TBMM Genel Kurulu'nda 'Enerji Vesayeti' Tartışması

TBMM Genel Kurulu

TBMM Genel Kurulu’nda, Nükleer Düzenleme Yasa Teklifi'nin görüşmeleri sırasında 'enerji vesayeti' tartışması yaşandı. AKP Grup Başkanvekili Cahit Özkan’ın “1950'den beri bu ülkede enerji alanındaki vesayet kurumlarının her türlü

TBMM Genel Kurulu’nda ‘Nükleer Düzenleme Kanunu Teklifi’nin görüşmeleri devam ediyor.

AKP Grup Başkanvekili Özkan'ın, muhalefetin eleştirilerine “1950'den beri bu ülkede enerji alanındaki vesayet kurumlarının her türlü entrikalarıyla 60 yıldan beri engellenmiş bir çalışmadır” yanıtını vermesi üzerine muhalefet sıralarından tepkiler yükseldi. Özkan, “Herhâlde demokrasilerde sormamız gereken en önemli soru da şu değil mi; yahu bu parti, nasıl oluyor da 15 yıl boyunca dünyada hiçbir siyasi tecrübede gözükmeyen, örneği olmayan, millet nezdinde böylesine bir vicdani kabule, böylesine bir sevgiye… Bırakınız oy vermeyi, Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan için 'Allah'ım bizim ömrümüzden al da Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'a ver' diye bu aziz millet niçin dua ediyor? Bunu niçin sormuyorsunuz” dedi.

BAŞARIR: ''ALLAH'IM BENİM ÖMRÜMDEN AL, RECEP TAYYİP ERDOĞAN'A VER' DİYENLER BATTANİYENİN ALTINDA TİR TİR TİTRİYOR'

Özkan’ın konuşmasından sonra söz alan Ali Mahir Başarır, “Aslında, konuya farklı başlayacaktım ama şu anda Türkiye'yi gezdiğimiz zaman ‘Allah'ım benim ömrümden al, Recep Tayyip Erdoğan'a ver' diyenler battaniyenin altında tir tir titriyor. Ve hepsi çok pişman, bunu bilin” yanıtını verdi.

Enerji vesayeti atışması, Başarır ile Özkan arasında devam etti. CHP’li Başarır, Özkan’a, “15 gündür, özellikle elektrik zamlarından sonra, nükleer enerjiye karşı çıkan, nükleer santrallere karşı çıkan herkesi hain ilan ediyorsunuz. Oysa Sinop'ta, Mersin'de o çiftçiler, o köylüler, o vatandaşlar günlerce eylem yaptı; daha temiz bir Türkiye, daha güvenli bir Türkiye, daha güvenli topraklar için bunu istedi. Şimdi ‘enerji vesayeti’ diyorsunuz. Bakın, bunu diyen gruba sormak isterim; bakalım, Mersin'deki nükleer santral ne kadar yerli ve milli? Siz, benim topraklarımda Rusya'ya arazi vereceksiniz; verdikten sonra Rusya bir şirket kuracak, yüzde 100 hissesinin sahibi olacak; o Ruslar yüzyıl, iki yüzyıl, binyıl geçse de her şekilde o hissenin yüzde 51'ine sahip olacaklar ve yerli ve milli arkadaşlarım, 15 yıl boyunca kilovatsaatini 12,35 sente alım garantisi vereceksiniz. Ya yerli ve millilere bakın! Bir iktidar kendi topraklarında hangi ülkeye bu imtiyazları verir? Yazık değil mi? Kim Ruslar” sözleriyle tepki gösterdi.

Özkan da “Sen değil misin Mersin'deki petrol aramalarına ‘Milyonlarca doları suya gömüyorsunuz’ diyen” karşılığını verdi.

Bunun üzerine Başarır, “Beyefendi, siz ‘yerli ve milli’ dediğiniz zaman ya bir şirkete garanti veriyorsunuz ya bir ülkeye garanti veriyorsunuz. Ya Cahit Özkan, senin de ne kadar yerli ve milli olduğunu Fenerbahçe Orduevi'nde FETÖ'ye yaptığın işaretlerden gördük. Sen, bu ülkenin askerini orada FETÖ'ye ihbar etmiş bir adamsın, bırak! Tek farkın ne? O zaman bıyıksızdın, şimdi bıyıklısın. Hiçbir farkın yok. Aynı adam, aynı adam. O yüzden sen sorularıma cevap ver, bu anlaşma doğru değil mi” diye sordu.

BAŞARIR: “SİZİN VATAN ANLAYIŞINIZI, BAYRAK ANLAYIŞINIZI RUSLARA VERMİŞ OLDUĞUNUZ İMTİYAZLARDAN GÖRÜYORUZ”

Başarır, şöyle devam etti:

“Siz Ruslara bu imtiyazları vermediniz mi? Sinop'ta vermediniz mi? Neyi konuşuyorsun? Neyi anlatıyorsun sen? Benim söylediklerimin hepsi sözleşmede vardır. Sen bana vatan, millet, bayrak gibi kavramları anlatma. Sizin vatan anlayışınızı, bayrak anlayışınızı Ruslara vermiş olduğunuz imtiyazlardan görüyoruz. Çık, ‘bu söylediklerin yalan’ de. ‘Elektrik garantisi vermedik’ de, ‘topraklarımı vermedim’ de; söyle.”

Özkan da “Engelle sen, hadi bakalım. Vesayetle mücadele devam edecek. Ah ah canım vatanım! Ah al bayrağım” dedi.

BAŞARIR: 'ONUN MİLLİ KARAKTERİNİ BİZ FENERBAHÇE ORDUEVİ’NDE GÖRDÜK'

Bunun üzerine Başarır ile Özkan arasındaki tartışma sürdü. Başarır, konuşmasına şöyle devam etti:

“Biz, temiz enerji istiyoruz; biz, kirli enerji istemiyoruz. Biz, Rusların topraklarımızda bu konuda söz sahibi olmasını istemiyoruz. Burada yanlış bir şey yok. Sen bu gruplardan, bu muhalefetten, bu halktan korkmuyorsun; Rusya'dan korkuyorsun, olur mu böyle bir şey? Şimdi Anamur'a, Silifke'ye gidin. Bakalım, 3 tane doğal gaz arayan gemimiz nerede? Bir yıldır Silifke'de yatıyor, bir yıldır Anamur'da yatıyor. Siz, sondaj falan yapmıyorsunuz beyler.

Benim söylediğim hiçbir şey de yanlış yok; ben sözleşmeyi söylüyorum, ben sözleşmeyi anlatıyorum, Rusya'ya verilen imtiyazları anlatıyorum. Beyefendi oradan dırdır, dırdır yani sabahtan beri konuşuyor, böyle olur mu? Siz grup başkanvekili misiniz yoksa burada bizi mi trollüyorsunuz? Bu ülkede ‘milli’ kelimesini, ‘ordu’ kelimesini, ‘vatan’ kelimesini bana göre en son ağzına alacak adam odur. Onun milli karakterini biz Fenerbahçe Orduevi’nde gördük.'