17 Şubat 1993 Bindiği uçağın düşmesi sonucu şehit olan ''Cesur Komutan'' merhum Eşref Bitlis'i, şehadetinin sene-i devriyesinde Rahmet, minnet ve duayla anıyoruz.
32'nci Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Eşref Bitlis ve silah arkadaşları şehadetlerinin 29’uncu yılında anılıyor. Eşref Bitlis 17 Şubat 1993 tarihinde bindiği uçağın düşmesi sonucu hayatını kaybetmişti. Ankara'da da 1993 yılında uçak kazasında yaşamını yitiren dönemin Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Eşref Bitlis’in cinayete kurban gittiği şüpheleri üzerinde durulmuştu.
Eşref Bitlis kimdir?
1933'te Malatya'da dünyaya geldi. Kara Harp Okulu'ndan 1952'de teğmen rütbesiyle mezun oldu. 1966'da Kara Harp Akademisi'ni tamamladı. Dil eğitimini Almanya'da yapıp 1969'da Silahlı Kuvvetler Akademisi'nden mezun oldu. 1973'te Alman Harp Akademisi'ni bitirdi. Bir yıl Kara Harp Akademisi'nde başöğretmen olarak görev yaptı. 1978'de tuğgeneral oldu ve Bolu Komando Tugay Komutanlığı'na getirildi. 1982'de tümgeneral ve Kıbrıs 28. Tümen Komutanı oldu. 1986'da korgeneral rütbesi aldı. 1988'de Kıbrıs Türk Barış Kuvvetleri Komutanı oldu. 1990'da orgeneral rütbesi aldı ve 20 Ağustos 1990'da Jandarma Genel Komutanlığı'na atandı. 17 Şubat 1993'te uçağının düşmesi sonucu Ankara'da öldü.
ÇEKİÇ GÜÇ'TEN ORGENERAL BİTLİS'E HAVADA UYARI
Günlerden 17 Aralık 1992. Sabahın erken saatlerinde İncirlik'teki Çekiç Güç karargahından kalkan Awacs erken uyarı uçağı, günlük seferini başlatır. Körfez Savaşı sonrasında Irak'ın toprak bütünlüğünü hedef alan keşif görevi için 36. paralelin kuzeyini gözetlemektedir. Çekiç Güç bu alana 'Roz-1' adını vermiştir. Irak'a ait uçak ve helikopterlerin bu alanda uçuş yapması, hatta füzelerin Çekiç Güç uçak ve helikopterlerine kitlenmesi saldırı nedenidir. Awacs erken uyarı uçağı, Adana'dan Kuzey Irak göklerine kısa sürede varır. Hemen ardından ekranda uçan bir cisim belirir. Radar işlemcisi Çekiç Güç'e bağlı uçakların uçuş koordinatlarını bilmektedir. Radardaki cismin Türkiye'ye ait olabileceği düşüncesiyle Çekiç Güç'teki Gözlemci, Türk subayının bilgisine başvurur. Türk subayı, Mardin radarından gerçeği öğrenir. Awacs'ın saptadığı, Türkiye'ye ait bir helikopterdir. Çok önemli bir yetkiliyi Irak'ın Selahattin kentine götürmektedir. Durum, Çekiç Güç'e bağlı uçaklara hızla bildirilir. Türkiye tarafı, üst düzey bir yöneticisini taşıyan helikopterin taciz edilmemesi uyarısını defalarca yapar. Ancak uyarılar dikkate alınmaz. ABD'ye ait uçaklar, Selahattin kenti yakınlarında, Türk helikopterine, uçuş güvenliğini tehlikeye sokacak kadar yaklaşır. Helikopterimizi alenen taciz ederler. Çekiç Güç'e bağlı uçaklar, bölgedeki uçuşlarını, ara verme ihtiyacı hissetmeksizin gün boyu sürdürürler.
Taciz edilen helikopterdeki 'VlP-Çok önemli personel' diye tanıtılan kişi, tam iki ay sonra, 17 Şubat 1993'te uçağı sabotajla düşürülen Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Eşref Bitlis'tir. Orgeneral Bitlis, Kuzey Iraklı Kürt liderlerle görüşmeye, onları ABD'nin güdümünden çıkarmaya çabalamaktadır. Hatta bu noktada büyük mesafe kaydetmiştir. Genelkurmay Başkanlığı bu olayı, 'zamanında koordine yapılmamasına' bağlayarak kapatır.
Bitlis'in helikopterine taciz, 14 Nisan 1994'te olduğu gibi 2 helikopteri düşürüp, içindeki 3'ü Türkiyeli 26 subayın ölümüyle sonuçlanmaz, ancak geleceğin habercisidir. Org. Bitlis'e kuvvetli bir uyarı yapılmıştır. Jandarma Genel Komutanı, ABD'nin altından toprağı çeken politikadan bir milim gerilemeyince, 2 ay sonra Esen-boğa'dan havalandıktan sonra katledilir.
