM KISA SÜRELİ OLACAK'
“Ekonomik kriz, hayatın her alanını etkilediği gibi sağlığı da etkiliyor. Erdoğan ve arkadaşlarının ekonomiyi yokuş aşağı götürmesi nedeniyle Türkiye çapında aylardır süren bir ilaç krizi var. 2021 için belirlenen euro kuru ile reel kurun arasındaki makasın büyük oranda açılması nedeniyle firmalar Türkiye’ye ilaç tedarikini kesmişlerdi ve yeni kararnameyi bekliyorlardı. Aylardır çağrı yapıyoruz, ancak ülkeyi yönetenler bizleri dinlemediği için vatandaş bu süreçte sağlığından oldu. Ortada günden güne büyüyen bir kriz hali varken kararnamenin şubat ayının ortasında yayınlanması kutsal bir zorunlulukmuş gibi beklediler. Halbuki fiyat güncellemesi daha önce yapılabilir ve vatandaşların ilaca erişimi sağlanabilirdi. Bu yapılmadı ve önümüzdeki haftadan itibaren sorun çözüme kavuşacak. Ancak altını özellikle çizerek söylüyorum; bu çözüm ancak kısa süreli olacak. Çünkü aynı ilaç krizini bu yıl bir kez daha ve belki daha da erken yaşayacağız.
'İLAÇ KRİZİ ÇOK DAHA ERKEN BAŞLAYABİLİR'
Geçen yılki sabit kur, piyasadaki reel kurun yüzde 54’üne tekabül ediyordu. Bugün ise bu oran yüzde 41’e denk geliyor. Dolayısıyla güncel kur ile sabit kur arasındaki makas, daha bugünden fazlasıyla açık durumda. Yıl içinde olası kur hareketleri yaşanırsa ilaç krizi çok daha erken başlayabilir. Keza global bir petrol pahalılığı da tüm dünya ekonomilerini zorluyor. Bizim gibi kırılgan ve akıl dışı yönetilen bir ekonomi, bundan çok daha fazla etkileniyor. Dolayısıyla sadece kur hareketleri etken değil, bu ilaçların bir de ambalaj ve ulaşım maliyetleri var. Ülkemizde yaşanan kâğıt krizi de malum. Bunlarda yaşanacak fiyat artışları ilaçlardaki maliyetleri de yukarı çekeceği için firmalar kısıtlı tedarike geçebilir. Çünkü siz, tam bir yıl boyunca sürecek bir sabit kur belirliyorsunuz ve yıl içinde maliyetlere etken birçok olay oluyor. Bunun nedeni de kötü ekonomi yönetimi. Beceriksizliğin ceremesini ise halk çekiyor.
'BECERİKSİZLİĞİN FATURASINI HALK SAĞLIĞIYLA ÖDEMESİN'
Devlet, tabii ki vatandaşın ilaca uygun fiyata erişimi için firmalarla pazarlık etmeli ve şartlarını ortaya koymalı. Türkiye, nüfusuyla ilaç firmaları için büyük bir pazar ve bu da bize ülke olarak pazarlık için güç veriyor. Ancak makasın bu denli açılmasının ve firmaların ilaç vermekten imtina eder duruma gelmesinin nedeni, ekonomik istikrarın bir türlü sağlanamaması, önlenemeyen enflasyon ve Türk lirasının olağanüstü değer kaybı, yani kısaca Erdoğan ve arkadaşlarının kötü ekonomi yönetimi. Umarız bu gidişat böyle devam etmez. Çünkü ederse yeniden bir erken ilaç yokluğuyla karşı karşıya kalacağız. Dolayısıyla çağrıyı yineliyoruz; ekonomik istikrarsızlık nedeniyle vatandaşın yaşadığı mağduriyetleri azaltmak için İlaç Fiyat Kararnamesi'nin güncellenmesi ve kur güncellemesinin yılda en az iki kez olması gerekir. Beceriksizliğinizin faturasını halk sağlığıyla ödemesin.'