İYİ Parti Kayseri Milletvekili Dursun Ataş, Diyanet İşlerine Başkanlığı bünyesinde Diyanet Akademisi kurulmasına ilişkin kanun teklifinin TBMM Genel Kurulu'ndaki görüşmelerinde dün söz aldı. Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş’ı istifaya davet eden Ataş, 'Saray sofralarından kalk, bir an önce zırhlı Mercedes’inden, özel jetinden bir an önce in, yüce Türk milletinden affını iste ve istifa et” diye konuştu. Ataş şunları söyledi:
“Görüştüğümüz kanun teklifi Diyanet İşleri Başkanlığı bünyesinde Diyanet Akademisi kurulmasını düzenlemektedir. Diyanet İşleri Başkanlığı, İslam dininin inançları, ibadet ve ahlak esaslarıyla ilgili işleri yürütmek, din konularında toplumu aydınlatmak ve ibadet yerlerini yönetmekle görevli olarak, birilerinin ayyaş ve din düşmanı olarak göstermeye çalıştığı Ulu Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün emriyle 3 Mart 1924 tarihinde kurulmuştur. İlk Diyanet İşleri Başkanı da millî mücadelenin kahraman hocalarından Ankara Müftüsü Rifat Börekçi’dir. Bu nedenle, kanunla ilgili konuşmama geçmeden, Türk bayrağının inmesine, ezanların susmasına müsaade etmeyen, Millî Mücadele’nin mimarı, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün, kurtuluş mücadelesini başlatanların öldürülmesi fetvasına karşılık Ankara Fetvası’nı yayınlayarak Anadolu’yu Kurtuluş Savaşı’na çağıran ve varlık yokluk savaşımızı kazanmamızda büyük etkisi olan ilk Diyanet İşleri Başkanı Rifat Börekçi’yi ve Millî Mücadele’nin tüm kahramanlarını rahmet, minnet, saygı ve şükranla anıyorum.
“KÖKLÜ KURUMLARIMIZ AKP DÖNEMİNDE CİDDİ BİR EROZYON VE YOZLAŞMAYA UĞRAMIŞTIR”
Diyanet İşleri Başkanlığı’nın yüz yıl içerisindeki değişimi tüm vatandaşlarımızın canını yakmaktadır. Cumhuriyetin ilk kurumlarının başında gelen Diyanet İşleri Başkanlığı diğer tüm köklü kurumlarımız gibi AKP döneminde ciddi bir erozyon ve yozlaşmaya uğramıştır.
“YÜCE TÜRK MİLLETİNDEN AFFINI İSTE VE İSTİFA ET”
Kurtuluş Savaşı kahramanı Rifat Börekçi gibi bir Diyanet İşleri Başkanı’ndan ‘Kurtuluş Savaşı'nı keşke Yunan kazansaydı’ diyen fesli bir meczubun ziyaretine giderek ondan feyz alan, başında oturduğu kurumun kurucusu ve özgürce dinini yaşadığı bu vatanın kurtarıcısı Mustafa Kemal Atatürk'e üstü kapalı beddua eden, dinimize göre değil, siyasete göre fetva veren bu Diyanet İşleri Başkanlığı'na düşmüştür. Müslüman Türk milletinin vicdanını bu Diyanet İşleri Başkanı yaralamıştır. Göreve geldiği günden bu yana İstiklal Harbi kahramanlarına bir hayır duasını çok gören Diyanet İşleri Başkanı'na hatırlatmak isterim ki tarihte Atatürk'e düşman olup da Türk'e dost olan çıkmamıştır. Hayatını Türk dünyasındaki birliği savunmaya adayan Azerbaycan'ın mimarı rahmetli Ebulfez Elçibey’in dediği gibi ‘Allah'ın bahşettiği şerefi istemeyene biz zorla şeref verecek değiliz.’ Bu yüzden, Atatürk'ün kurduğu, Rifat Börekçi'nin bizler gibi mebus olarak görev yaptığı Gazi Meclis’ten Diyanet İşleri Başkanı'na sesleniyorum: Saray sofralarından kalk, bir an önce zırhlı Mercedes’inden, özel jetinden bir an önce in, yüce Türk milletinden affını iste ve istifa et.
Diyanet İşleri Başkanlığı, yaptığı işlerden ziyade sürekli skandallarla gündeme gelmektedir. Geçtiğimiz günlerde ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Türkiye'ye geldi, bizim Diyanet İşleri Başkanı ise Pakistan'a gitti. ‘Dünyanın süper gücü’ olarak anılan ABD’nin Bakan Yardımcısı tarifeli uçakla uçarken Diyanet İşleri Başkanı özel jetle uçuyor; özel jetin sadece Pakistan’a gidişinin ülkemize maliyeti tam 1,5 milyon Türk lira. Yani imamların lojman sorununu çözemeyen Diyanet, Bodrum’da yüzlerce milyon liraya saray yaptırıyor. Kadın ve çocuğa yönelik skandal fetvalarına hiç girmiyorum bile.
“17 BAKANLIĞIN 7’SİNİ GERİDE BIRAKAN DİYANET İÇİN EK BİR BÜTÇE YARATILMASI DIŞINDA BU AKADEMİNİN KİME NE YARARI OLACAKTIR”
Ülkemizde millî paramız gibi pek çok şey değer kaybetmiştir, ancak en çok değer kaybeden şey ise liyakat olmuştur. Diyanet ve müftülüklerin bile kul hakkı yiyerek torpille liyakatsiz yandaşları işe aldığı günleri hep birlikte gördük. Şimdi, getirilen kanun teklifinde Diyanet Akademisi kurulması planlanmaktadır. Gerekçesi ise imam hatip liselerinde, ilahiyat fakültelerinde öğretilmeyen hususların burada öğretilmesidir. Bu derslerin imam hatip liselerinin ya da ilahiyat fakültelerinin müfredatlarına eklenmesi mümkünken bu yapılmayıp akademi kurulacaktır. Daha önce kurulan Çevre Ajansı ve Turizm Tanıtım Ajansı'nda olduğu gibi, yine amaç liyakatsiz yandaşlara kadro oluşturmaktır. Daha önce kurulan bu kurumlar kurulduğu günden beri ne iş yapmışlardır? Sadece iktidarın liyakatsiz yandaşlarına ballı maaşlar vermek dışında ne işe yaramıştır? 16,1 milyar liralık bütçesiyle 17 bakanlığın 7’sini geride bırakan Diyanet İşleri Başkanlığı için ek bir bütçe yaratılması dışında bu akademinin kime ne yararı olacaktır.”