TBMM Adalet Komisyonu CHP Grup Sözcüsü olan, İstanbul Milletvekili Zeynel Emre, bugün AKP ve MHP tarafından açıklanan Seçim Kanunu değişiklik teklifi ile ilgili olarak ANKA Haber Ajansı’nın sorularını yanıtladı. Halen bir ildeki en kıdemli hakimin, il seçim kurulu başkanlığı görevini yapması uygulamasının değiştirilmek istenmesine dikkat çeken Zeynel Emre şöyle konuştu:
'MÜBERRA HANIM SONUÇLARA BAKTI. KİM SEÇİMİ KAZANDIYSA MAZBATASINI ONA TESLİM ETTİ'
“AK Parti ve MHP’nin bugün Meclis’e sunduğu ve basın toplantısında duyurduğu kanun teklifinin içeriğine baktığımızda burada birkaç tane çarpıcı nokta var. Birincisi, Türkiye’de en son gerçekleşen yerel seçimde AK Parti bütün amacına, haksızlık yapma isteğine rağmen o gün görev yapan illerdeki seçim kurulu başkanları hakkaniyetli bir şekilde davrandı ve seçimi kim kazandıysa gitti, ona mazbatasını verdi. Şimdi, ‘Bunun sebebi ne?’ dediğimizde; bunun sebeplerinin birincisi şuydu, kanun gereği ildeki en kıdemli hakim il seçim kurulu başkanlığı yapıyordu ve tecrübesi olan, emekliliği gelmiş ve yıllar içerisinde kendisini ispatlamış, hakkında hiçbir leke olmayan hakimler bu görevleri yapıyordu. İstanbul seçiminde örnek verelim. İstanbul’da görev yapan o zamanki il seçim kurulu başkanı Müberra hanım seçim sonuçlarına baktı. Kim seçimi kazandıysa götürdü ona mazbatasını teslim etti. Yani Sayın İmamoğlu’na teslim etti. Ama öyle bir atmosfer oldu ki o zaman tekrar edilen seçimde emekliliğini istedi. Başka bir hakim görev yaptı ama o da hakkaniyetli davrandı.”
“SEÇİM KURULUNDA GÖREV YAPACAK HAKİMLER, EN KIDEMLİLER ARASINDAN SEÇİLMEYECEK”
Şimdi burada getirilen değişiklikte ne var? Artık illerdeki en kıdemli seçim kurulunda başkanlık yapacak hakimler, en kıdemliler arasından seçilmeyecek. Bundan sonra birinci sınıfa ayrılmış hakimler arasından seçilecek. Bu ne demek? Türkiye’de AK Parti iktidarı geldiğinde 7 bin olan hakim savcı sayısı bugün 25 bin ki o 7 binin neredeyse bugün 5 bini emekli oldu. Yani birçoğunu kendi iktidarları döneminde göreve aldılar ve birçoğunu da biz biliyoruz ki partizanca aldılar. Şimdi bunun değiştirilme sebebi nedir? Birinci çarpıcı nokta bu.
“SEÇİM KURULU BAŞKANLARI NASIL BENDEN OLUR?’ ARAYIŞI OLDUĞUNU GÖRÜYORUZ”
Seçim barajının yüzde 7’ye düşürülmesi. Bizde parlamenter demokrasideki Meclis’ten çıkan iktidarı yönetimde istikrarı sağlayabilmek amacıyla yüzde 10 seçim barajı getirilmişti. Onun doğruluğu, yanlışlığı bir yana. Ama bugün parlamentodan çıkan bir hükümet yok. Dolayısıyla bizim teklif ettiğimiz yüzde 3, burada en makul teklif olarak görülüyor. Yüzde 7’nin de bir mantığı olduğunu görmüyoruz. Sonuç itibariyle ilk etapta baktığımızda şu var; AK Parti, yapmak istediği seçim kanunu değişikliğiyle Türkiye’nin ihtiyacı olan en iyisini falan getirmek değil, ‘acaba ben mevzuatı kendi açımdan nasıl daha uygun hale getirebilirim? Aldığım oydan bağımsız nasıl daha fazla milletvekili çıkartırım? Seçim kurulu başkanları nasıl benden olur?’ arayışı olduğunu görüyoruz.”
