Doğanşehir Cumhuriyet Savcılığı'nın da soruşturma başlattığı olay, 23 Şubat günü Doğanşehir ilçesine 35 kilometre uzaklıktaki Kapıdere köyünde yaşandı. 14 yaşındaki çocuk taşımalı eğitim için gittiği Doğanşehir’deki okulundan köye döndükten sonra çantasını bırakarak evden çıktı. Bir süre sonra eve geri dönmeyince anne ve babası ile yakınları çocuğu aramaya başladı, bulamayınca da jandarmaya haber verdi. Tüm aramalara rağmen çocuk bulunamadı. Ancak ertesi gün sabah saatlerinde köyün yakınlarındaki Sürgü Çayı kenarında cansız bedenine ulaşıldı.
ANKA Haber Ajansı'nın ulaştığı çocuğun ailesi şu açıklamaları yaptı:
“KAMERA OLMAYAN YERDE PSİKOLOJİK BASKI YAPILMIŞ'
- Baba Yaşar Görmez: Ben hayvancılıkla uğraşan bir çiftçiyim. Çocuğumu Doğanşehir’e taşımalı olarak okula gönderiyorum. Çocuğum okula gittiği akşam ben hayvanlarımla uğraşırken eve geldiğimde çocuğum yoktu. Nenesine (babaanne) sorduğumda evde olmadığını öğrendim ve sonra dere boyunda suda çocuğumu buldum. Çocuğumun böyle bir şey yapmasına şaşkın kaldım. Okula gittiği Doğanşehir’de araştırarak, bir marketten bir paket çikolata aldığını öğrendim. Çocuğum orada psikolojik şiddete maruz kaldığının kanıtına vardım. Kamera olmadığı yerde benim çocuğum neden psikolojik olarak baskıya çekilmiş bunun nedenini merak ediyorum. Tüm Türkiye’nin bunun araştırmasını istiyorum. Tüm yetkililerden bunu istiyorum. Ben yandım kimse yanmasın. Çocuklar yanmasın. Çocuklar fidandır incitilmesin.
“NEŞEYLE OKULA GİTTİ”
- Abla Elif Görmez: Buradan taşımalı olarak okula gönderdik. Ailede hiçbir sıkıntı çıkmadan neşeyle gönderdik. Orada markete gitmiş. Markette nasıl bir baskı uygulanmışsa tekrar eve gelmiş eve gelip çantasını bırakmış, gitmiş. Biz arkadaşına ödev yapmaya gitti sandık. Gelmeyince sağı solu aradık. Bulamadık. Tekrar dere boyunu aradık yine bulamadık. Bir gün sonra suyun dışına atmış kendisini. Bunu nasıl yaptı, nasıl bir psikoloji altında kaldı? Bunun bulunmasını istiyoruz.
'ANNELERİN YÜREĞİ YANMASIN'
- Anne Sultan Görmez: Çocuk eve gelip çantasını eve bırakmış çekmiş gitmiş. Saat 6 buçukta geldim eve çocuk yoktu. Sağa sola, arkadaşlarına sordum yoktu. Bu çocuğuma markette baskı oldu. 10 dakika içeride baskı yapılmış, sıkıştırılmış bunun hakkının aranmasını istiyorum. Çocuğumun kanı yerde kalmasın benim gibi annelerin yüreği yanmasın.”
SAVCILIĞA SUÇ DUYURUSU
Acılı baba Yaşar Görmez, Doğanşehir Cumhuriyet Başsavcılığı'na yaptığı suç duyurusunda şu iddialara ver verdi:
“Kızım L.N. GÖRMEZ Doğanşehir İlçesinde öğretim faaliyetleri yürüten Şehit Serdar Toprak Çok Programlı Lisede 9. Sınıf öğrencisiydi. Kızım 23.02.2022 tarihinde okul servisi ile 17.00 saatlerinde eve geldikten sonra evden ayrılmış ve o saatten sonra kendisinden haber alınamamıştır. Gece arama faaliyetleri sonucunda bulunamamış 24.02.2022 tarihi sabah saatlerinde dere kenarında cansız bedenine ulaşılmıştır. Kızımın aile içinde ve çevresinde yaşanan herhangi bir olumsuz durum olmamasına rağmen kızım dereye atlayarak hayatına son vermiştir. Okul çevresi ve arkadaşlarının beyanlarında okul civarında bulunan birr markette (Yenimahalle Şubesi olarak bilinmektedir.) Çalışanının kızımı sıkıştırarak marketten ürün çaldığını ve bunu tespit ettiklerini, çaldıkları ürünlerin 500-600 TL civarında olduğunu birkaç gün içerisinde getirmezse kendisini polise vereceklerini söyleyerek tehdit ettikleri bilgisine ulaşılmıştır. Yine olaydan önceki gün market içerinde ofis odasına çekildiği, ikinci gün aynı markete gittiğinde yine ofis odasına alındığı ve market müdürü tarafından 10 dakika içerde tutulduğu bu esnada ise neler yaşandığı bilinmemektedir. Bu olayların diğer okul öğrencilerine de yapılmaya çalışıldığı öğrencilerin beyanlarında belirtilmektedir.
Kızımın bugüne kadar ne öğretmenlerinden ne arkadaşlarından ne de mahalle esnaflarından hırsızlık yaptığına dair ne bir şikayet ne de bir ima olmamıştır. Yapmış olsa bile bu durumun bir baba olarak bana veya annesine bildirilmesi yerine 14 yaşındaki bir kız çocuğuna baskı olarak kullanılması ne kadar doğrudur. Kızımın yaşı itibariyle böyle bir baskıyı kaldıracak psikolojisi bulunmamaktadır. Neticesinde de kızım çocuk denilecek yaşında canına kıymıştır. Kızımın ölümüne sebep olan market çalışanlarının tespit edilerek gerekli cezayı alması ve başka ailelerin ve çocuklarının da bu zararı görmemesi için söz konusu şahıslardan şikayetçiyim. Bu olay ile ilgili söz konusu marketin geriye doğru 1 haftalık kamera kayıtlarının incelenmesini ve tarafımıza olay ilgili baro tarafından avukat tayin edilmesini talep ederiz.”