İzmir Aile Hekimleri Derneği Başkanı Muhteber Çolak, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın özel hastanelere geçen hekimlere yönelik 'Varsın, gidiyorlarsa gitsinler' sözlerine tepki gösterdi. İstanbul'daki aile hekimliği atama listesinde y
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın kamu hastanelerinden özel hastanelere geçen giden hekimlere yönelik 'Varsın, gidiyorlarsa gitsinler' sözlerine İzmir'den tepki geldi. ANKA Haber Ajansı'na konuşan Muhteber Çolak, İstanbul'da aile hekimliği atama listesine dikkat çekerek şunları söyledi:
'İstanbul'da aile hekimliği atama listesini gördüm. Yurt dışından, Afganistan'dan, Suriye'den gelecek hekimler Türkiye'nin sağlık ihtiyacını karşılayamaz. Afganistan'da ne kadar hekim vardır ki oradan gelenler Türkiye'nin ihtiyacını karşılasın? Bu gerçekçi bir çözüm değil. Ciddi bir sayıda İzmir'de yok, İstanbul'da daha fazla var. İzmir'e tek tek üniversitelerde eğitim için gelenler olduğunu biliyorum. Böyle aile hekimi olarak atanan yabancı, İzmir için bilmiyorum. Normalde bizim buradan yurt dışına gitmek için ‘diploma denkliği’ diye bir kavram var. Bizim buradan Avrupa'ya, Almanya'ya giden birçok hekim arkadaşımız var. Onlar bu denkliği verdikten ve dil yeterliliği sınavını geçtikten sonra kabul ediliyorlar. Bunlar da öyledir diye yorum yapabilirim. Batı ülkelerinden, Almanya'dan, Amerika'dan, Kanada'dan gelmiyor bize hekimler. Suriye'den, Irak'tan, belki Afganistan'dan yani Orda Doğu'dan geliyor sonuçta. Modern Batı dediğimiz yerden gelmiyor.'
''AĞLAMAK İSTEDİM' DİYENLER OLDU'
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamasının çok üzücü olduğunu vurgulayan Muhteber Çolak, şöyle devam etti:
'Bu açıklamanın çaresizlikten söylenen sözler olduğunu düşünüyorum. Etkili bir sağlıkta şiddet yasası çıkarılmasını, özlük haklarımızın düzenlenmesini istiyoruz. Emekliliğimize yansıyacak bir ücret istiyoruz. Herkesin emeğinin karşılığını aldığı bir ücret düzenlemesi istiyoruz. Aile Hekimliği Ödeme Sözleşme Yönetmeliği'nde bizim aleyhimizde çok büyük sorunlar var. Bunların düzeltilmesini beklerken bu açıklama çok üzücü ve talihsiz oldu. Demek ki biz, mücadeleye ve grevlere devam ederek hakkımızı arayacağız. Hekimlerin birlikte olup örgütlü bir şekilde mücadele etmekten başka bir seçeneğinin olmadığını gözler önüne serdi. Herkesi birbirine kaynaştırdı. Gerçekten şok etkisi yarattı. Duygusal olarak 'Ağlamak istedim' diyenler oldu. 'Asistan hekimlerle devam ederiz' demenin mantığı yok. Asistan hekimler, yeni eğitim alan hekimler. Hocaları olmadan asistan hekim yetiştiremezsiniz. Ayrıca şu an gitmek isteyenler genç hekimler, yeni mezunlar zaten.'
'EYMEMİZİ ÖRGÜTLEMİŞ OLDULAR'
Hekimlerin yoksulluk sınırının altında çalıştığını dile getiren ve yapılacak iş bırakma eylemine değinen Çolak, şunları söyledi:
'En üst makamın ağzından Türkiye, 8-9 bin liraya hekim çalıştığını öğrendi. Bir hata yapsanız, dava açılsa bizim ödememiz imkansız tazminatlar konuşulurken bu kadar riskli bir işte bu paralara çalışıldığı öğrenildi. Dünya kadar, danışmanın aldığı paraları konuşuyoruz. Bu emek daha mı kıymetsiz. Kime bypass olacaksınız? Bu kadar yok sayılmasını anlamak mümkün değil. Aile Hekimliği Derneği ve birçok sendika olarak 14-15-16 Mart'ta üç günlük grev kararımız var. Belki önceden az katılımlı olacaksa da sağ olsunlar bizim eylemimizi örgütlemiş oldular. Çok katılımlı olacağını, herkesin grev yapacağını düşünüyorum. İnsanlar, hepimiz örgütlü mücadele etmekten başka bir çaremizin olmadığını, anlatarak hak alamayacağımızı anladı. Başka bir seçenek kalmadı önümüzde. Olumlu katkısı oldu bizim grevimize bu açıklamaların.'