ORG BİTLİS: ÇEKİÇ GÜÇ KÜRT DEVLETİ KURUYOR
Genelkurmay Başkanlığı'nca farklı zamanlarda hazırlanan raporlarda, Çekiç Güç'ün Türkiye'nin egemenlik haklarını hiçe saydığı belgeleniyor. Raporda 'Çekiç Güç Kuzey Irak'ta bir Kürt devleti kuruyor'saptaması net olarak yer alıyor.
Raporda şu ifadeler yer alıyor:
'Her ne kadar CTF'nin (Çokuluslu Güç) kuruluş amacı Kuzey Irak'taki mülteci olayını önlemek ve insani yardımın güvenlik içerisinde yapılmasını sağlamak ise de, vuku bulan olayların niteliği bu amaçlardan sapıldığını kanıtlayacak niteliktedir.'
'CTF'nin kuruluş amacında yer alan Irak'ın toprak bütünlüğü konusu uygulama ile çelişkilidir.
Uygulama, bir devletin altyapısını oluşturma gayretleri ile özdeştir. Ordunun kurulması, kitlelerin eğitimi için organizasyonlar kurulması, kendilerine yeterli gıda maddesi sağlayacak şekilde halkın tarıma teşviki, ortak düşman kavramının (Saddam) oluşturulması, muhabere, ulaştırma ve enerji altyapılarının tamamlanma gayretleri örnek olarak gösterilebilir.'
RAHATSIZ OLDULAR
Org. Bitlis'in Kürt sorununa ilişkin çözüm planı devlet içinde bazı kesimlerde rahatsızlığa neden oldu. TSK içinde de bazı komutanlar Org. Bitlis'e yönelik sert eleştiriler dile getiriyor, rahatsızlığın bir başka boyutunu ise Org. Bitlis'in planın uygulanması konusunda doğrudan Cumhurbaşkanı Özal ile temasa geçmesi oluşturuyordu. Bitlis'in bu çalışmaları bazı dış güçler tarafından da yakın takibe alındı. Bitlis'i Erbil'e götüren helikopter taciz ateşi ile karşılaştı. Özal ile ikinci görüşmesini Aralık 1992'de yapan Bitlis, bütün ağırlığını bundan sonra Kürt sorunu üzerine verdi. Kendine yakın kurmay kadrodan bir ekip oluşturdu. Bu isimlerle planın ayrıntıları üzerine yeni bir çalışma başlattı. Ancak bu sırada uçak kazası oldu. Yapılan açıklamalarda uçağın buzlanmadan düştüğü belirtildi, ancak kaza sonuç raporu kimseyi tatmin etmedi.
ÖLÜMÜ HAKKINDA KOMPLO TEORİSİ
7 Şubat 1993 tarihinde İncirlik Üssü'nden kalkan ABD uçaklarının, PKK'ya yardım dağıttığı' açıklamasını yaptıktan sonra 17 Şubat 1993 tarihinde içinde bulunduğu Beechcraft B200 King Air tipi uçağın henüz aydınlanamayan nedenlerle düşmesi sonucu hayatını kaybetti. Kazanın ardından olay yerinde inceleme yapan Genelkurmay Başkanı Doğan Güreş uçağın düşüş sebebinin buzlanma ve pilotaj hatasını olduğunu söylemiş, ertesi gün Genelkurmay Başkanlığı tarafından yapılan açıklamada hiçbir bilirkişi ve teknik raporun olmadığı açıklandı. Kara Havacılık Okulu Komutanı Tuğgeneral Armağan Kuloğlu tarafından kazadan yarım saat sonra hazırlanan bilirkişi raporunda genelkurmay açıklamasını tekrarlamıştır.
Orgeneral Bitlis'in kamuoyunda tartışmalara neden olan ölümünün hemen ardından kendisine yakınlığıyla bilinen Cumhurbaşkanı Turgut Özal geçirdiği kalp kriziyle, ardından Bitlis'in ekibi içinde yer alan Rıdvan Özden ve Bahtiyar Aydın gibi bazı yüksek rütbeli askerler de görevi başında öldü. Aynı yıl Türkiye'de derin yankı uyandıran Uğur Mumcu ve Adnan Kahveci suikastleri yapılmış, Bingöl karayolunda 24 Mayıs 1993 PKK pususunda yolları kesilen 33 silahsız er öldürülmüş, hemen ardından
Alevi-Sünni çatışmasına sahne olan Sivas Katliamı yaşanmış, yine aynı yıl PKK saldırısında 33 sivilin katledildiği Başbağlar Katliamı yaşanmış, Tuğgeneral Bahtiyar Aydın'ın Lice'de uzun menzilli tüfekle vurulması olayları ardı ardına gerçekleşti.
Kaynak: NTV, Türk töresi, wikipedia.org
haber: enpolitik